AB’nin Günlük Hayatımıza Etkileri
İnternette dolaşırken, bir kitapçık ilişti gözüme.
Türkiye Avrupa Birliği Genel Sekreterliği ile Açık Toplum Vakfı tarafından hazırlanan bu kitapçığın adı; ‘100 konuda Avrupa Birliği’nin Günlük Hayatımıza Etkileri’.
Toplam 35 fasıl ve yaklaşık 120 bin sayfadan oluşan ve üye ve aday ülkelerce üstlenilmesi ve uygulanması talep edilen müktesebat, son derece basit ve anlaşılabilir başlıklar halinde özetlenmiş, üyeliğin bir ülkenin yaşam kalitesi açısından ne anlama geldiği çok net biçimde ortaya konmuş.
Müktesebat bizim yaşam sınırlarımız içerisinde askıda olsa da, bir parçası olduğumuz ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’, yaklaşık 10 yıldır Avrupa Birliği üyesi.
Ve bize uzak bir ‘hayal’ gibi görünse de, Kıbrıs sorununun çözülmesi halinde söz konusu müktesebat, fiilen adanın kuzeyinde de yürürlüğe girecek.
Çözüm ve Avrupa Birliği üyeliği, bunu ne kadar isteyip istemediğimizle de yakından ilişkili; çözümü ve Avrupa Birliği’ni ne kadar isteyip istemediğimizse, bu iki kavramı ne kadar iyi bilip bilmediğimizle...
Nasıl ki Kıbrıs sorununu sırf milliyetçi pencereden bakarak yaftalıyor, çözümün gündelik hayatımıza neleri getirip yaşam kalitemize ne tür katkılar yapacağı konusunu ikinci plana itiyor ve üzerinde yeterince kafa yormuyorsak, Avrupa Birliği konusunda da benzeri bir yokumsama içerisindeyiz.
Birlik üyeliği deyince biz Kıbrıslı Türkler’in pek çoğunun aklına gelen tek şey ‘ekonomi’.
Evet Avrupa Birliği öncelikle ekonomi temelli bir projedir, ancak ekonomik birlikteliğin, ekonomik ve siyasi bir birlikteliğe evrilmesiyle yeniden ve yeniden şekillenen Avrupa Birliği, aynı zamanda bir çağdaşlaşma projesidir de.
Lafı daha fazla uzatmadan, kitapçıkta Türkiye cephesinde dikkat çekilen bazı kazanımları aktarmak istiyorum. (Bunların bir kısmıyla Türkiye tamamen uyumlu, bir kısmıyla kısmen uyumlu, bir kısmıyla ise tamamen uyumsuz).
• AB üyesi ülkelerde seçme ve seçilme hakkı
• Vatandaşlar üye devletleri ve AB kurumlarını şikayet edebilir
• İşçilere AB ülkelerinde serbest dolaşım
• İş insanları AB’de şirket kurup hizmet sunabilecek
• Cinsiyete dayalı ayrımcılıkta ispat yükümlülüğü suçlanan tarafta
• Evlilik içi-evlilik dışı çocuk ayırımı ortadan kalktı
• İş yerince cinsel tacizin cezası çok daha ağır
• Cinsel suçlara verilen cezalarda kız-kadın mağdur ayırımı ortadan kalktı
• Mağdurla evlenmek tecavüzcüyü cezadan kurtarmıyor
• Evlilik dışı çocuğunu öldürene ceza indirimi kalktı
• Evlilik içi cinsel saldırı artık suç
• ‘Çocuğumdur, severim de döverim de’ anlayışı bitti
• Çocuklara yönelik cinsel istismarın cezası ağır
• Çiftçilere istikrarlı gelir
• Standartlara uymayan çiftçiye destek yok
• Genç çiftçilere özel teşvik
• Ürün kalitesini artıran çiftçiye ekstra destek
• Tarımda kayıt dışı ve kontrolsüz üretim yok
• Şeceresi bilinmeyen et yenmeyecek
• Gıda ürünleri ile temas eden tüm malzemelere sıkı standart
• Süt sağanlara sıkı hijyen kuralları
• ‘Aldığımız kıymanın içinde kim bilir ne var?’ kaygısına son
• Mezbahalarda kullanılan bıçaklar en az 82 derece suyla yıkanacak
• Binalar daha güvenli, daha sağlıklı, daha çevreci
• Güvenli olmayan ürünün piyasaya sürülmesi yasak
• Tüketici adil olmayan sözleşmelere karşı korunuyor
• Tüketiciye fikrini değiştirme hakkı
• Tatilciyi mağdur eden tur şirketine yaptırım
• Tüketiciye kusurlu ürünü iade hakkı
• Yanıltıcı reklama dava yolu açık
• Tüm çalışanlara en az dört hafta yıllık ücretli izin
• Çalışanlar gürültü kirliliğinden korunuyor
• İşçiler elektromanyetik risklerden korunacak
• İşveren engellilere uygun çalışma ortamı sağlamak zorunda
• Gençlere AB ülkelerinde eşit şartlarda eğitim fırsatı
• İçme ve kullanma sularına temizlik güvencesi
• Kirleten ödeyecek
• Çevreyi kirleten tesise işletme izni yok
• Kamuya açık alanlarda gürültü kirliliğine son
• Artık hayvanların da bir yasası var
Bu çalışma tabii ki Türkiye’nin yasal mevzuatı da dikkate alınarak hazırlandı. Yukarıda, kitapçıktan alıntı yaptığımız bu maddelerin bir kısmı ülkemizde zaten yasal mevzuat, ama bir kısmı değil.
Ve umarım bizde de benzeri bir çalışma hayata geçirilir ve AB bize ne kazandıracak, çok daha iyi anlar, öğreniriz.
Başbakanlık AB Koordinasyon Merkezi’nin internet sitesinde, Ocak 2009’da yayınlanmış kapsamlı bir ‘AB müktesebatına uyum programı’ raporu var. Ama sokaktaki insanın kolaylıkla bilgi alabileceği, çok daha kolay tüketilebilir böylesi bir çalışma, Kıbrıs Türk toplumunun AB ve dolayısıyla çözüm talebini çok daha yüksek sesle dillendirmesine önemli katkı koyacaktır.