A) Haberi yok B) Niyeti kötü C) Her ikisi
Ekonomiyle yakından ilgileneneler biliyorlardır, The Economist dergisinin, belirli aralıklarla yayınladığı bir indeks var:
Big Mac Index!
Evet, dünyanın hemen her yerinde pazar sahibi olan ünlü fast food zinciri ‘McDonald’s’ ın çift katlı hamburgeri Big Mac’ten bahsediyoruz.
The Economist’in 1986 yılından beri yayınladığı Big Mac Index, Big Mac’in dünyanın farklı ülkelerindeki ortalama satış fiyatını temel alarak, bu ülkelerin pahalılık oranlarını karşılaştırıyor.
Sabit bir ürün üzerinden yapılan bu tutarlı pahalılık karşılaştırmasıyla da, bir anlamda o ülkelerde yaşayan insanların satın alma güçlerinin belirlenmesinde gayrı resmi bir kriter ortaya koymuş oluyor.
Örneğin Temmuz 2014’te bir Big Mac’in Amerika Birleşik Devletleri’ndeki ortalama satış fiyatı 4.80 Dolar iken, aynı ürünün Çin’deki ortalama satış fiyatı 2.73 Dolar olarak ölçülüyor.
Ürünlerin satış fiyatlarının, söz konusu ülkelerin piyasalarının ne oranda pahalı olduğunu gösterdiğinden hareketle de, Çin’e oranla %43 daha pahalı olduğu ortaya çıkan Amerika Birleşik Devletleri’nde, çalışanların ücretlerinin de o oranda yüksek olmasının gerektiği yönünde bir sonuca ulaşılmış oluyor.
Big Mac Index elbette resmi bir veri tabanı değil, ancak gayrı resmi de olsa karşımıza üç aşağı beş yukarı bir tablo çıkarıyor olması, bunu da doğrudan sabit bir ürün üzerinden yapıyor olması (Big Mac her yerde Big Mac’tir) bakımından önemli ve bu nedenle de dünya çapında saygın bir yere sahip.
Değil mi ki dünyanın farklı yerlerinde, benzer indeksler geliştirilmiş; örneğin yine dünyaca ünlü Bloomberg Firması, Big Mac Index’ten esinlenmiş ve İsveç menşeli mağaza zinciri IKEA’nın ‘Billy’ model kitaplığını baz alarak, Billy Index’ini oluşturmuş.
Avustralya’daki finans kurumu CommSec de benzer bir indeksi, bir Apple ürünü olan ‘ipod’ için yapmaya başlamış.
***
Yazının başında da belirttiğim gibi tür indeksler, ekonomiyle yakından ilgilenen insanların halihazırda bildiği şeyler.
Ben ise yeni öğrendim.
Ama bu tür indekslerin varlığını yeni öğrenmiş olsam da, ürünlerin, hizmetlerin ve hatta ÜCRETLERİN ülkeler arası karşılaştırması yapılırken, bununla birlikte bahse konu ülkelerin pahalılık/ucuzluk istatistiklerinin ve ekonomilerinin satın alma güçlerinin de karşılaştırılması gerektiğini biliyorum.
Tıpkı ekonomi ile ilgisi sınırlı düzeyde olan benim gibi pek çok sıradan insanın da bildiği gibi...
Ama belli ki, koskoca Hüriyet Gazetesi’nin, bundan haberi yok.
Çünkü aksi halde, ‘KKTC’de 2014 başında 1560 lira olarak belirlenen asgari ücret ikinci kez artırılarak, 1675 liraya yükseltildi, Türkiye'de ise asgari ücret 810 lira’ şeklinde bir haber yapmazdı.
Üstüne üstlük, bırakın ekonomik veriler ışığında bir karşılaştırma yapma gereğini duymayışını, gazetenin ilgili haberinde verdiği rakamlar dahi kendi içinde doğru değil.
KKTC’de 1675 lira olan, net değil brüt rakamdır, Türkiye ile ilgili olarak verilen rakam ise brüt değil nettir, bu bir…
Türkiye’de yılın ikinci yarısı için belirlenen ikinci asgari ücretin neti, Hürriyet’in iddia ettiği gibi 810 TL değil, 891 TL’dir, bu rakamın brüt değeri ise 1134 TL’dir, bu da iki…
Yani illa ki rakam bazında bir karşılaştırma yapılacaksa, karşılaştırılması gereken rakamlar 1675 ile 1134’tür.
Ve ama tekrar altını çizmekte fayda var, bu tür bir karşılaştırmanın sağlıklı olabilmesi için, illâ ki iki ülkelerin pahalılık oranlarının ve ekonomilerinin satın alma gücünün de veriler bazında ortaya konması gerekir.
Çok ayrıntıya girmeye gerek yok, bizzat Hürriyet Gazetesi, Türkiye’de 50 kuruşa satılırken, KKTC’deki satış fiyatı 2 TL’dir.
Yani bu sabit ürün üzerinden bir karşılaştırma yapacak olursak, KKTC’de yaşayan bir kişi Hürriyet Gazetesi’ni okuyabilmek için, Türkiye’de yaşayan bir kişinin tam 4 katı para harcamak zorundadır.
***
KKTC’de yasa gereği bu yıl ikinci kez belirlenen Asgari Ücret’i Türkiye kamuoyunun bilgisine bu şekilde bir karşılaştırmayla getirmek, en basit haliyle, iki şekilde açıklanabilir:
Ya koskoca Hüriyet Gazetesi’nin, bu basit ekonomi kuralından bundan haberi yoktur, ya da niyeti kötüdür.
Ya da daha da fenası, hem haberi yoktur ve hem de niyeti kötüdür!