9 yılda 18 iade 76 kişi aranıyor
İki Toplumlu Teknik Komite aracılığı ile 9 yıldır karşılıklı iadenin yapıldığı Kıbrıs’ta, kuzeyden güneye 11, güneyden kuzeye 7 kişi ‘ara bölgede’ yetkili makamlara iade edildi. 76 kişi ise karşılıklı talep ediliyor.
Devrim DEMİR
Ada’nın kuzeyi veya güneyinde işledikleri suçların ardından yasal olmayan yollardan güney ve kuzeye kaçan toplam 76 kişi aranıyor.
Kıbrıs’ın güneyinde işledikleri kundaklama, hırsızlık ve birçok suçtan aranan 39 kişi için Kıbrıs Polisi, Teknik Komite aracılığı ile kuzeyden suçlularını almak için beklerken, aynı şekilde kuzeyde suç işleyip yasa dışı yollardan güneye kaçan 37 kişiyi almak için de Kıbrıs Türk polisi bekliyor.
13 Haziran tarihinde ‘ara bölgede’ gerçekleşen karşılıklı suçlu iadesine de dikkati çeken Önen, bunun ilk olmadığını 2010 yılından bu yana güneye 11 kişiyi iade ettiklerini, güneyden ise 7 kişinin yetkili makamlara teslim edildiğini kaydetti.
Kuzey’de farklı tarihlerde uyuşturucu, hırsızlık ve hukuk davaları sonucu mahkemeye riayetsizlik suçu işleyen 37 kişinin güneyde olduğu en eski suçlunun ise 2009 yılından bu yana hala arandığı öğrenildi.
İki Toplumlu Suç ve Suçlulara İlişkin Teknik Komite Eş Başkanı Hakkı Önen, iki tarafta aranan suçlular için YENİDÜZEN’e konuştu.
Önen, 2016 yılında Kıbrıs’ın güneyinde Ayia Napa’da 22 yaşındaki George Law’ın öldürülmesiyle ilgili aranan Sali Ahmet ve Mehmet Akpınar isimli şahısların kuzeyde tespit edilmelerinin ardından KKTC’den ihraç edilmelerinin yaralayıcı bir nokta olduğuna da değindi.
Önen: İlk iade 2010 yılında gerçekleşti
Hakkı Önen, Kıbrıs’ın güneyi ile sürekli temaslarda bulundukların, 2010 yılında ilk iadenin Kıbrıs’ın güneyine gerçekleştiğini kaydetti.
Önen, 2010 yılında Kıbrıs’ın güneyinde hapishaneden kaçan ‘katil zanlısının’ tespit edildikten sonra tutuklandığını, Paralimni Karakolu’nda tutulduğu esnada Kıbrıs’ın kuzeyine kaçtığını anımsattı.
Güney polis bültenine ‘ağır bir firari’ olarak kaydedilen zanlının, kuzeyde olduğunun tespit edilmesi üzerine, bilgi verildiğini kaydeden Önen, zanlının Türk polisi tarafından tespit edildiğini ve girişimlerin ardından iki taraf için ilk iadenin gerçekleştiğini ve bunun 9 yıldır yapıldığını kaydetti.
“İlk suçluyu 2013 yılında aldık”
2010 yılında ilk iadenin ardından, 2011 ve 2014 yılları içinde de Kıbrıs’ın güneyinde aranan ‘bıçaklama’ ve ‘kundaklama’ zanlılarının iadesinin yapıldığını anımsatan Önen, güneyden kuzeye ilk suçlu iadesinin 2013 yılında yapıldığını kaydetti.
Önen, “Ağırlıklı olarak Türk polisi tarafından güneyde olduğu tespit edilen suçluların, uyuşturucu, sirkat, ev açma, ailevi suçlar (çocuk kaçırma). Bizim talep ettiğimiz suçlulardan 7’si 2013 yılı itibarı ile iade edilmeye başlandı.”
“Katil zanlısı, soyguncular, uyuşturucu zanlısını geri aldık…”
Suçların önlenmesi için kurulan Teknik Komite’nin büyük bir titizlikle çalıştığını kaydeden Önen, 2018 yılında Ötüken-İskele anayolu ormanlık alanda meydana gelen cinayet zanlısının güneyde tespit edildikten sonra girişim yaptıklarını ve 9 ay sonunda ılımlı yanıt alarak 13 Haziran tarihinde Özgöçmen’in katil zanlısını teslim aldıklarını belirtti.
Önen, bunun yanında2017 yılında Lefkoşa Polis Karakol hücrelerinden kaçan 4 İranlı soyguncunun ara bölgede tespit edilerek tutuklanmasının ardından, uzun yıllardır aranan uyuşturucu zanlısını da teslim aldıklarını açıkladı.
“Güney’e 11 kişini teslim ettik”
Kıbrıs’ın güneyinden aralarında cinayet zanlısı, kundaklama ve soygun suçu işleyen 11 kişinin iade edildiğini kaydeden Hakkı Önen, 2010 yılından itibaren yapılan görüşmeler sonucu kuzeyde tespit edilen suçluların güneye iade edildiğini, en son 13 Haziran tarihinde 4 Gürcü ile toplam 11 kişiyi teslim ettiklerini söyledi.
Önen, “Kıbrıs’ın güneyinde ciddi suçlar işleyen ve kuzeye kaçtıkları tespit edilerek yetkili makamlara bildirilen kişileri tespit ettikçe görüşmeler sonucu iade ediyoruz. 2017 yılında cezaevinden kaçan Gürcü bir suçluyu teslim ettik, ardından geçen yıllar ve son geride bıraktığımız hafta da iade ettiklerimiz var” dedi.
‘Özersay’ın yaptığı açıklama doğru değil’…
Önen: “Teknik Komite kâğıt üzerinde çalışmaz”
YENİDÜZEN’e konuşan İki Toplumlu Suç ve Suçlulara İlişkin Teknik Komite Eş Başkanı Hakkı Önen, 13 Haziran tarihinde Dış İşleri Bakanı Kudret Özersay’ın karşılıklı iadelerin ardından yaptığı açıklamanın doğru olmadığını Teknik Komite’nin kâğıt üzerinde alma verme yapmadığını ifade etti. Görüşmelerin kağıt üzerinde olmadığını kaydeden Önen, özellikle son cinayet davasında oldukça titiz bir çalışma yürütüp Salman’ı 9 ay sonra teslim aldıklarını kaydetti.
“Salman’ı hudut dışı etmemek ümit verdi”
Kıbrıs Rum makamlarının iadeye yakın olduğu mesajını Salman’ın hudut dışı edilmemesi aldıklarını kaydeden Önen, “Ortada bir cinayet vardı. 9 ay boyunca dolaylı görüşmeler yapıldı. Kıbrıs’ın güneyinde seri katilin ortaya çıkmasının ardından değişen Rum Polis Genel Müdür’de talebimize sıcak bakınca, Lideri Anastasiadis ile görüşüp karşılıklı bir iade süreci başlattık. Teknik Komitemiz’in 5 ara başlıklı görevlerinden biri de suçların önlenmesi ve yabancılar için her iki bölgede kaçma izlenimini ortadan kaldırmak. Kuzey’de suç işleyip güneye, güneyde suç işleyip kuzeye kaçmak çözüm olmayacak. Toplantılarımızda aldığımız karar Kıbrıslı olmayan şüpheliler gerek güney gerekse kuzeyde bulunanlar iade edilecektir ve bu sürecin devam edeceği inancındayım. Süreç bu şekilde ilerleyecek” dedi.
“Ayia Napa zanlıları güneye verilmeliydi… Beni derinden yaraladı”
Hakkı Önen 2016 yılında güneyde Ayia Napa’da 22 yaşındaki George Law’ın öldürülmesiyle ilgili aranan Sali Ahmet ve Mehmet Akpınar’ın iade edilmesi gerekirken, ülkeden ihraç edildiklerini anımsattı.
Cinayet zanlıların Kıbrıs vatandaşı olmadığını, kuzeyde cezalarını çektikten sonra Salman gibi iade edilmesi gerektiğini ancak bunun yapılmadığını belirtti.
Önen, “Bir hukukçu olarak beni derinden yaralayan bir durumdu. Law’ın ailesi ile İngiliz Elçiliği aracılığı ile görüşmüştüm. Ancak cinayet zanlıları ülkemizde farklı bir suçtan yargılandıktan sonra, uçağa bindirilip ülkelerine gönderildi. Üstelik ülkeden ihraç edilen katil zanlılarından biri kısa bir süre sonra yeniden ülkede sahte pasaportla tespit edilerek tutuklanmıştı bu bizi derinden yaraladı ” dedi.