1. YAZARLAR

  2. Onur Olguner

  3. 7 YIL ÖNCE LEFKOŞA SURLARİÇİ’Nİ YAYALAŞTIRDIK
Onur Olguner

Onur Olguner

7 YIL ÖNCE LEFKOŞA SURLARİÇİ’Nİ YAYALAŞTIRDIK

A+A-

Facebook tarafından hatırlatılan bir anı ile 28 yaşıma döndüm bir anda. Bundan tam yedi yıl öncesine.

Belediye meclisinde henüz birinci yılımdayım. Fakat, 14 aylık dönem için seçildiğimizden seçim kapıda.

Seçim kapıda olsa da bizim derdimiz başka. O dönem LTB Belediye Başkanı olan Kadri Fellahoğlu’nun bana verdiği tam yetki ile LTB Teknik İşler & Kentsel Tasarım Komitesi’nde Lefkoşa Surlariçi’ni, yani Asmaaltı ve Arasta Sokağı’nı yayalaştıran süreci ilerletiyorum.

Esnaf ikiye bölünmüş durumda. Bir grup bu adımın atılmasından çok memnun, gelecek konusunda ümitliler ve bu vizyona inanıyorlar. Diğer grup ise tüm gücüyle bu sisteme karşı çıkıyor. Değişimin beraberinde getirdiği bilinmezlik ve endişe yüzünden bu projeye karşılar.

Bu mücadele tam da bize uygun olarak, yani Kıbrıslıca gerçekleşiyor. Gün doğarken esnafın projeye karşı çıkan grubu elinde voleybol topunu alıyor, Asmaaltı Sokağı’na gidiyor ve “sokaklar bomboş” diye fotoğraf çekiyor. “İşi öldürdünüz, bari gelin voleybol oynayalım” diye çağrı yapıyorlar.

Öğlene doğru sokak turistler ile dolduğunda bizler de  elimizde voleybol toplarıyla fotoğraf çekerek cevap gönderiyoruz: “Geldik ama oynayacak yer bulamadık”.

Tabii bu süreçte bazı siyasetçiler ve gazeteciler fırsatçılık yapıyor. Esnafın korkularıyla oynayarak bu vizyonu öldürmek ve puan kazanmak istiyorlar.

Ben ise o dönem geceleri uyuyamıyorum. 27 yaşında belediye meclis üyesi seçilmişim ve Lefkoşa’yı değiştirecek bu vizyon için canımı dişime takıyorum.

Sürekli Lefkoşa Surlariçi’ndeyim. Belediyede mesai bitimine kadar teknik işler komitesine başkanlık ediyorum. Projeyi gerçekleştirecek her adımın çalışmasını yapıyoruz.

Ardından hemen Lefkoşa Surlariçi’ne gidiyorum. Tek tek projeye karşı çıkan esnafı ziyaret ediyorum. Hepsinde bir kahve içiyorum. Aslında, belki de bu yüzden geceleri uyuyamıyorum.

Esnafın proje ile ilgili çekincelerini, itirazlarını ve düşüncelerini dinliyorum. Ama bu süreç içinde sürekli projeye bir şans vermeleri için rica ediyorum.

Bu arada elimde de bir liste var. Bölgedeki boş dükkan sahiplerinin isimleri ve telefonlarından oluşuyor. Belediyenin projeler şubesine hazırlatmışız. Bölgede dükkan, restoran, kafe ve bar açmayı düşünen herkese ulaşmaya çalışıyorum. Özellikle genç girişimcileri çekmek için canımızı dişimize takıyoruz.

Fakat o zamanlar Lefkoşa Surlariçi, bugün yaşadığımız Lefkoşa Surlariçi değil. Geceleri yürürken tedirgin olduğunuz bir bölge. Geceleri çalışan kafe ve barların sayısı bir elin parmak sayısını geçmiyor.

Ben ise kafamdan geçen sorular yüzünden geceleri uyuyamıyorum.

“Ya seçim sonrası yeni biri gelirse ve bu projeyi rafa kaldırırsa?”

“Ya o kadar emek verdiğimiz bu yayalaştırma projesi iptal olursa?”

Sürekli propagandaya maruz kalıyoruz:

  • “Yayalaştırdınız sokaklar bomboş” diyorlar.
  • “Bizde Lefkoşa Surlariçi bir eğlence merkezi olmaz” diyorlar.
  • “Yayalaştırma bizim toplumumuza uygun değildir” diyorlar.
  • “Bizim toplum yürümeyi sevmez” diyorlar.
  • “Şimdi zamanı mıydı?” diye kızıyorlar.
  • “Geceleri de gündüzler kadar canlı Lefkoşa Surlariçi” hayaldir diyorlar.

Ben bile bazen kendimi sorguluyorum bu süreçte. Bildiğim mesleki doğruları sorguluyorum. “Acaba Lefkoşa Surlariçi’ni yayalaştırırken hata mı yaptık?” diye kendime sormadan edemiyorum bazen. Ama bu vizyona inanıyoruz, kararlıyız ve mücadeleye devam ediyoruz. Dönemin LTB Teknik Komite Başkanı olarak tüm hayatımı bir kenara bırakıp gece gündüz canla başla çalışıyorum.

Yavaş yavaş bu mücadele meyvelerini vermeye başlıyor. Önce bir bar açılıyor, ardından bir konser yapılıyor, ardından yeni bir kafe geliyor bölgeye, ardından bir bar daha ve bir anda Lefkoşa Surlariçi canlanıyor.

Bugün Lefkoşa Surlariçi’ne her girdiğimde işte bu mücadele geliyor aklıma. Bu zorlu, emek isteyen ve yıpratıcı sürecin sonunda başardığımız GECELERİ DE GÜNDÜZ KADAR CANLI LEFKOŞA SURLARİÇİ beni umutlandırıyor.

Dahası bu büyük değişimi 14 aylık kısacık bir sürede, hem de belediyenin ekonomik olarak en kötü döneminde başardığımızı hatırlıyorum Facebook sayesinde.

Teşekkür ederim Facebook, hatırlattığın için.

Bu şehirde, belediyesinin en kötü olduğu, ekonomisinin en dipte olduğu zamanlarda bile neler başarabileceğimizi unutuyoruz çünkü bazen. Unutmamalıyız. Çünkü bizi mutlu edecek bir Lefkoşa mümkün.

Tek ihtiyacımız ise biraz vizyon, biraz irade, bolca da VİZYON!

10014711-10154029468225582-2747719824325327675-o.jpg

Bu yazı toplam 1904 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar