Açılandan 2 katı fazlası, KİLİT VURDU!
Kimisi yılların işletmesini kapatmak zorunda kaldı, kimisi yeni umutlarla yaptığı girişim sonucu hüsrana uğradı. Sadece Lefkoşa’nın göbeğinde bile yüzlerce dükkan kepenklerini indirdi.
Fehime ALASAYA
Kimisi yılların işletmesini kapatmak zorunda kaldı, kimisi yeni umutlarla yaptığı girişim sonucu hüsrana uğradı. Sadece Lefkoşa’nın göbeğinde bile yüzlerce dükkan kepenkleri indirdi…
Pandeminin ardından baş gösteren ekonomik kriz etkisini artırırken, sokağın hali, en büyük darbeyi alanlardan birinin de küçük ve orta boy işletmeler olduğunu ortaya koydu… Özellikle ‘Yiyecek-içecek sektöründeki tarihi kriz’, Esnaf ve Zanaatkarların verilerine yansıdı.
Yiyecek-içecek sektöründe bir buçuk yılda Lefkoşa’da denetlenen 531 işyerinden 177’si kapandı. Kapanan dükkan sayısının 250’ye ulaşacağı öngörüsüyle birlikte, tarihte ilk kez ülkede kapanan dükkan sayısının açılan dükkan sayısını ikiye katladığı ifade edildi. Bahsi geçen şartlarda açılan işletme sayısı ise 121 oldu.
Lefkoşa dışında diğer bölgelerdeki kapanma sayılarının daha da fazla olduğu belirtildi. Söz konusu veriler Esnaf ve Zanaatkarların yaptığı araştırmaya yansıdı.
Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkârlar Odası Genel Koordinatörü Hürrem Tulga, ülkede diğer kriz dönemlerinde görülmeyen bir durumun ortaya çıktığını dile getirdi. Tulga, gerek devretme gerek doğrudan yeni açılma şeklinde 2021-2022’nin Temmuz sonuna dek olan bir buçuk yıllık sürede toplamda yiyecek-içecek sektöründe, Lefkoşa’da 121 yeni dükkan açıldığını ifade ederek, “Tarihimizde ilk kez kapanan iş yerleri sayısı, açılan iş yerleri sayısını korkunç şekilde geçerek ikiye katladı” dedi.
Hatırlanacağı üzere Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası (KTEZO) Başkanlar Kurulu Başkanı Mahmut Kanber, de kısa süre önce yaptığı açıklamada 2020 yılından bu yana beş bin küçük ve orta boy işletmenin kapandığını açıklamıştı.
531 işyerinden 177’si kapandı, 275 iş yeri daha denetlenecek…
Lefkoşa’da geçtiğimiz ay yapılan çalışmada, bir buçuk yıllık süreçte yiyecek-içecek sektöründe denetlenen 531 işyeri içinden yüzde 33’ünün yani 177 tanesinin kapandığı Esnaf ve Zanaatkarların yaptığı araştırmaya yansıdı.
Yiyecek içecek sektöründen 275 iş yerine halen ulaşılmadığını anlatan Tulga, kapanan dükkan sayınsının aynı şekilde devam etmesiyle 250’ye yükseleceği öngörüsünde bulundu.
En fazla kapanmanın yiyecek-içecek sektörlerinde olması nedeniyle ilk olarak bu sektörü gündeme aldıklarını anlatan Tulga, elektrik enerji ve gıdaya dayalı olan bu işletmelerin kapanmaya devam edeceğini belirtti.
Yiyecek-içecek sektöründe kafe, restoran, bar, meyhane ve pastane gibi dükkanlar yer aldı.
Elektrik zammıyla beraber doğan sonucun yeniden analiz edilmesi gerekeceğini anlatan Tulga, “Sonuçlar çok korkunç olacak. Durum trajediye dönüşüyor, bize bu yönde çok fazla geri dönüşler var.” dedi.
Tulga, Lefkoşa dışında diğer kentlerde de çok daha yüksek sayıda kapanan dükkanlar olduğunu, bu çalışmanın henüz tamamlanmadığını kaydetti.
Sigortalar Kurumu ile işbirliği içinde bir çalışma yürüttüklerini anlatan Tulga, yapılan çalışmanın geçmiş yıllara göre daha sağlıklı olduğunu anlattı.
“Elektrik zammı hepimizi bitirecek”
İş dünyasındaki çevreler ise ülkedeki ekonomik krizin etkilerinin kapanan dükkan sayısına bariz bir şekilde yansıdığına vurgu yaptı. Küçük ve orta ölçekli işletmelerin hızla kapanmaya devam edileceği öngörüsünü paylaşan iş insanları, elektrik zammı, asgari ücret artışı, kiralar, enerji, ham madde gibi giderlerle artık başa çıkmanın mümkün olmadığını anlattı.
Kimisi sürekli el değişiyor…
Kapanan veya kiralanmayı bekleyen irili ufaklı birçok dükkanın yanında özellikle ana caddeler üzerindeki bazı dükkanların sürekli el değiştirdiği de dikkat çeken bir başka ayrıntı oldu. Söz konusu bölgelerde genellikle kira bedellerinin çok yüksek olduğu öğrenilirken, bölgede bulunun aktif dükkanların ise ‘yaratılan olumsuz havadan’ şikayetçi olduğu gözlemlendi.
Söz konusu durum, ekonomide ve iş yerlerindeki ‘sürdürülebilirliği’ de bir kez daha sorgulattı.
Ticaret Odası Başkanı Turgay Deniz:
“Kapanmalar hızla artacak, küçük ve orta ölçekli işletmelere destek şart”
Artan kiraların yanı sıra, enerji, ham madde, elektrik ücretleri gibi giderlerin, küçük ve orta ölçekli işletmeleri çok fazla zora soktuğunu belirten Ticaret Odası Başkanı Turgay Deniz, kendi işletmelerinden örnek verdi.
Deniz, “Bu süreçte üç küçük mağazamı kapattım, giderlerini karşılamıyordu, çözümü kapatmakta buldum. Bu ekonominin çarklarının dönmesi gerek. Radikal kararlar şart” dedi.
Devletin özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelere doğrudan destek vermesi gerektiğini anlatan Deniz, “Durum hiç de iç açıcı değil. Bu destek verilmezse bu işletmeler ciddi olarak zarar görecek, bu kapanmalar hızla artacak, büyük işletmeler daha da büyük olacak. Çözüm için devlet desteği kaçınılmaz.” şeklinde konuştu.
“Değişim ve dönüşüm gerçekleşmeli yoksa…”
Kriz artarak devam edeceği öngörüsünü paylaşan Deniz, kredi imkanlarının çok geçici bir çözüm olduğuna vurgu yaparak, “Devletin ciddi çalışma ortaya koyması lazım. Değişim ve dönüşüm gerçekleşmeli yoksa ‘gemisini kurtaran kaptan’ mantığı ile hiçbir önlem alınmazsa durum daha da kötüye gidecek.” şeklinde konuştu.
Kıbrıs Türk Sanayi Odası (KTSO) Başkanı Ali Kamacıoğlu:
“Doğrudan destek çözüm ve çıkar yol olabilir”
KTSO Başkanı Ali Kamacıoğlu, ülkede esnafın karşı karşıya kaldığı elektrik sıkıntısı, asgari ücret, ekonominin daralması ile büyük ölçekli sanayilerin de küçük ve orta ölçekli sanayiler gibi kapanma durumuyla karşı karşıya kalmak üzere olduğunu anlattı.
İşletmelerin kendi öz varlıklarını satarak ve borçlanarak ayakta kalmaya çalıştığına da değinen Kamacıoğlu, bunun da artık tükendiğini ifade etti.
İşletmelerin kredi destekleri adı altında daha fazla borçlandırıldığını da kaydeden Kamacıoğlu, “Kredi ile durumun içinden çıkılamaz. Küçük işletmelerden bu yönde talepler de kalmadı.” dedi.
“Doğrudan destek çözüm ve çıkar yol olabilir”
İşletmelerin ayakta durabilmesi ve istihdam yapabilmesi için doğrudan desteğe ihtiyacı olduğunu kaydeden Kamacıoğlu, tüm dünyada bu uygulamanın çözüm olduğunu ifade ederek, “Umarım bu uygulama dikkate alınır, bu çok önemli bir katkı olur.” ifadelerini kullandı.
“Durum giderek içinden çıkılamaz bir hale büründü”
Ülke esnafının iki krizle birden mücadele verdiğini de anlatan Kamacıoğlu, şöyle devam etti:
“Hayat pahlılığının iki ana sorunu var biri dünyadaki pahallılık, ham maddelerin döviz ile artışı bir de ülkemizdeki daralan ekonomideki hayat pahalılığı var. Hem dünya krizi hem de kendi içimizdeki krizle uğraşıyoruz, bu nedenle durum giderek içinden çıkılamaz bir hale büründü.”