9 ayın sonunda elde ‘0’
Yeşilırmak’tan bir geçtim geçtiğimiz gün…
Daha doğrusu Yeşilırmaklıların durumunu, Yeşilırmak denince akla gelen çilek ve çilek üreticilerinin durumunu görmek istedim.
Güzel, güneşli bir gün…
Belki, Yeşilırmak (Limnidi) pandemi öncesinde olduğu gibi özellikle çilek zamanı dolup dolup taşar beklentisi var ama…
Üreticiler, pandeminin getirdiklerini dibine kadar yaşıyorlar.
Köye girerken başlayan çilek tarlalarında üreticiler köye gelen yabancıları bekliyorlar…
Birileri gelecek, tarlaya girecek, çilek toplayacak veya geçerken toplanmış çileklerden alacaklar ve biraz para kazanacak, hiç olmazsa maliyetlerini karşılamış olacaklar!
Tek tük gelenler-gidenler var ama tatmin edici değil. Dönümlerce tarlasını, bahçesini 6 ay önceden hazırlamaya başlayan, yüklü bir miktar harcayan ve gelecek yıl yine üretim yapabilmek için harcadığının üzerine de koyarak geri almayı bekleyen çilek üreticisi gelip giden tek tük çilek ve Yeşilırmak meraklısından hiç olmazsa maliyetini çıkarmaya çalışıyor.
“Yeterli satış yok, marketler de eskisi kadar almıyor, oteller kapalı, onlara da çilek gitmiyor, maliyetler her yıl zaten artıyor” diyerek dert yanıyor üretici…
***
Emir Yeşilırmaklı çilek üreticilerinden biri… Topladığı çilekleri tarlasının önünde satmaya çalışırken, gelenlerin de tarladan kendilerinin toplamasına olanak sağlıyor… Bir sorduk, bin ah iştik;
“Pazar günü sözde yasak varmış, her yer insan dolu, madem öyle neden bırakmazsınız insanları… Sayın Başbakan topla bohçayı git, sen Başbakanlık yapaman…”
Geçmiş yıllara nazaran bu yılki çilek üretimi ve satışını sorduğumuzda “Perişan” demekle başlıyor söze…
“Maliyetler %500 arttı. Nasıl iyi olabilir? Maliyetleri kesinlikle karşılayamayız… Sadece çilek değil, hiçbir şey satılmaz. Otel olmayınca, öğrenci olmayınca ne satılacak? Hiçbir şey. 100 bin öğrenci vardı, bir çilekten her gün 100 bin tane çilek satılabilirdi. O olmadı, hükümet aşılayamadı bile ama sayın Cumhurbaşkanı kendine saray yapmak ister… 14 milyon liraya bütün KKTC halkını, keçilerini, koyunlarını, tavuklarını da aşı yapardı, kurtulurdu” derken yine Akdeniz insanının, Ada insanının nüktedan özelliğini gösteriyor, yarı ciddi yarı şaka kendine göre çözümler de ortaya koyuyor Yeşilırmaklı…
Emir Yeşilırmaklı, 2.5 dönüm tarlası için 35 bin TL harcamış bu yıl, “gelecek yıl herhalde 45 bin TL olacak” diyor büyük bir endişeyle…
Çilek mevsimini özetlersek; 6 ayda verim, 2.5 ay da ürün toplama ve bitiş.
Yani 6 aylık bir hazırlık, toprağın hazırlanması, toprağın şerit ve tümsekler biçiminde düzenlenmesi, o toprağın içinde damlama sulama sistemi kurulması, çileğin erimesini engellemek için tümsek üzerine naylonun geçirilmesi, fidanın meyve vermesi… 6 aylık bir süreç. Bu zorlu sürecin sonunda üreticinin hayatını idame ettirmek için maliyetini çıkarması, hayatını idame ettirebilmesi, gelecek yıl için para ayırabilmesi gerek ama maalesef imkânı yok.
Ekim ayında süreç başlar, Mart ayında hasata geçilir, Mayıs ortası gibi de hasat biter.
***
Bir diğer üretici Figen Karafistan… Bir sera içerisinde topraksız üretim yapıyor… Daha doğrusu özel bir toprak var, yurt dışından geliyor ama tarladaki gibi toprak görmek mümkün değil. Sistemin adı Hidroponik. Bilgisayara bağlı bir sistem. Katlı üretim standlarında kat kat çilekler salkım halinde… Çok güzel bir görünüm.
Üretici açısından avantajlı, belirli bir alana daha fazla fidan ekme olanağı sağlıyor. Karafistan, örneğin bir dönümlük alana önceden 5 bin fidan dikilirken şimdi 17 bin fidanın dikilebileceğini anlatıyor. Ancak serada çileğin her cinsini üretmek mümkün değil. Yurtdışından gelen toprak her türü kabul etmiyor.
Karafistan, iki yıl önceye kadar maliyeti karşılayabildiklerini ancak pandemi sonrası artık bunun mümkün olmadığını söylüyor.
Bu süreçte gelen insanların da korku içinde geldiklerini, o yüzden de yeterli satışın olamadığını anlatırken bu yılın geçen yıla oranla daha iyi olduğunu söylüyor ve gelecek için umudunu koruyor. “Umarım her şey biter ve işlerimiz yoluna girer” diye de yine umut taşıyor geleceğe…
***
Yazının sonunda okuyanlar için bir çağrı; Siz de henüz gidemediyseniz pandemi koşullarına dikkat ederek çilek tarlalarına gidebilirsiniz… Hem sizin için güzel bir gün, çilek hasadının zevki, hem de üreticiye bir destek. Onun da ayrı hazzı…
Mutlaka gidin. Şimdi ilçeler arası seyahat açıkken kontrollü bir şekilde üretime destek vermek çok önemli olacaktır.