1. YAZARLAR

  2. Mert Özdağ

  3. ‘7 baslı ejderha’
Mert Özdağ

Mert Özdağ

‘7 baslı ejderha’

A+A-


Peşinen söyleyeyim, pek dindar biri değilim.
Çok derin inançlara sahip olamadım.
Ancak Şeyh Nazım’ın ölümü bazı 'duygu
yoğunluğumuzu'
da su yüzüne çıkardı.
Biz Şeyh Nazım’ı seviyorduk!
Halk olarak…
Dün hep birlikte izledik.
Kıbrıs’ın 'şeyhini' sadece müritleri değil, sıradan yurttaşlar da uğurladı.
Çok ilginç aslında…
Gerçeğin ta kendisi…
Cenaze törenine müritler dışında, tişörtüyle, kısa kollu 
gömleğiyle katılan onlarca kadın da vardı.

Bir o kadar da erkek…
Sarıklı, fesli değil…
Sıradan yurttaş, tarikat üyesi değil…
Cami avlusundaki bu renkli görüntü yaşamı boyunca da sürdü Şeyh’in…
Dindar olsun, olmasın herkes ona saygı duyar, inançları
nedeniyle karşı çıkmazdı.

Kıbrıs’ın kültür mozaiği zenginliğin bir göstergesi olmalı bu…
Dün hemen hemen herkes üzgündü, havada bir kasvet vardı.
Dine çok uzak olanlar bile…
İnternetteki paylaşım sitesinde sosyalist değerlere sahip
birinin onunla tanışamadığı için kahrolduğunu belirten yazısı vardı.
“Hep gidip göreyim isterdim, merak ederdim, bugünün işini yarına bırakma diye boşuna söylemezler.. Kısmet olmadı.. Bir tarih daha göçtü gitti..” diyordu…
Dedim ya, ilginç…

***

Dergahı Lefke’deydi…
Ve hiçbir Lefkeli o dergahtan
rahatsız değildi.
Belli ki artık orası 'türbe' olacak.
Ve Kıbrıs’ın kültüründe yer
almaya devam edecek.
Bir dönem yasaklıydı, ancak ölümü ile bizlere kültürel
zenginliğimizi- farklarımızı
gösterdi.
Renkli yaşamındaki 'çıkışları' ile de gündem olmayı başarmıştı.
Eskiler iyi hatırlar, Mağusa surlarından gelen sesleri “7 başlı ejderha” diye yorumlamış,
Mağusa’da korku dalgası
yaratmıştı.
Dünyanın her yerinden müritleri, ziyaretçileri vardı.
Lefke’nin bir gerçeğiydi…
Koltuğuyla kenti gezer, etkileyici görüntüsü ile dikkat
çekerdi.
Kıbrıslıları pek dindar bulmazdı ama onlarla da asla kavgalı değildi. Siyasete pek karışmazdı, bir dönem TMT ve Dr. Küçük ile ters düştü.
Şakalaşmayı severdi, dinin tarikatın o ağırlığı üzerinde sanki yoktu.
Kendisini ziyarete giden gazetecilerin sorularını espri ile
yanıtlardı, kahkahalar havada uçuşurdu…
Dergahına gelip dua eden Kıbrıslı bir Rum’u öptüğü söylenirdi. Kıbrıslı Rum müritleri olduğu bilinirdi...
Bu düzeyde bir inanç ve düşünce adamını uğurladık.
Geride önemli bir manevi boşluk bırakacak
Ve büyük ihtimalle de bu boşluğu kimse dolduramayacak.

Bu yazı toplam 4586 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar