1. YAZARLAR

  2. Tayfun Çağra

  3. 9 ay cezanın başkaları…
Tayfun Çağra

Tayfun Çağra

9 ay cezanın başkaları…

A+A-

Birkaç gündür bu konu koşuluyor ama daha da konuşulmaya gerek var diye düşünüyorum.

Fetüs davasında açıklanan ilk kararla karnındaki bebeği yasal süresi dışında aldıran genç kadın 9 ay hapis cezası aldı.

Elbette ki yasalara uyulmadığı için ceza alması çok tuhaf kaçmamalı ancak bu konuda iki taraf var. Bebeği karnında taşıyan kadın gibi o bebeğin oluşmasında rolü olan bir de erkek var.

Kadın ceza alırken Mahkeme konuyu neden tek bir kişi üzerinden düşünmek durumunda kalıyor?

Tabii ki yasalar büyük ihtimalle buna yönelik hazırlanmıştır da ondan… Yargıç da karar verirken ve avukatlar da savunmalarını yaparken kitapta ne yazıyorsa, yasalar ne söylüyorsa o çerçevede savunma yapmak, savcı o yasalar çerçevesinde açıkları yakalamak ve yargıç da yine o yazılanlar ışığında karar vermek durumunda kalıyor.

O zaman demek ki yasaların elden geçirilmelerine gerek var.

Bu fetüs davasındaki kadın ve erkek bağlamında konuyu ele almak çok doğru olmayabilir, sanki kadın ceza almışsa erkek de ceza alsın şeklinde bir isteğin oluştuğu ve peşine düşüldüğü anlaşılmasın ancak buna benzer vakalardaki tek sorumlu kişinin sadece kadın olması vicdanları yaralayan bir durum oluşturuyor.

Bu olaydaki hamile kalma işini, “planlıydı, plansızdı, isteniyordu, istenmiyordu, tek başına karar verildi, ikisi karar verdi” veya “şu zamanda aldırdı, bu zamanda aldırsaydı anlaşılırdı, sonra şöyle oldu, olay böyle gelişti” tartışmasından çıkararak hamileliği sonlandırma durumunu genelleme yaparak düşünmekte ve bir gebelikte sadece kadının değil erkeğin de rolü olması gibi gebeliği sonlandırmakta da sadece kadının değil, her zaman için değil belki ama erkeğin de rolü olduğunu düşünerek sorumluluğun paylaştırılması gibi düzenlemelerin yasalarda yapılmasında yarar var.

***

Bu olayın özelinde bakarsak gebeliği sonlandıran kadın ceza evine girerken o gebelikte sorumluluğu olan erkek normal yaşamına devam ediyor. Bunu genellersek her zaman için benzer durumlarda kadın cezaevine girmek durumunda kalacakken erkek de (öyle anlaşılıyor ki birlikte karar verseler dahi) hiçbir sorumluluğu yokmuş gibi normal hayatına devam edecek.

Vicdanlara sığan bir durum değil bu. Hem bu durum hem de yasalarımıza göre gebeliği sonlandırmanın yasal sınırının 10 hafta olması da biraz katı bir uygulama gibi geliyor. Türkiye’de bile bildiğim kadarıyla 12 hafta olan sınırın yükseltilmesinde fayda olacaktır.

***

Öte yandan cezaevine giren ve neredeyse “çanak onun başına patladı” dedirten fetüs olayında bebeğini Ada Hospital’de aldırtan daha başka kadınlar ve diğer sorumluları yani babalar da var. Acaba onlardan haber var mı? Onlara ulaşılabildi mi? Ulaşıldıysa Meliz’e uygulanan onlara da uygulanabilecek mi? Yoksa!  

Bu yazı toplam 1470 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar