9 ÇALIŞANA 'SORUŞTURMA'
Elektrik Kurumu'nun 9 çalışanı hakkında ‘YENİDÜZEN'e bilgi sızdırdıkları’ gerekçesiyle soruşturma başlatıldı. Soruşturmaya alınan bazı memurların görev yerleri ve bölümleri ‘soruşturma bitene dek’ değiştirilmek istendi.
Fehime ALASYA
Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu'nda, ‘YENİDÜZEN Gazetesi'nin 25 Mayıs 2017 tarihli ‘KIB-TEK ŞALTERİ İNDİRDİ 48 SAATLİK KAOS’ başlıklı haberinde yer alan söz konusu bilgileri, basına sızdırdığı gerekçesi ile dokuz çalışan hakkında yasal soruşturma başlatıldı.
Haklarında soruşturma başlatılan dokuz çalışan arasında Hüseyin Sönmezoğlu, Mustafa Sönmezoğlu, Çiğdem Harutoğlu, Suphi Özpaşa, Ergun Özyusufoğlu, Kamil Özinal, Olcay Zaifoğlu, Metin Koçak ve Hüseyin Uluşan yer aldı.
Haklarında başlatılan soruşturmayı YENİDÜZEN’e değerlendiren bazı çalışanlar, yaşananlara anlam vermekte zorlanıldığını belirttiler. Söz konusu çalışanlar, keyfi uygulamalarla görev yerlerinin değiştirilmek istenildiğini ileri sürdü, ‘sürgün edildikleri’ iddiasında bulundu.
22 yıldır Lefkoşa’da hizmet veren KIB-TEK çalışanı Suphi Özpaşa, ‘soruşturma bitene dek’ İskele’de görevlendirilmek istendiğini belirtti, ısrarla görev yerinden sürgün edilmek istenildiğini ileri sürdü.
Açılan soruşturmalarla baskı unsuru yaratıp, çalışanları bezdirme ve sindirme politikası güdüldüğünü belirtti.
Soruşturma açılan çalışanların içerisinde yaklaşık 30 yıllık memurlar da yer alıyor. “29 yıldır bu kurum çalışanıyım. İlk kez başıma böyle şeyler geliyor” diyen Ergun Özyusufoğlu, döküm alıp basına vermekle suçlandıklarını ifade etti ve yaşananlara anlam vermekte zorlandığını belirtti.
Yaşananların çalışanları sindirme çabası olduğuna değinen Özyusufoğlu, görevi icabı sistemdeki bilgileri gördüğünü kaydetti.
“Gazeteciler bir yerden bulup bu isimleri aldı, biz vermedik. Biz bu listeyi gördük diye bizim bilgi sızdırdığımızı düşünüyorlar. Israrla bu dokuz kişi verdi diye iddia ediyorlar. Bu bilgiler müdürde de vardı, birçok kişi bu bilgileri görüyor, onlar da vermiş olabilir” diyen çalışanlar, yönetimi, yapılanlarla personeli huzursuz etmeye çalışmakla suçladı.
Birçok çalışan yürütülen tüm bu yönetimin ardında, kurumu batırmak, özelleştirmeye adım adım yaklaştırmak gibi planlı yatırım amaçlı olduğunda hemfikir.
“Konuyu henüz yargıya intikal ettirmedik, gerekirse edilecektir”
Konuyla ilgili YENİDÜZEN’e konuşan KIB-TEK Genel Müdürü Gürcan Erdoğan, soruşturma başlatıldığını doğruladı.
Bazı çalışanların kendi birimiyle ilgisi olmadığı halde, kurumun resmi evraklarına ulaşıp, bu evrakları dışarıya sızdırdığını ileri süren Erdoğan, bu kişilerin tespit edildiğine vurgu yaptı. Erdoğan, soruşturmayı henüz yargıya intikal ettirmediklerini belirterek, gerekli görüldüğü takdirde yargıya gidileceğini kaydetti.
Hakkında soruşturma açılan çalışanlar ne düşünüyor?
Suphi Özpaşa:
“22 yıldır bu kurumdayım, bu şekilde bir soruşturma ilk kez başıma geliyor. Ben ve dokuz arkadaşım, bizler işimiz gereği sisteme girip, nerede elektrikler kesildiğini görebiliyoruz. Bizim hakkımızda soruşturma başlatma nedenleri, bizleri casuslukla suçluyor olmalarıdır. Basında, YENİDÜZEN gazetesinde yer alan bir haberde, elektriklerin kesik olduğu yerlerin adı çıkmış. Bu bilgiyi bizim sızdırdığımız şüphesiyle disiplin soruşturması başlattılar. Gazeteciler bir yerden bulup bu isimleri aldı, biz vermedik. Biz bu listeyi gördük diye bizim bilgi sızdırdığımızı düşünüyorlar. Israrla bu dokuz kişi verdi diye iddia ediyorlar. Bu bilgiler müdürde de vardı, birçok kişi bu bilgileri görüyor, onlar da vermiş olabilir. Burada baskı ile personeli huzursuz etmeye çalışıyorlar.
Bazı arkadaşlar, artık bilgisayarlara bakmaya dahi korkar oldu. ‘Başımıza bir şey gelir’ diyerek korkuyorlar. Yapmak istedikleri de zaten budur, insanları korkutarak sindirmeye çalışıyorlar.
Beni sözlü olarak İskele’ye göndermek istediler. Ben 22 yıldır Lefkoşa’da hizmet veriyorum ve beni sözde ‘soruşturma bitene dek’ İskele’ye göndermek istediler. Ben İskele’ye ancak da balık yemeye giderim dedim. Sonra santrale vermeye çalıştılar fakat kıdemim, görev ve sorumluluklarım orayı da tutmadı. Anlayacağınız ısrarla beni yerimden almaya çalışıyorlar.
Bize soruşturma açıp, baskı unsuru yaratıyorlar. Ana hedefleri bu kurumu zarara uğratıp batırmak, özelleştirmektir.
Bu yapılanlarla bizi bezdiremezler. Benim herhangi bir gazeteye yakın olmam veya gönül bağımın olması, işimi kötüye kullanacağım anlamına gelmiyor. Ben basına bilgi sızdırmadım, her zaman da yaptıklarımın arkasındayım.
9 milyon TL’lik borçlar görmezden geliniyor fakat basına sızdırılan bu bilgi herkesin gözüne batıyor, tüm bunlar nasıl oluyor anlamak zor…”
Ergun Özyusufoğlu:
“29 yıldır bu kurum çalışanıyım. İlk kez başıma böyle şeyler geliyor. Bize gönderdikleri soruşturma yazısında, bizi dökümleri alıp basına vermekle suçluyorlar. Gerekçeleri basına haber sızdırmamızmış. Biz işimiz icabı yaşana kesintileri görüyoruz ve bilgi veriyoruz. Biz o bilgilere zaten her gün görüyoruz, o sisteme her zaman giriyoruz. Ben müstehlik, taksitlendirme bölümünde görev yapıyorum. Bu yaşananlar bence mazerettir. Çalışanların üzerinde oyun oynamaya çalışıyorlar. Bu yapılanlara bir anlam veremiyorum. Yönetim kurulu, müdürler, bu bilgiler herkesin bilgisinde olan şeylerdir.”
KIB-TEK Genel Müdürü Gürcan Erdoğan;
“Gerekirse yargıya intikal ettireceğiz”
Konuyla ilgili YENİDÜZEN’e konuşan KIB-TEK Genel Müdürü Gürcan Erdoğan, soruşturma başlatıldığını doğruladı. Erdoğan, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Kurumun resmi evrakı dışarıya sızdırıldığı için dokuz kişi hakkında soruşturma başlatıldı. Bu resmi evrakları dışarıya sızdıranların kimler olduğunu sistemden tespit ettik.
Bazı çalışanların, kendi birimiyle ilgisi olmadığı halde bu dökümlere ulaşıp, döküm aldıklarını belirledik. Bazı kişilerin görevi bu dökümleri alıp incelmek değildir, bunları belirleyerek gerekli soruşturmayı başlattık. Resmi evrakı alıp tedavülle sürmek doğru değildir. Bu konuda gerekli hassasiyeti gösteriyoruz.
Bu dökümleri alanlar tespit edildi, konuyla ilgili yapanlardan rapor istendi. Konuyu henüz yargıya intikal ettirmedik, gerekirse edilecektir.”
KIB-TEK’te kılıçlar çekildi, DP'li asbaşkan:
"Kıb-Tek in kaybı olan ve ilgili kuruluştan silinen 9 Milyon TL ne olacak? Kim ödeyecek?"
Keyfi uygulamalar ve sürgün iddiaları arasında yer alan basına bilgi sızdırma soruşturması polemiklerine bir yenisi de Demokrat Partili KIB-TEK Yönetim Kurulu As Başkanı Ersin Görsay’ın sosyal medyada yaptığı paylaşım eklendi.
KIB-TEK Genel Müdürü Gürcan Erdoğan'ın açıklamalarına karşın atıfta bulunan Görsay, şahsi sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada KIB-TEL ile EL-SEN arasında tırmanan gerginliği değerlendirdi, sorduğu sorularla, kurumda yaşanan bazı sıkıntılara dikkat çekti.
Görsay, açıklamasında şu ifadelere yer verdi;
“Kıb-Tek yönetim kurulu başkanı müdürü ve yardımcıları muhakkak El-Sen taleplerine olumlu cevap verecek. Hatta sorun yok kadroladık zaten falanda diyecek. El-Sen de grevi kaldıracak.
Peki soruyorum;
Kıb-Tek in kaybı olan ve ilgili kuruluştan silinen 9 Milyon TL ne olacak? Kim ödeyecek? Kim bunun peşinde mücadele edecek?
Kıb-Tek’te iyi yönetim nasıl sağlanacak?
Yönetim kurulu başkanının tek başına kapalı kapılar ardında kurumu yönettiğini sanmasına kim dur diyecek?
İnsan kaynakları yönetim sistemi nasıl kurulacak?
Kadro teşkilat yapısı nasıl düzelecek?
Satın alma süreçlerindeki yöntemler nasıl düzenlenecek?
Fatura başına Kırk bin TL ve sonsuz olan müdür harcama yetkisi nasıl düzenlenecek? Kim kontrol edecek?
Vatandaşlar arasında uygulamalardaki fırsat eşitsizliğini kim ortadan kaldıracak?
Bulundukları mevkilerde baypas edilip kızakta tutulan ve baskı ile altlarındaki memurlarla iş yürütülmeye çalışılan bu çarpık yönetim anlayışını kim düzeltecek?
Geleceği planlanmamış master planı yapılmamış Kıb-Tek rotasız kör bir uçuşla hangi istikamete gidiyor?
Bu sorulara cevabı kim takip edecek?
İnsanların DEVLETine inancını kim yükseltecek?
Bu bir vizyondu benim için Başbakan, Başbakan yardımcısı ve ilgili Bakanımızla paylaştığım bir vizyondu. Ve bunu uygulama kararlılığımda vardır. Yalnız Yönetim Kurulu bu yönde şekillenmedi ve olmadı. Ancak muhakkak olacak asla peşini bırakmayacağım. Bu analizlerimin Kıb-Tek yararına kullanılmasını er ya da geç sağlayacağım.
Çünkü Kıb-Tek Kıbrıs Türkü’nün öz varlığıdır, inancıdır, yaşam damarıdır. Çocuklarımızın geleceği için boş verilemez.”