Onur Erdoğan

Bembeyaz kumsalı üzerine eğilen palmiye ağaçları ile hayalleri süsleyen Boracay Adası, 7107 adasıyla bir ada ülkesi olan Filipinler’in West Visayas Bölgesinde adeta cennetten bir köşe. Başkent Manila’nın 300 km güneyinde bulunan Ada, Filipinler’in en ünlü adası…

PLAJLAR

Boracay’ın şüphesiz en güzel yeri bembeyaz plajları. Toplamda 7 km enine, 2 km boyuna olan Ada’da üç büyük ve bir küçük plaj var. Büyük plajlar Bulabog, İlig-iligan ve en merkezi olan White Plajı. Ada’nın en hareketli yeri olan White plajı, üç istasyondan (bölge) oluşuyor. İstasyonlardan birincisi, lüks otellerin olduğu biraz sakin bir istasyon. İkincisi, dükkânların mağazaların en çok bulunduğu, her türlü aktivitelerin olduğu merkez istasyon. D-Mall adındaki, dar sokaklarda sağlı sollu dükkânlardan oluşan alış-veriş sokağı, ikinci istasyonun merkezinde yer alıyor. Burada dünyanın her mutfağından yemek yiyebilirsiniz. İtalyan, Çin, Tayland, Hint, İspanyol, Japon, Yunan, Fransız, Filipin mutfakları bunlardan bazıları… Bir de Hobit House adında bir restoran var. Yüzüklerin efendisi filmine uygun döşenen restoranda çalışan herkes cüce ve restorandaki masa sandalye onların boyuna uygun.  Üçüncü istasyon ise yerel halkın yaşadığı diğerlerine göre biraz daha mütevazi bir istasyon.

White Beach’in arkasında, adanın doğusunda kalan ve Boracay’ın ikinci büyük plajı olan Bulabog Beach, White Beach’e göre biraz daha sakin ve el değmemiş bir doğası var. Bu bölgede otel yerine villalardan oluşan siteler var.

Ilig Iligan plajı Boracay’ın üçüncü büyük plajı. Plaj diğer plajlar kadar güzel değil. Plajı çevreleyen alanda yarım kalmış inşaatlar ve plajda birkaç tane küçük tersane var.

BESLENEBİLEN BALIKLAR

Puka Plajı, adanın diğer ucunda küçük bir plaj ama ilk görenlere çok farklı duygular yaşatıyor. En başta inanılmaz sakin, sessiz ve bakir bir kumsal. Plaj, tamamen deniz, palmiye ağaçları ve beyaz kumsaldan oluşuyor. Burada denize girenlere değişik balıklar eşlik ediyor. Bir de beslerseniz, yanınızdan hiç ayrılmıyorlar. Plaj kenarında içecek satan küçük ahşap kafeler var. Özellikle hindistan cevizi suyu en çok satılan içecek. İki satır darbesiyle açıp içine pipet koyarak servis ettikleri Hindistan cevizini, palmiye ağacının altında bembeyaz kumlara uzanarak içmek inanılmaz keyifli.

EN PAHALI PORTAKAL SUYU

Tropikal meyveleri sevenler Boracay’da çok değişik meyveleri tatma fırsatı buluyor. Birçok meyve çeşidi arasında en çok rağbet gören, hindistan cevizi, ananas, mango ve muzun her halini yiyebiliyorsunuz. Yemenin yanında suyunu, buzlu kokteylleri de içilebiliniyor. Bunun yanında burada mangalda muz oldukça yaygın. Adada nadir olarak portakal suyu da var ama portakal suyu aralarında en pahalı ve lüks olanı.

SOKAK SATICILARI

Boracay’da sokak satıcısından kaçış yok. Yolda yürürken masajcılar, deniz aktiviteleri satıcıları, restoran önünde bekleyenler, su geçirmez kap satıcıları peşinizi bırakmıyor. Beş metrede bir illaki bir satıcı yanınıza geliyor. Kumsalda ise inci satıcıları, kuruyemiş satıcıları, yelken kiralayanlar peşinizi bırakmıyor. Denize girerim kurtulurum diye düşürseniz, yanılırsınız, orada da sörfçüler sörf tahtası kiralamak için peşinizde geziyor.

BOL AKTİVİTE

Boracay’da aklınıza gelebilecek her türlü su, doğa sporları ve eğlence aktivitesi mevcut. Dalışların her türlüsü, parasaling, yelken, kiteboard, tekne ile ada turu, helikopter turu, at turu, atv, dağ motoru turları, kaya tırmanışı, bisiklet turları, golf imkânı ve bunlara benzer sürüyle aktivite var.

Boracay biraz Latin Amerika, biraz Uzakdoğu biraz da Orta Asya havasında bir ada. Sağda solda duyabileceğiniz tüm müzik İngilizce… Herkes İngilizce konuşuyor. Yemekler Uzakdoğu yemeklerine benziyor. Yemeklerde ağırlıklı olarak pilav, yumurta ve balık yeniyor.

Adanın en büyük kilisesi Holy Rosary Parish Katolik kilisesi. Rengârenk olan Kilise alışılmışın biraz dışında bir kilise.  Bahçesinde basketbol sahası var. Kilise olduğunu gösteren tek alamet duvardaki İsa heykeli ve banklar.