Başbakan Ersin Tatar müjdeyi verdi. Acil durum hastanesinin temeli atıldı. Müteahhit çok hızlı çalışarak en geç 2 ay içinde acil durum hastanemizi tamamlayacak.

Peki kimdir bu müteahhit?

Projeyi kim çizdi, ihale ne zaman yapıldı, ya da müteahhit hangi kıstaslara göre belirlendi?

Bu soruların cevabını bilmiyoruz. Açıklanmadı.

Projenin Ankara’dan hazır geldiği, muhtemelen müteahhidin de Ankara’dan görevlendirildiği tahmin ediliyor.

Kimilerine göre bu doğaldır. Çünkü parayı verecek olan TC olduğuna göre projeyi de, inşaatı yapacak müteahhidi de kendisinin belirleme hakkı vardır.

Bunu iddia eden çevrelere sadece tek bir sorum var. “KKTC muz cumhuriyeti mi?”

Bu soruya vereceğiniz yanıt hayırsa ve KKTC’nin bağımsız bir devlet olduğunu söylüyorsanız, o zaman bağımsız bir devlette olmazsa olmaz olan devletin yasalarla yönetildiği gerçeğini unutmamalısınız.

Bu ülkenin yasalarına göre bu ülkede yapılacak her türlü gelişme için proje çizilmeli ve yasal kurumlardan onay alınmalıdır. Projeleri de yalnızca KTMMOB üyeleri çizebilir.

KKTC yasalarına göre KTMMOB üyelerinin çizdiği projeler bağlı oldukları odaların vize bürolarından projelerine vize alırlar. Devlet kurumlarına, yani izin makamı olarak belediye ya da kaymakamlıklara başvurular yalnızca vizeli projelerle yapılır.

İnşaat ruhsatı almak için bu birinci adımdır. Ardından belediye ya da kaymakamlık ilgili dairelerden, yani çevre dairesi, karayolları, şehircilik, telekomünikasyon dairesi ve Kıb-Tek’ten yazılı görüş alır. Tümü olumluysa ilgili kurum inşaat sahibine inşaata başlamak için inşaat ruhsatı verir.

Kuşkusuz bunun için de inşaat sahibi, ilgili kuruma yüklüce bir harç öder.

Yasal mevzuata uygun olarak inşaata başlamak için takip edilmesi gereken prosedür budur.

 Devlet “acil durum hastanesi”nde bu prosedürü uygulamadı. Yok saydı. Olabilir. “İşin aciliyeti vardı bu nedenle bir an evvel bu pandemi hastanesini yapmamız gerekiyordu” diyebilirler.

O zaman bakanlar kurulu oturur bir kararname çıkarır ve böylece yasal mevzuata uyulmadan süre kısaltılabilir. Ben böyle bir kararname de görmedim.

Buna rağmen pandemi hastanesi ihtiyaçtır ve yapılması gerekir. Hem de çok geç kalınmış olması bir yana, hemen yapılması gerekir.

Bari yerini doğru seçseydiniz.

Bula bula Lefkoşa’da su baskını riski en yüksek yer olan Dr. Burhan Nalbantoğlu hastanesinin otoparkını mı buldunuz?

Lefkoşa’da devletin böyle bir hastaneyi inşa edecek başka bir yeri yok muydu?

Ya da yoksaydı koskoca devlet uygun bir araziyi bu amaçla istimlak edemez miydi?

UBP-HP hükümetinin bizi eve kapatmasından bu yana neredeyse 6 ay geçti. Hala bir pandemi hastanesi inşa edilmedi. Ama dün başbakanın inşaatın yapılacağı yere kalabalık bir heyetle yaptığı ziyaret sırasında sarfettiği bazı cümlelerde sanki bugüne kadar bir pandemi hastanesinin inşasını birileri engelliyormuş gibi imalara bir anlam veremedim.

Bu ülkenin başbakanının böyle bir iddiası varsa bunu ispat etmekle yükümlüdür.

Başbakan’ın yandaşları sağda, solda benim de üyesi olduğum KTMMOB’yi pandemi hastanesi inşaatını engellemekle suçluyorlar. Eğer başbakan da onlar gibi düşünüyorsa buyursun yargıya gitsin.

Bakalım bu ülkede yasaları kim çiğniyor görelim.

Bu konuyu daha fazla uzatmak istemiyorum. Herkes bu ülke yasalarına uymak zorundadır. Hiç kimse yasaların üstünde değildir. Aksi durumda kaos olur. Aksi durumda devlet, devlet olmaktan çıkar.