7 YIL SONRA İLK ADIM
2016 yılında şaibeli bir yangınla devre dışı kalan ve uzun süredir “tarihi geçmiş ilaçlar için depo” olarak kullanılan Devlet Laboratuarı 7 yılın ardından boşaltılıyor.
Ertuğrul SENOVA
2016 yılında şaibeli bir yangınla devre dışı kalan ve uzun süredir “tarihi geçmiş ilaçlar için depo” olarak kullanılan Devlet Laboratuarı 7 yılın ardından boşaltılıyor.
Sağlık Bakanlığı, binanın boşaltılmasının ardından “akredite bir laboratuar olabilmesi” için tadilat işlemlerinin başlayacağını açıkladı.
Bina içine giren YENİDÜZEN, odalardan tarihi geçmiş ilaçların adeta “fışkırdığını” gözlemledi.
Müdür odalarının bile tarihi geçmiş ilaç ve tıbbi ekipmanlarla dolup taştığı binayı fotoğraflayan YENİDÜZEN, bazı ilaçların tarihlerinin 2020 yılında dolduğunu tespit etti.
Sadece devlet laboratuarına değil; hastanelerden, sağlık ocaklarından, İlaç ve Eczacılık Dairesi’nden gönderilen tarihi geçmiş ilaçların da yer aldığı binada, son kullanma tarihi 2020 olan bazı ilaçları Eczacılar Birliği’ne soran YENİDÜZEN, “Laboratuardaki çalışmalar için kullanılan ilaçlar” yanıtını aldı. Bu kapsamda, yangından sonra tarihi geçmemiş ve kullanıma uygun ilaçların bina içinde kaderine terk edildiği ortaya çıktı.
Binada, ilaçları imha edecek olan şirketin personeli tahliye çalışmalarını sürdürüyor.
Söz konusu çalışmaları yürüten Gürdal Geri Dönüşüm isimli şirketin direktörü Mustafa Ersözlü, YENİDÜZEN’e yaptığı açıklamasında, ilaçları “tehlikeli atık” sınıfına alarak Haspolat’taki tesislerinde, özel fırınlarda imha edileceklerini söyledi.
Ersözlü, atıl durumdaki ilaçların rakamına ilişkin soru üzerine, “Kalem olarak bilmiyoruz ama rivayet edilen, 70 – 80 TIR’lık ilaç var. Ortalama rakam en son ortaya çıkacak” dedi.
Konuyla ilgili YENİDÜZEN’e konuşan Eczacılar Birliği Başkanı Umut Öksüz ise imha edilmeye gönderilecek tarihi geçmiş ilaçların büyük bir kısmının yurttaşların vergisiyle alınan ilaçlar olduğunu söyledi.
“Devletin polikliniklerinde, hastanelerinde, İlaç ve Eczacılık Dairesi’ndeki ilaçlar, takip sistemi olmadığından dolayı son kullanma tarihleri elde kontrol ediliyordu” diyen Öksüz, “İlaç takip sistemi olmadığı için bu ilaçların tümü heba oldu” şeklinde konuştu.
Yanan devlet laboratuarı önünde YENİDÜZEN’e konuşan Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, 2016 – 2017 yıllarında, Türkiye Çevre ve Şehircilik Bakanı ile yaptıkları girişimin ardından atıkların Türkiye’ye gönderilmesiyle ilgili 2 kez Bakanlar Kurulu’na önerge verdiklerini ancak “Tehlikeli atıkların yurtdışına çıkışı veya girişinin yasak olması” nedeniyle bu önergelerin reddedildiğini anlattı.
Sağlık Bakanı İzlem Gürçağ Altuğra da konuyla ilgili YENİDÜZEN’e yaptığı açıklamasında, hedeflerinin en kısa sürede ilaçların bina içerisinden tahliye edilmesi ve tadilat işlemlerine başlamak olduğunu söyledi.
Laboratuarın tadiline ilişkin atacakları adımların “çok ivedi ve seri” olacağını söyleyen Altuğra, “Önceliğimiz, binada tarihi geçmiş ilaçların tahliye edilip, imha edilmesi” şeklinde konuştu.
Laboratuar içinden gözlem…
Bina içine giren YENİDÜZEN, odalardan tarihi geçmiş ilaçların adeta “fışkırdığını” gözlemledi.
Müdür odalarının bile tarihi geçmiş ilaç ve tıbbi ekipmanlarla dolup taştığı binayı fotoğraflayan YENİDÜZEN, bazı ilaçların tarihlerinin 2020 yılında dolduğunu tespit etti.
Sadece devlet laboratuarına değil; hastanelerden, sağlık ocaklarından, İlaç ve Eczacılık Dairesi’nden gönderilen tarihi geçmiş ilaçların da yer aldığı binada, son kullanma tarihi 2020 olan bazı ilaçları Eczacılar Birliği’ne soran YENİDÜZEN, “Laboratuardaki çalışmalar için kullanılan ilaçlar” yanıtını aldı. Bu kapsamda, yangından sonra tarihi geçmemiş ve kullanıma uygun ilaçların bina içinde kaderine terk edildiği ortaya çıktı.
Binada, ilaçları imha edecek olan şirketin personeli, maskeli ve koruma kıyafetli şekilde tahliye çalışmalarını sürdürüyor.
Binaya, maskesiz insan alınmıyor.
Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu:
“İlaçların Türkiye’ye gönderilmesi için 2 kez önerge verdik ama yasak olduğu için reddedildi”
Yanan devlet laboratuarı önünde YENİDÜZEN’e konuşan Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, 2016 – 2017 yıllarında, Türkiye Çevre ve Şehircilik Bakanı ile yaptıkları girişimin ardından atıkların Türkiye’ye gönderilmesiyle ilgili 2 kez Bakanlar Kurulu’na önerge verdiklerini ancak “Tehlikeli atıkların yurtdışına çıkışı veya girişinin yasak olması” nedeniyle bu önergelerin reddedildiğini anlattı.
“Amaç, binanın geri kazandırılması”
Ataoğlu bu kapsamda, tarihi geçmiş ilaçların imha işlemlerinin Kıbrıs’ın kuzeyinde yapılmasına karar verildiğini ve Gürdal Geri Dönüşüm Entegre Şirketi LTD ile anlaşılarak bertarafın Haspolat’taki tesiste yapılmasına karar verdiklerini söyledi.
“Tarihi geçmiş ilaçların derhal bertaraf edilip, binanın geri kazandırılması gerek. Bütün çabamız bu” diyen Ataoğlu, “Önümüzdeki süreçte bunun takipçisi olacağız” dedi.
Sağlık Bakanı İzlem Gürçağ Altuğra:
“İlaçları tahliye edip tadilata başlayacağız”
Sağlık Bakanı İzlem Gürçağ Altuğra da konuyla ilgili YENİDÜZEN’e yaptığı açıklamasında, hedeflerinin en kısa sürede ilaçların bina içerisinden tahliye edilmesi ve tadilat işlemlerine başlamak olduğunu söyledi.
“Laboratuarı, çağdaş şekilde tadil edip, akredite bir laboratuar olarak hayata geçirmeyi hedefliyoruz” diyen Gürçağ, “İçinin boşaltılmasının ardından teknik personel binaya girip incelemesini yapacak, ardından da tadilatın süresine ilişkin kamuoyu açıklamasını yapacağız” dedi.
Laboratuarın tadiline ilişkin atacakları adımların “çok ivedi ve seri” olacağını söyleyen Altuğra, “Önceliğimiz, binada tarihi geçmiş ilaçların tahliye edilip, imha edilmesi” şeklinde konuştu.
İmha işlemini yapacak olan şirketin direktörü Mustafa Ersözlü:
“Haspolat’taki tesisimizde yakarak imha edeceğiz”
Gürdal Geri Dönüşüm Entegre Şirketi LTD’nin Direktörü Mustafa Ersözlü ise YENİDÜZEN’e yaptığı açıklamasında, tarihi geçen ilaçları “tehlikeli atık” sınıfına alarak özel fırınlarda 1100 derecede normal yakım işleminin ardından 1200 derecede dumanlı yakım işlemine tabi tutarak imha edeceklerini söyledi.
Bertaraf işlemini yaparken Çevre Dairesi’nin sistemi çevrimiçi şekilde izlemesi ve emisyon değerlerini ölçebilmesi adına sistem kurduklarını ifade eden Ersözlü, “İnsan hatasını ortanda kaldırmak için otomasyonlu bir sistem kurduk. Bu sistemle emisyonu da kontrol altında tutacağız” dedi.
İşlemin Haspolat’ta gerçekleşeceğini anlatan Ersözlü, “İlk olarak buradaki ilaçları topluyoruz. Daha sonra Haspolat’a götürüp orada tasnif edeceğiz. Muhtemelen bayramdan sonra da yakma işlemi yapılacak. Bu işlem, Çevre Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı ekiplerinin gözetiminde yapılacak” şeklinde konuştu.
“70 – 80 TIR’lık ilaç olduğu söyleniyor”
“Burası bir facia. Neden ilaçlar bu kadar birikti, buraya atıldı, bunu söylemek bize düşmez ama şirket olarak büyük bir sorumluluk taşıdığımızın farkındayız” diyen Ersözlü, atıl durumdaki ilaçların rakamına ilişkin soru üzerine, “Kalem olarak bilmiyoruz ama rivayet edilen, 70 – 80 TIR’lık ilaç var. Ortalama rakam en son ortaya çıkacak” dedi.
Eczacılar Birliği Başkanı Umut Öksüz:
“İlaçların büyük bir kısmı yurttaşların vergisiyle alındı, tarihi geçti, heba oldu”
Konuyla ilgili YENİDÜZEN’e konuşan Eczacılar Birliği Başkanı Umut Öksüz ise imha edilmeye gönderilecek tarihi geçmiş ilaçların büyük bir kısmının yurttaşların vergisiyle alınan ilaçlar olduğunu söyledi.
“Devletin polikliniklerinde, hastanelerinde, İlaç ve Eczacılık Dairesi’ndeki ilaçlar, takip sistemi olmadığından dolayı son kullanma tarihleri elde kontrol ediliyordu” diyen Öksüz, “İlaç takip sistemi olmadığı için bu ilaçların tümü heba oldu” şeklinde konuştu.
“İlaçların bazıları hastanelere, sağlık ocaklarına, İlaç ve Eczacılık Dairesi’ne ait”
Devlet Laboratuarı içerisindeki ilaçların tümünün laboratuara ait olmadığını söyleyen Öksüz, “Tarihi geçmiş ilaçların bir kısmı İlaç ve Eczacılık Dairesi’nde biriktiliyordu. Eczacılık Dairesi’nin deposu dolu olduğundan, Laboratuar yandıktan sonra ortaya aktarılmaya başlandı. Bazıları ise laboratuarda, yangından sonra beklerken tarihleri geçti” şeklinde konuştu.
“Sözleşmeye eczacılar dahil değil”
Bakanlıkla, imha işlemini yapacak şirket arasında nasıl bir sözleşme imzalandığına dair bilgi sahibi olmadığını, bu kapsamda bakan ile görüşme talebinde bulunacaklarını söyleyen Öksüz, “Çünkü aynı sıkıntı eczanelerde de var. Biz bu sözleşme içine dahil değiliz. Nasıl dahil olabiliriz konusunu bakan ile görüşeceğiz” dedi.