1. HABERLER

  2. DERGİLER

  3. ABD 2014 Dünya İnsan Ticareti Raporu’ndan Kıbrıs’ın Kuzeyi ile ilgili Bölüm(1)
ABD 2014 Dünya İnsan Ticareti Raporu’ndan Kıbrıs’ın Kuzeyi ile ilgili Bölüm(1)

ABD 2014 Dünya İnsan Ticareti Raporu’ndan Kıbrıs’ın Kuzeyi ile ilgili Bölüm(1)

ABD 2014 Dünya İnsan Ticareti Raporu’ndan Kıbrıs’ın Kuzeyi ile ilgili Bölüm(1)

A+A-

 

Çeviren: Meltem Hamit
[email protected]


Kıbrıslı Türkler tarafından Yönetilen Bölge:

Kıbrıs’ın kuzey bölgesi Kıbrıslı Türkler tarafından yönetilmektedir. 1983 yılında Kıbrıslı Türkler bu bölgenin bağımsız “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti” (KKTC) olduğunu ilan etmiştir. Türkiye dışındaki hiçbir ülke ve ABD “KKTC”yi tanımamaktadır. Kıbrıslı Türkler tarafından yönetilen bölge insan ticaretine ilişkin olarak cezasızlık alanı olmaya devam etmektedir. Bölge, artan bir biçimde Orta Asya, Doğu Avrupa ve Afrika’dan gelen kadınların varış yeri olmakta ve bu kişiler Kıbrıslı Türkler tarafından ruhsatlanıp düzenlenen gece kulüplerinde zorla fuhuş yaptırılmaya maruz kalmaktadır.  Erkekler ve kadınlar endüstri, inşaat, tarım, ev işleri, restoran ve imalat sektörlerinde zorla çalıştırılmaktadır. Zorla çalıştırmaya maruz kalmış mağdurlar, borçlandırma, hareket özgürlüğünün kısıtlanması ve gayrı insanı yaşama ve çalışma koşullarına maruz bırakılmaktadırlar. Ev içi hizmetleri için çalışma izni verilen kadınların da zorla çalıştırılma riski bulunmaktadır.  Birçok kadın, “KKTC”ye üç aylık turist vizesiyle Türkiye’den giriş yapmakta ve kuzey Lefkoşa, Girne ve Mağusa’daki apartmanlarda fuhuş yapmaktadır.  Ayrıca göçmenler, mülteciler ve onların çocukları da cinsel sömürü riskine açık konumdadır. Kuzeye giriş yapıp gece kulüplerinde çalışmasına izin verilen bazı kadınların her zaman kayıt altına alınmadığı da bir sivil toplum örgütü tarafından bildirmiştir.

2013 yılında, yetkililerce izin verilen 39 gece kulübü ve 2 pub çalıştırılmakta,  ve altı aylık çalışma izni verilmiş 1,284 konsomatris ve 33 barmeyd bulunmaktadır. Çalışma izni bulunanların çoğunluğu Moldovya ve Ukrayna’dan gelmekte olup, diğerleri ise Fas, Kenya, Özbekistan, Türkmenistan, Belarus, Rusya, Kırgızistan, Kazakistan, Paraguay, Gürcistan, Tunus, Romanya, Nijerya, Letonya, Mısır, Ermenistan ve Tanzanya vatandaşıdır. Bir gece kulübü ile kontrat imzalamış kadınların yer değiştirmesine izin verilmemektedir ve Kıbrıslı Türkler kontratlarını feseden 495 kadını insan ticareti incelemesi yapmadan sınır dışı etmiştir. Bir yandan fuhuş yasadışı iken, diğer yandan gece kulüplerinde çalışan kadınların cinsel yolla bulaşan hastalıklara dair incelenmenin yapıldığı sağlık kontrollerinin iki haftada bir ibraz edilmesi gerekmektedir; bu da fuhuş sektörünün zımni olarak kabul edildiğine işaret etmektedir. Kıbrıslı Türkler ticari seks faaliyetlerine olan talebin azalması için hiçbir çaba göstermemektedirler. Yerel gözlemciler insan ticaretini kolaylaştırmada yetkililerin suç ortaklığı yaptığını ve polisin gece kulüplerinde çalışan kadınların pasaportlarına el koymaya devam ettiğini bildirmektedir. Gece kulüplerini düzenleyen “kanun”, yabancı kadınların işyerlerinde kalmalarını yasaklamaktadır, öte yandan kadınların birçoğu gece kulüplerine çok yakın olan yatakhanelerde grup olarak barınmakta, ya da gece kulübü sahibi tarafından ayarlanan diğer konaklama tesislerinde kalmaktadırlar. Gece kulüpleri “hükümet”e gelir sağlayan “yasal” işletmeler olarak çalışmaktadır.

Kuzey’de insan ticaretini yasaklayan “kanun” bulunmamaktadır. “Ceza yasası”nda insan ticaretine karşı bir yasa değişikliği hazırlanmış, uzman önerisi beklenmektedir. Kıbrıslı Türkler insan ticaretinin tespiti ya da araştırılması için herhangi bir özelleştirilmiş eğitim sağlamamaktadır. Kıbrıslı Türkler kanun uygulayıcıların insan ticareti suçlularına karşı yürüttüğü çabaya ilişkin istatistik tutmamaktadır. Öte yandan, “başsavcılık makamı” tahrif edilmiş pasaport ve yasadışı giriş de dahil olmak üzere, insan ticareti ile alakalı 15 dava raporlamıştır. Seks ticareti suçluları insan ticaretine ilişkin olmayan yasal düzenlemeler altında “ kadınların fuhuşu ile gelir kazanma” ya da “kadınları fuhuşa teşvik etme” sebebiyle yargılanabilmektedir. “Bir insanı rızası dışında çalıştırma” kabahati bir yıl süreli hapis cezası ile cezalandırılabilmektedir. Kıbrıslı Türkler, gece kulüplerinin yalnızca dans performansı gibi eğlence hizmeti verebileceğine dair “kanun”u yürürlüğe koymamaktadır. Raporun hazırlanma döneminde, gece kulüplerine polis tarafından çeşitli baskınlar neticesinde potansiyel insan ticareti mağdurları tutuklanmıştır. Yetkililer zorla çalıştırmanın varlığına ilişkin bilgi sahibi değildirler. İşçilerin pasaport ya da diğer belgelerine el koyma, sözleşmeleri değiştirme ya da işçilerin bağımlılık altında tutmak için maaşlarının alıkoyulması gibi durumlarda insan tacirlerini cezalandıran bir “kanun” bulunmamaktadır.

Kıbrıslı Türk yetkililer, insan ticaretine karşı çabaları için fon ayırmamaktadır. Polis, insan ticareti mağdurlarının tespiti için eğitim almamaktadır ve yetkililer insan ticareti mağdurlarına hiçbir koruma sağlamamaktadır. İnsan ticaretine karşı “mevzuat” eksikliği ve mağdurların tespiti ve korunmasına dair eksiklikler Kıbrıslı Türk yetkililerin insan ticaretine tolere ettiğine işaret etmektedir. Ev içi şiddet mağdurları için sığınma evi işleten ve bunun için yetkililerce mali destek sağlanmayan bir sivil toplum örgütü, raporun hazırlanmakta olduğu dönemde iki adet potansiyel insan ticareti mağduruna yardım ettiğini belirtmiştir. Kıbrıslı Türk yetkililer insan ticareti mağdurlarının bakım ve sığınma evi ihtiyacından haberdar değildirler çünkü polis işvereninden ayrılmak isteyen yabancı kadınları ivedilikle sınırdışı etmektedir. Fuhuş yaptığı gerekçesiyle tutuklanan yabancı kadınlardan bazıları menşe ülkelerinin neresi olduğuna bakılmaksızın ivedilikle gözaltına alınıp Türkiye’ye sınır dışı edilmektedir. Bir sivil toplum örgütü, mağdurların sınır dışı edilmelerinin geçerliliğini tespit etmek için savcı tarafından polis merkezinde mülakata alındığını bildirmiştir. Eski işverenine karşı maddi tanıklık eden insan ticareti mağdurları yeni bir iş bulma hakkına sahip değildir ve polis tarafından ayarlanan geçici konaklama yerlerinde kalmaktadırlar. İnsan ticareti mağdurları için özel sığınma evleri mevcut değildir. Kıbrıslı Türk yetkililer, mağdurların insan tacirlerine karşı gerçekleştirilen kovuşturmalara katkı sağlamasını teşvik etmemektedirler ve neredeyse tüm yabancı mağdurlar sınırdışı edilmektedir.  Eğer bir mağdur eski işverenine karşı maddi tanıklık ederse, başka bir iş bulma hakkı verilmemekte ancak polis nezaretinde geçici konaklama sağlanmaktadır. Bu mülakat esnasında mağdur menşe ülkesine dönme talebinde bulunursa, uçak biletleri alınana kadar gece kulübüne dönüp orada barınmaları istenmektedir. Bir insan hakları örgütüne göre, dava için bekleyen kadınlar gece kulüplerinde barındırılmaktadır. Tanıkların dava süresince “KKTC”yi terk etmesine izin verilmemekte ve “kanuni” kovuşturmanın sonuçlandırılmasının ardından sınırdışı edilmektedirler. Raporlama döneminde, Kıbrıslı Türk yetkililer insan ticaretine karşı farkındalık arttırıcı hiçbir faaliyette bulunmamıştır. Kıbrıslı Türk yetkililer, zorla çalıştırılma talebini azaltmak için hiçbir çaba göstermemiştir.

Kıbrıslı Türk yetkililer insan ticaretinin tasfiye edilmesi için gereken asgari standartları yerine getirmemekte ve bunun için kayda değer hiçbir bir çaba göstermemektedir. “KKTC” bu raporda resmi biçimde derecelendirilmiş olsaydı, Aşama 3 kategorisinde yer alırdı. (2)

Kıbrıslı Türk Yetkililer için Öneriler:

Her türlü insan ticaretini yasaklayan “yasa” çıkarınız; gece kulüpleri ve publardaki insan ticareti mağdurlarının tespiti için inceleme yapınız; gece kulübü ve pubların yönetimine ilişkin şeffaflığı arttırınız; zorla, hile ve tehditle fuhuş yapmaya zorlama konusunda müşteri ve kamuoyunu bilinci oluşturulmasını teşvik ediniz; sivil toplum örgütü sığınma evleri ve mağdurların bakım hizmetleri için fon ayırınız; mağdurların sınır dışı edilmesine alternatif önlemler geliştiriniz; ve zorla çalıştırma koşullarının bulunduğunu kabullenip, bunlara ilişkin adımlar atınız.


(1) Çevirenin Notu: Metnin orijinali “Kıbrıs” başlığı altında Kıbrıs’ın güneyindeki koşulların analizini içermekte, Kıbrıs’ın kuzeyindeki durum ise “Kıbrıslı Türkler tarafından Yönetilen Bölge” alt başlığında ele alınmaktadır. Metin içerisindeki koşullara ilişkin değerlendirmeler, 2013 yılında, raporun hazırlanma dönemindeki durumu yansıtmayı amaçlamaktadır. 2014 Raporu’nun tümü için bakınız http://www.state.gov/j/tip/rls/tiprpt/2014/index.htm Kıbrıs başlığı için bakınız http://www.state.gov/j/tip/rls/tiprpt/countries/2014/226710.htm

(2) Çevirenin Notu: Her yıl yayımlanan bu rapor, her ülkeyi hükümetlerinin raporun hazırlandığı dönem içerisinde “İnsan Ticareti Kurbanlarını Koruma Kanunu”nda belirtilen “insan ticaretinin tasnifi için gerekli asgari standartları” yerine getirme çabaları temelinde 3 aşamanın biri altında sınıflandırmaktadır. Bu sınıflandırmaya göre, raporlandırma yılı içinde söz konusu kanundaki standartları tamamen yerine getiren ülkeler Aşama 1 altında; asgari standartları tamamen yerine getirmeyen ancak bu standartları yerine getirmek için dikkate değer çaba gösteren ülkeler Aşama 2 altında; asgari standartları tamamen yerine getirmeyen ancak bu standartları yerine getirmek için dikkate değer çaba gösteren ve aynı zamanda a- ağır insan ticareti mağdurlarının mutlak sayısının dikkat çekici olması ya da dikkat çekici bir biçimde artması, b-önceki yıla oranla bu standartları yerine getirmek için harcanan çabanın arttığına dair delil gösterilememesi, c-ilgili ülkenin bu standartların yerine getirilmesi için sonraki yılda ilave adımlar atacağına dair tahaaütte bulunması durumundaki ülkeler Aşama 2 izleme listesi altında; asgari standartlara tamamiyle uymayan ve bu yönde dikkate değer bir çaba göstermeyen ülkeler ise Aşama 3 altında sınıflandırılmaktadır. 2014 raporuna göre Kıbrıs “Aşama 2 izleme listesi” altında sınıflandırılmakta, Kıbrıs’ın kuzeyindeki koşullar ise “Aşama 3” altında değerlendirilmektedir. 2014 raporunda Aşama 3 altında sınıflandırılan diğer ülkeler ise Cezayir, Orta Afrika Cumhuriyeti, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Küba, Ekvator Ginesi, Eritre, Gambiya, Gine Bissau, İran, Kuzey Kore, Malezya, Moritanya, Papua Yeni Gine, Rusya, Suudi Arabistan, Suriye, Tayland, Özbekistan, Venezuela, Yemen ve Zimbabve’dir. Bakınız http://www.state.gov/j/tip/rls/tiprpt/2014/226649.htm

Bu haber toplam 1785 defa okunmuştur
Gaile 278. Sayısı

Gaile 278. Sayısı