Feminist Atölye
[email protected]


Feminist Atölye olarak 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde yine sesimizle beraber alanlardaydık. Gerçekleşen yürüyüşte taleplerimizi bir kez daha duyurma fırsatı bulduk. Yürüyüş haricinde ise Feminist Atölye aktivistleri olarak bir yandan kendi etkinliğimizi düzenlerken, bir yandan da farklı örgütlerle işbirliği içerisinde birçok etkinlikte konuşmacı olarak yer aldık.

‘’Kız Kardeşim! Konuş Benimle’’ II Etkinliği Gerçekleşti

8 Mart haftası dahilinde Feminist Atölye olarak bir söyleşi düzenledik. Geçen sene ilkini düzenlediğimiz ‘’Kız kardeşim! Konuş Benimle’’ başlıklı söyleşimizin bu yıl ikincisini Naci Talat Vakfı’nda gerçekleştirildi. Bu 8 Mart’ta ülkemizde barış sürecine farklı pencereden bakmak, savaş ve yaşanılan deneyimleri ele almak istedik. Savaşın erkeklerin alanı olduğu sanısına karşılık biz kadınların savaşı deneyimlemesi çok daha yoğundur. Çatışmalarda hem kendi bedenimizi korumaya çalışırken hem de bize bağlı insanların hayatlarının sorumluluğunu da almak mecburiyetinde kalıyoruz. Yoksullukla, çaresizlik ve acıyla baş etmek zorunda kalan kadınların hikâyesi çoğu zaman anlatılmıyor. Bunların yanında savaştan dolayı kadınların yaşadığı ağır travmalar da görmezden geliniyor.
Bu sebeple Feminist Atölye olarak bu seneki temamızı ’Kadınların Savaş Deneyimleri ve Barış İnşasında Tarihle Yüzleşme’’ olarak belirledik. Söyleşimiz Ada’nın Güney’inden barış aktivisti feminist Magda Zenon ve akademisyen Dr. Umut Bozkurt’un konuşmaları ile gerçekleşti. Zenon, Ada’da yaşanan savaşta kadınların çektiği sıkıntıların konuşulmadığını ve suskun kaldıklarını söyledi. Birçok kadının savaş sırasında tecavüze uğradığını belirten Zenon, Ada’da Tahkikat Komisyonlarının kurulmasının önemine vurgu yaptı. Bunun yanı sıra Ada’da süre giden barış görüşmelerinde kadınların da yer alması gerektiğini belirten aktivist bu anlamda Toplumsal Cinsiyet Danışma Kurulu’nun (GAT) önemine işaret etti. Söyleşimizin diğer konuşmacısı akademisyen Dr. Umut Bozkurt ise konuşmasına genel olarak dünyada yaşanan savaşlarda mağdur olan kadınlardan bahsederek başladı. Son yüzyılda yaşanan savaşlarda kadınların dünyanın birçok yerinde tecavüze maruz kaldığını belirten Bozkurt, ancak 1990’lı yıllarda tecavüzün bir savaş suçu olarak uluslararası sözleşmelerde kabul edildiğini söyledi. Ada’da yaşanan savaşta her iki tarafta da kadınların ortak acılar yaşadığını, bunun da saklanması yerine konuşulması gerektiğini vurgulayan Bozkurt, kalıcı barışın gerçek bir yüzleşmeyle inşa edilebileceğini belirtti. Yaklaşık olarak 2 saat süren söyleşimizin Yunanca ve İngilizce çevirilerini yapan Şevki Kıralp’a da katkılarından dolayı teşekkür ederiz.

“Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Bizi Nasıl Etkiliyor?” Konulu Söyleşi Gerçekleştirildi

Feminist Atölye, MAGEM ve Kuir Kıbrıs işbirliği ile 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü etkinlikleri çerçevesinde Mağusa’da “Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Bizi Nasıl Etkiliyor” konulu söyleşi düzenledi. Etkinlikte toplum tarafından normalleştirilen veya görmezden gelinen toplumsal cinsiyet eşitsizliği sorunları ve bunlara dair geliştirilebilecek çözüm önerileri ele alındı. Etkinlik çerçevesinde “Sizce feminist kimdir?”, “Kıbrıs’ın kuzeyinde kadına yönelik şiddet var mı?” ve “Eşcinsel deyince aklınıza ne gelir?” konulu sokak röportajları izlenip bunlar üzerinden tartışmalar yürütüldü. Feminizmin ne olduğu ve ne olmadığı üzerine tartışıp, şiddetin nedenleri ile ilgili derin sohbetler gerçekleştirildi. Ayrıca Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği konusunda farkındalığın ne durumda olduğu irdelendi. Eşitsizlik konusundan bahsederken, temel farkındalık seviyesinin üzerine kurulduğu takdirde zamanla “kadın doğası” gereği, “erkek yaratılışı gereği” veya “eşcinsellik hastalık” gibi tamamen dayanıksız kalıp yargıları oluşturulmasının engellenebileceği vurgulandı.

SOS Çocuk Köyü Derneği’nde Farkındalık Çalışması Yapıldı

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla SOS Çocuk Köyü Derneği, AB finansmanlı Çocuk Terkini Önleme ve Aile Güçlendirme Projesi (AGP), ile Feminist Atölye iş birliğinde farkındalık etkinliği düzenledi. 9 Mart Pazartesi tarihinde SOS Çocuk Köyü Amfi Tiyatroda SOS AGP anneleri (10 kişi) ve SOS Çocuk Köyü anne-teyzeleri (13 kişi) katılımı ile kadın hakları, yasal süreçler ve kadına yönelik şiddet konu başlıklarında bir söyleşi gerçekleştirildi. Etkinlik dâhilinde 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nün önemi ve kadın hakları mücadelesindeki yeri ile ilgili söyleşinin ardından, kadın hakları ve ataerkil yapıda kadının uğradığı şiddete dair farkındalık oluşturarak, şiddetin türleri ile ilgili bilgilendirme, şiddete karşı kullanılabilecek stratejiler ve ilgili yasal mevzuatlardan bahsedildi.