"8 gün evde hapistik"
Corona virüsünden kaçan Kıbrıslı Türk, YENİDÜZEN’e konuştu
Aralık ayında 1 yıllığına sözleşmeli öğretmen olarak eşi ve küçük kızı ile Çin’e yerleşen Kıbrıslı Türk Kemal Altınkaya corona virüsün yayılmasının ardından ailesi ile kaçışını YENİDÜZEN’e anlattı: “Ömrümde böyle bir kalabalıkla yüzleşmedim. Herkes kaçma çabası içindeydi. 9 saat beklemek zorunda olduğumuz havaalanında eşim ve küçük kızımla tenha yerleri seçtik. Uçuş anımız geldiği zaman 8 veya 10 kez kontrol edildik”
Devrim DEMİR
Çin’e Aralık ayı ortalarında 1 yıllığına öğretmen olarak giden ve Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan tüm dünyada büyük bir korkuya neden olan corona virüsü salgın hastalığının ortaya çıkması sonucu ülkeden kaçmak zorunda kalan Kıbrıslı Türk Kemal Altınkaya, yaşadıkları süreci anlattı.
Virüsün yayılması ile günlerce evden çıkmadıklarını, bir arkadaşının market alışverişlerini yaptığını kaydeden Altınkaya, kaldıkları şehrin güvenli olduğunu ancak polisin şehre giriş çıkışları kapattığını söyledi.
Çin’de 1 yıllık öğretmenlik için sözleşme imzaladığını eşini ve küçük kızını da alarak Aralık ayı ortalarında Çin’e yerleştiklerini anlatan Altınkaya, hastalığın hızla yayıldığı Wuhan kentinden 4-5 saat uzaklıkta kaldıklarını kaydetti.
”Hastalık çok hızlı yayılıyordu hemen dönmeye karar verdik küçük bebeğimiz vardı ve bu riski alamazdık.”
“Hastalık yayıldı hemen dönmeye karar verdik”
Kaçışlarının oldukça sıkıntılı olduğunu ifade eden Altınkaya, kaldıkları şehrin Wuhan'a 4-5 saatlik uzaklıkta olduğuna işaret etti “Hızla yayılan öldürücü bir virüsle burun buruna kaldık” dedi.
Altınkaya, “Aralık ayı ortalarında eşim ve küçük kızımla Çin’e yerleştik. Kaldığımızın şehrin 4-5 saatlik mesafesinde çok hızlı yayılan bir salgın hastalıkla karşı karşıya kaldık. Hastalık çok hızlı yayılıyordu hemen dönmeye karar verdik küçük bebeğimiz vardı ve bu riski alamazdık. Çin’de giriş çıkış bakanlığı bir yerde pasaportlarımız işlemler için bekliyordu. Hastalık yüzünden her yer kapalı olduğu için pasaportlarımızı almak için Türkiye Cumhuriyeti elçiliğine başvurduk. Elimiz kolumuz bağlı beklerken, 3 gün içinde hemen pasaportlarımızı aldık” dedi.
“Bebeğimiz vardı. Evden kesinlikle dışarıya adım atmadık. 8 gün evde hapis hayatı maskelerle yattık kalktık. Market ihtiyaçlarımızı bir arkadaşımız sayesinde hallettik, evden dışarıya çöp atarken bile maskeyle giriş çıkış yaptım”
“8 gün evde hapis hayatı… Maskelerle yattık kalktık”
Çok stresli bir sürece girdiklerini, anlatan Kemal Altınkaya, Türkiye için bilet bakmaya başladıklarını Türk Hava Yolları’nın uçuşlarını iptal ettiği için, ‘Doha’ aktarmalı uçuşun son çareleri olduğunu anlattı.
Aktarmalı uçacakları için Çin iç hatlarını kullanmak zorunda kaldıklarını ancak yayılan öldürücü virüs nedeniyle kullanacakları havayolunun da uçuşlarını durdurduğunu ifade eden Altınkaya, “Bebeğimiz vardı. Evden kesinlikle dışarıya adım atmadık. 8 gün evde hapis hayatı maskelerle yattık kalktık. Market ihtiyaçlarımızı bir arkadaşımız sayesinde hallettik, evden dışarıya çöp atarken bile maskeyle giriş çıkış yaptım. Uçuşumuza 1 gün kala Çin’de iç hat uçuşlarının iptal edildiğini öğrendik. Aynı gün başka bir hava yolunu bulduk.”
“Taksi şehir dışına çıkmak istemedi, şehirde bariyerler konuldu”
Ciddi bir tehlike ile yüz yüze canlarını kurtarmak pahasına tüm şanslarını denediklerini anlatan Kemal Altınkaya, hava alanının şehir dışında olduğunu, hiçbir taksinin ise şehir dışına çıkmak istemediğini anlatarak ciddi bir stres yaşadıklarını ifade etti.
Şehrin dışına çıkan taksilerin şehre geri döndükleri zaman karantinaya alınacakları için şehir dışı çıkışlarını durdurduklarını ifade eden Altınkaya, “Tüm imkânları zorlayarak başka bir yerden taksi temin ettik. Şehir dışına doğru polis birçok farklı noktaya bariyer yerleştirdi. Bir buçuk saatlik bir yolumuz vardı havaalanı mesafesine. Şehir boyunca havaalanına gidene kadar, yolda görevliler tarafından 3 kez durdurulduk, ateşimiz ölçüldü, fotoğraflarımız çekildi. Pasaportlarımıza bakıldı. Bu üç noktada aynı şekilde devam etti.”
9 buçuk saat maskeli uçuş…
Bir buçuk saat sonra havaalanına ulaştıklarını 5 ayrı girişi olan havaalanının bir girişinin kullanıldığını ifade eden Kıbrıslı Türk Altınkaya, sıkı bir denetime tutulduklarını, termal kameralar ve termometrelerle uçağa binene kadar sürekli kontrol edildiklerini ateşlerinin ölçüldüğünü belirtti.
Günlerce maskesiz dolaşmadıklarını uçağa binince rahat bir nefes alacaklarını kaydeden Altınkaya, 9 buçuk saatlik uçuşlarında maskelerini çıkarmadıklarını yolculuk yaptıkları uçakta, Çin’li vatandaşların da olduğunu söyledi.
“Kalabalık korkutucuydu herkes Çin’den kaçıyordu”
Katar’ın başkenti Doha’ya 9 buçuk saatlik yolculuğun sonunda ulaştıklarını anlatan Kemal Altınkaya, Doha’da 9 saat boyunca beklemek zorunda kaldıklarını kontrollerin çok sıkı olduğunu söyledi.
Havaalanında aşırı bir kalabalık olduğunu Çin’de yayılan öldürücü virüsten binlerce insanın kaçtığını yabancıların da hayli çoğunlukta olduğunu gözlemlediğini ifade eden Altınkaya, “Ömrümde böyle bir kalabalıkla yüzleşmedim. Herkes kaçma çabası içindeydi. 9 saat beklemek zorunda olduğumuz havaalanında eşim ve küçük kızımla tenha yerleri seçtik. Uçuş anımız geldiği zaman 8 veya 10 kez kontrol edildik” dedi.
“Sağlık testlerimizi Türkiye’de yaptık”
Yıpratıcı ve çok tedirgin bir süreçten geçtiklerini anlatan Kıbrıslı Türk Kemal Altınkaya, İstanbul Sabiha Gökçen’e vardıklarını burada ciddi bir kontrolden geçmediklerini ifade etti. Altınkaya, eşinin ailesinin bulunduğu yer Antalya’ya geçiş yaptıklarını, hemen sağlıkları için kendi testlerini yaptırdıklarını, sonuçların temiz çıktığını söyledi.
Altınkaya, Çin’de yaşadıkları korkunun çok büyük olduğunu, kaldıkları şehirden çıkmanın çok zor olduğunu söyledi. Ailesi ile bir süre daha Türkiye’de kalacağını kaydeden Altınkaya, daha sonra KKTC’ye dönüş yapma düşüncesinde olduğunu söyledi.
Kaldıkları şehirden uzaklaşırken şehir dışına konulan bariyerler nedeniyle her noktada durdurulduklarını ifade eden Altınkaya, o anları fotoğrafladı
Şehirde polislerin kol gezdiğini kaydeden Altınkaya, havaalanına gitmeden 3 kez ateşlerinin ölçülüp fotoğraflarının çekildiğini belirttiği noktalarda görüntü aldı
Corona virüsü salgınında ölü sayısı 1018'e yükseldi
Çin'de Wuhan kentinde ortaya çıkan virüs salgınında dünya genelinde can kaybı bin 18 oldu. Vaka sayısı 42 bini geçti. İngiltere, İspanya ve Fransa'da görülen yeni vakalar Avrupa'yı telaşlandırdı. Avrupa Birliği sağlık bakanlarının, corona virüsü salgınını görüşmek için 13 Şubat'ta olağanüstü toplanacağı bildirildi.
Çin'de ortaya çıkan yeni corona virüste can kaybı hafta başında yeni bir rekor kırdı. Bir günde 108 kişi yaşamını yitirdi. Virüsten ölenlerin sayısı bini geçti. Yeni tip corona virüsün bulaştığı kişi sayısı 42 bini aştı.
Çin'in Wuhan kentinde ortaya çıkan virüs, yaklaşık 30 ülke ve bölgeye yayıldı. Salgın nedeniyle bin 18 kişi yaşamını yitirdi. Can kayıplarının bin 16'sı Çin ana karasında, biri Hong Kong Özel İdare Bölgesi'nde ve biri de Filipinler'de yaşandı.
Çin ana karasında vaka sayısı 42 bin 638'e ulaştı.
Çin dışında corona virüsün görüldüğü ülkeler ve vaka sayıları ise şöyle: Japonya: 163, Singapur: 47, Tayland: 32, Güney Kore: 28, Malezya: 18, Avustralya: 14, Vietnam: 14, Almanya: 14, ABD: 12, Fransa: 11, Birleşik Arap Emirlikleri: 7, Kanada: 7, İngiltere: 8, İtalya: 3, Hindistan: 3, Filipinler: 3, Rusya: 2, Nepal: 1, Sri Lanka: 1, Kamboçya: 1, Belçika: 1, İspanya: 1, İsveç: 1, Finlandiya: 1.