1. YAZARLAR

  2. Sevgül Uludağ

  3. “Abohor’da koku yapıyor diye, “kayıp” Kıbrıslırum’un gömü yeri değiştirildi ve 30 metre ileriye taşındı…”
Sevgül Uludağ

Sevgül Uludağ

0090 542853 8436/00357 99 966518

“Abohor’da koku yapıyor diye, “kayıp” Kıbrıslırum’un gömü yeri değiştirildi ve 30 metre ileriye taşındı…”

A+A-

OKURLARIMIZ BİLDİKLERİNİ PAYLAŞMAYA DEVAM EDİYOR…

 

Bir okurumuz dün bizi arayarak, şu bilgileri paylaşmak istediğini söyledi:

“Abohor’da halen Kayıplar Komitesi’nin başlatmış olduğu ve bir “kayıp” Kıbrıslırum’un gömü yerinin arandığı kazıyla ilgili olarak öğrenmiş olduklarımı sizinle ve okurlarınızla paylaşmak istiyorum.

Sözkonusu “kayıp” Kıbrıslırum’un, gömüldüğü yerden “koku yapıyor” diyerek kaldırılarak gömü yerinin değiştirilmiş olduğunu, yakılarak öldürüldüğü yerden alınarak 30 metre kadar ilerideki efgalipto ağaçlarının altına tekrardan gömülmüş olduğunu öğrendik.

Onun buradan çıkarılarak az ileriye gömülmesine tanık olan bir şahıs da Kayıplar Komitesi arkeologlarına bilgi vermiş ve koku yaptığı gerekçesiyle gömü yerini değiştirilmiş olduğu “kayıp” Kıbrıslırum’un nereye taşınarak tekrardan gömülmüş olduğunu da Kayıplar Komitesi görevlilerine dün göstermiş. Köyde bu konuşuluyor. Bu konuda lütfen Kayıplar Komitesi’nin yetkililerine bilgi veriniz.

“Kayıp” Kıbrıslırum’un ikinci gömü yeriyle ilgili olarak burasının kazılmasının kolay olduğunu tahmin ediyorum çünkü burasının sahibi de Kayıplar Komitesi’nin oralarda kazı yapmasına izin verebilecek bir köylümüzdür.

O noktada bu kazı başlatılmamış olsaydı, o zaman bu ikinci gömü yerine ilişkin bazı bilgiler de açığa çıkmayacaktı… Onca seneden sonra tüm bunların açığa çıkarılarak o “kayıp” şahsın kalıntılarının Kayıplar Komitesi tarafından bulunarak ailesine düzgün bir gömü için iade edilmesi, en büyük dileğimdir…

Ben senelerdir Kayıplar Komitesi’ne bu bölgede yardımcı olan bir insan olarak, en büyük dileğim adamızda bir daha savaşların yaşanmaması, hiçbir insanın “kayıp” edilmemesi, hiçbir annenin, hiçbir babanın, hiçbir kardeşin, hiçbir evladın geride gözü yaşlı bırakılmamasıdır…

Onun için bildiklerimizi paylaşmak durumundayız…

Kayıplar Komitesi’ne yardımcı olmalıyız ki, işlerini tamam yapabilsinler… Bildiklerimizi gizlersek hem geride kalan aileleri daha fazla üzmüş oluruz, hem de Kayıplar Komitesi boşu boşuna çaba harcamış olur.

O nedenle herkes bildiğini söylemelidir… En ufak bir ipucu bile, onlara yardımcı olabilir…

Kazılarda çalışan arkeologlara da, diğer bölümlerde çalışanlara da çok teşekkür ederim ve onlara kolaylıklar dilerim… İster sıcak, ister soğuk, ister kış, ister yaz olsun, onlar canla başla işlerini yapmaya çalışırlar, onun için biz de onlara yardımcı olalım…”

Bu okurumuza bu bilgileri için teşekkür ederiz. Biz de okurumuzun aktardığı bu bilgileri dün Kayıplar Komitesi Kıbrıslırum ve Kıbrıslıtürk Üye Yardımcıları’na, Popi Hrisostomu ve Mine Balman’a aktarmış bulunuyoruz.


 

“Atalassa’da halen bazı “kayıp” Kıbrıslıtürkler’in gömülü olduğunu biliyoruz…”

Bir Kıbrıslırum okurumuz şu bilgileri paylaşmak istediğini söyledi:

“Geçtiğimiz gün, Atalassa’da bazı “kayıp” Kıbrıslıtürkler’in gömü yerinin 15 sene kadar önce şiddetli yağışlar sonucu açığa çıktığına ilişkin bir Kıbrıslırum okurunuzun anlattıklarını yazdıydınız. Ben de bu konuda bir şey eklemek isterim.

O dönemde yol kenarına gömülmüş olan ve yüzeysel bir gömü olan bu yerde aşırı yağışlar nedeniyle açığa çıkan bu “kayıp” kemikleri için bir süre sonra “hayvan kemiğidir, insan kemiği değildir” dendiydi ancak bu bölgede çalışanlar bunu pek inandırıcı bulmadıydı… Benim bir yakınım da bu bölgede çalışmaktaydı, şu anda hayatta değildir. Kesin olarak bildiğimiz şudur: Atalassa’da halen bazı “kayıp” Kıbrıslıtürkler’in gömülü olduğunu biliyoruz. Bu konuda Kayıplar Komitesi’nin daha fazla çaba harcaması, daha derin araştırmalara girişmesi gerekmektedir… Kesin olarak bildiğimiz bir diğer şey, bu gömü yerinin bölgede ahto yiro gezen İngiliz helikopterlerinden gizlenmesi için üstüne ağaç ektikleridir. Madem ki şimdi Kayıplar Komitesi yeni teknolojiler kullanmaktadır ve eskiden çekilmiş fotoğraflar da ellerinde mevcuttur, bu bölgenin karış karış taranarak uydu fotoğraflarında eski fotoğraflardan ne tür değişiklikler olduğu saptanabilir. Halen hayatta olan ve 1963-64 yıllarında o bölgede görev yapmış insanlar bulunarak bir defa daha onlarla konuşulabilir. Eminim eski polisler de bu konuda bir şeyler bilmektedir. Kayıplar Komitesi’nin bu konuya ciddiyetle eğilmesini talep ediyoruz… Lütfen bunları yazınız, okusunlar ki belki harekete geçerler.

Atalassa’da yaşananlar, başka bölgede yaşananlar Kıbrıslılar’ın alnında lekedir. Bu lekeleri her iki toplum olarak temizlemezsek, barışa giden yolu açamayık… Onun için bunları temizlememiz lazımdır….”

Sözkonusu Kıbrıslırum okuruma verdiği bu bilgiler için çok teşekkür ederim.

Konuyla ilgili olarak daha ayrıntılı bilgi sahibi olan okurlarımı isimli veya isimsiz olarak beni aramaya davet ediyorum. CYTA telefonum 00 357 99 966518, TELSİM telefonum 0542 853 8436’dır. Konuştukça, ortak geleceğimizin yolunu açabileceğiz, elbirliğiyle kanlı geçmişi temizleyip, evlatlarımıza üstünde insanca yürüyebilecekleri barışçıl topraklar bırakabileceğiz… Bir şey biliyorsanız, lütfen beni arayınız… Kayıplar Komitesi’yle temasa geçmek isteyenler de 181 ihbar hattını arayabilirler.

 

 

 

 

 

 

Bu yazı toplam 1371 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar