Yılbaşı gecesi evde yiyip içtikten sonra biraz da dışarıda vakit geçirelim
diye çoluk çocuk Dereboyu'na gittik.
Bulunduğumuz mekanda gayet sakin, keyifli bir ortam vardı.
Ama sokak öyle değildi.
Sürekli yolda 'keyif' adına yapılan taşkın hareketler vardı.
Arabalarıyla sürat yapanları, ters yönden gidenleri saymıyorum bile...
Asıl yaya olarak Dereboyu'nda 'şov' yapan gruplar vardı, kimileri davullu,
bazıları halay çeke çeke geçip giden...
Kuşkusuz yılbaşı gecesi eğlenmek herkesin hakkı ve bu saydıklarım da fazla
abartılı hareketler kategorisine girmez belki.
Ama daha fazlası vardı sokakta!..

*  *  *

Bir seyyar satıcı oturduğumuz mekanda beni fark edince koşarak içeri geldi.
Tanışmıyorduk, ama medyadan beni biliyordu anladığım.
"Abi" dedi, "Manşet atın."
Neyin manşetiydi istediği yeni yıla girdiğimiz sıralarda?
Dikkatle dinledim anlattıklarını...
Seyyar satıcıya sürekli "Bonzai var mı?" diye soruyormuş bölgedeki gençler...
"Var mı sende Bonzai?" diye ben sordum bu sefer, şakayla karışık.
Söylediklerinde samimi olduğunu düşündüm.
Ne diye böyle bir şeyi anlatma ihtiyacı hissetsindi ki?
Herkes eğlencesindeyken, o birkaç kuruş daha kazanmanın, ekmeğinin
peşindeydi.
Eğer uyuşturucu satacak olsa, zaten kendi müşterilerini ele verecek böyle
sözler sarf etmezdi.
"Abi, manşet atın lütfen" dedi ve çıkıp gitti.

*  *  *

Biraz sonra dışarıda bir hareketlenme yaşandı.
Çıkıp baktım.
Bir genç, tamamen kendinden
geçmiş bir halde, etrafındaki bir iki kişinin yardımı olmasa ayakta
duramayacak vaziyetteydi.
Çok miktarda alkol müydü onu bu kılığa sokan, yoksa?
Tam bu sırada halay çeken grup geldi, karşıdaki bir mekanın önünde bağıra
çağıra oyunlar oynadı, arabaların önünde durdu.
"Sürekli kavgalar olur, bıçaklanmalar yaşanır buralarda" dedi birileri...
Halay ekibi sık sık ayakta durmakta güçlük çeken çocuğun etrafını
sarıyordu.
Sonra birileri omzuna girerek o genci oradan uzaklaştırdı.
Bizim seyyar satıcı yine buldu beni, "Abi, bunlar bonzai kullanıyorlar.
Manşet atın" dedi bir kez daha...

*  *  *

Yılbaşı gecesi keyif almak için, eğlenmek için gitmiştik Dereboyu'na, ama
doğrusunu söylemek gerekirse huzurumuz kaçtı.
Bu yüzden erken ayrıldık.
Normal gecelerde bu kadar huzursuzluk yok belki Lefkoşa'nın en işlek
caddesinde, ama belli ki birileri o bölgede 'iyi iş' yapıyor.
Seyyar satıcının bildiklerini ve bana söylediklerini güvenlik güçlerinin
bilmediğini, duymadığını sanmıyorum.
Zaten esnaf da neler olup bittiğinin farkında.
Oralarda tedbir gerek.
Vaziyet tamam değil çünkü...