Dila ŞİMŞEK

Lefkoşa Kaymaklı bölgesinin en işlek caddelerinden biri olan Okullar Yolunda, kendi arabasının bagajında 8 Temmuz’da cesedi bulunan Obasanjo Adeola Owoyalr’ın cenaze töreni dün yapıldı.

Cenaze törenini, Owolayr’ın Nijerya’dan gelen dayısı düzenledi, törene birçok UKÜ’lü öğrenci de katıldı.

Owoyalr’ın haberini aldıklarında ailece perişan olduklarını ve büyük bir şoka uğradıklarını söyleyen dayı Dennis, Owoyalr’ın cenazesinin bir odada, yerde bekletilmesinden duyduğu üzüntüyü belirtti: “Tabutun öylece yerde olması ve hiçbir özen gösterilmemesi beni çok öfkelendirdi ve üzdü. Hiçbir insan böyle bir muameleyi hak etmez”

Cenaze için Nijerya’dan gelen Owoyalr’ın öz dayısı Dennis, YENİDÜZEN’e konuştu, cinayete ilişkin şüphelerini de aktardı: “Owoyalr’ı, kardeş gibi büyüdüğü, aile dostumuzun oğlunun öldürdü. Bunu para için yaptığına inanıyoruz. Ancak kendisi, cinayeti işledikten hemen sonra, 2 Temmuz’da bilet alarak, 4 Temmuz’da adadan Nijerya’ya kaçtı”.

Dennis, olayın yaşandığı akşam olan 1 Temmuz’da, Owoyalr’ın katil zanlısının evine gittiğini, cinayet yaşanmadan önce birlikte yemek bile yediklerini dile getirdi.

Owoyalr’ın ve cinayet zanlısının babalarının aynı üniversitede akademisyen olduğunu ve bu sebeple aile dostu olarak, çocukluktan beri kardeş gibi büyüdüklerini ifade etti. Dennis, Owoyalr’ın okuduğu üniversite olan UKÜ’de oldukça sosyal ve akademik anlamda başarılı olduğuna değinerek, “Owoyalr, ülkemizden birçok öğrenciyi buraya eğitim görmesi için getirdi ve en baştan beri onlara hep destek oldu” dedi.

Owoyalr’ın haberini aldıklarında ailece perişan olduklarını ve büyük bir şoka uğradıklarını söyleyen Dayı Dennis, Owoyalr’ın cenazesinin bir odada, “yerde bekletildiğini” iddia etti, bundan duyduğu üzüntüyü belirtti: “Tabutun öylece yerde olması ve hiçbir özen gösterilmemesi beni çok öfkelendirdi ve üzdü. Hiçbir insan böyle bir muameleyi hak etmez”

“Owoyalr’ı birileri öldürdü, birileri yardım ve yataklık etti”

Cinayet zanlısının kardeşinin de burada olduğunu ifade eden Dennis, “Ercan Havaalanına cinayet zanlısının kardeşi ve bir arkadaşı bıraktı. Polis bunu havaalanının güvenlik kamerasından bularak doğruladı. Bu sebeple, o kişinin bu cinayeti tek başına yaptığına inanmıyorum. Owoyalr’ı birileri öldürdü, birileri yardım ve yataklık etti. Bu, tek kişinin yapabileceği türden bir şey değil. Polis, o gece orada olan zanlıları serbest bıraktı. Zanlılar, içip sarhoş olduklarını ve bu sebeple bir şey duymadıklarını söylemişler. Ben buna asla inanmıyorum. Bu olaya karışan herkesin yargılanmasını istiyorum” diye konuştu.

YENİDÜZEN’e konuşan Owoyalr’ın öz dayısı Dennis cinayete ilişkin önemli şüphelerinden de bahsetti: “Yeğenim Owoyalr’ı, kardeş gibi büyüdüğü, aile dostumuzun oğlunun öldürdüğüne dair ciddi bulgular var. Bunu para için yaptığına inanıyoruz. Cinayeti işleyen kişi, 2 Temmuz’da Nijerya’ya bilet keserek, 4 Temmuz’da adadan çıkış yaptı”

“Owoyalr, zanlının banka ile ilgili bir sorunu olduğunu duyunca ona yardım etti ve borç bile verdi. Zanlı ise, iki gün sonra onu öldürdü…”

Dennis, cinayet zanlısı ile Owoyalr’ın çocukluktan beri kardeş gibi büyüdüklerine değinerek, bu sebeple Owoyalr’in ondan hiç şüphelenmediğine ve korku duymadığına dikkat çekti. Cinayetin 1 Temmuz’da işlendiğini hatırlatan Dennis, olaydan sadece birkaç gün önce, Owoyalr’ın cinayet zanlısına maddi anlamda yardım ettiğini ve borç verdiğini söyledi. “Owoyalr, zanlının banka ile ilgili bir sorunu olduğunu duyunca ona yardım etti ve borç bile verdi. Zanlı ise, iki gün sonra onu öldürdü… Nasıl bir insan bunu yapabilir ki?” diye üzüntü ve öfkesini belirtti.

“Düşünün ki Owoyalr ona borç vermiş, araları o kadar iyi ki evine giderek birlikte yemek yemiş, oturup sohbet bile etmiş…”

1 Temmuz’da, Owoyalr ve yakın arkadaşı olan zanlının, o kişinin evine gittiklerini, cinayet yaşanmadan önce yemek bile yediklerini ifade etti. “Düşünün ki Owoyalr ona borç vermiş, araları o kadar iyi ki evine giderek birlikte yemek yemiş, oturup sohbet bile etmiş… Dahası, evde bulunan diğer kişiler polise hiçbir şey görüp duymadıklarını söylüyor. Ben buna inanmıyorum. Ne kadar sarhoş olursanız olun, bu kadar büyük bir kavga ve boğuşmayı duyarsınız. Kaldı ki, sadece bir kişi, bir cesedi camdan atıp, sonrasında da battaniyeye sararak bagaja koyamaz. Owoyalr bulunduğunda, ayakları da kemerle bağlıydı. Ben bu işe karışan herkesin bulunmasını istiyorum” şeklinde konuştu.

“Tabutun öylece yerde olması ve hiçbir özen gösterilmemesi beni çok sinirlendirdi ve üzdü. Hiçbir insan böyle bir muameleyi hak etmez”

Kıbrıs’a gelmesinin bu kadar uzun sürmesinin sebebi olarak vize işlemlerini gösteren Dennis, Owoyalr’ın haberini aldıklarında ailece perişan olduklarını ve büyük bir şoka uğradıklarını söyledi.

Dennis, Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Morguna geldiğinde, Owoyalr’ın cesedinin bir odada, tabut içinde, yerde bekletildiğini gördüğünü belirterek, “Tabutun öylece yerde olması ve hiçbir özen gösterilmemesi beni çok sinirlendirdi ve üzdü. Hiçbir insan böyle bir muameleyi hak etmez. Bize, cesedin kurtlandığı ve bu yüzden dolapta bekletilemeyeceği söylendi. Ancak otopsi yapılabilen bir ceset, daha düzgün ve temiz bir şekilde hazırlanarak muhafaza edilebilirdi. Vizemi beklemek zorundaydım ve alır almaz geldim” şeklinde konuştu.

Owoyalr’ın annesinin, bu acıyı kaldıramadığını ifade eden Dennis, “Geleneğimize göre, bir cenazede annenin çocuğunun yüzü açıkken dua etmesi lazım. Ancak Owoyalr’ın bedeni çok kötü durumda olduğu için, buna katlanamazdı. Bu sebeple gelmesini istemedik” dedi.

Cenaze törenine UKÜ’lü birçok öğrenci de katıldı.

“Sadece bir kişi, bir cesedi camdan atıp, sonrasında da battaniyeye sararak bagaja koyamaz. Owoyalr bulunduğunda, ayakları da kemerle bağlıydı. Ben bu işe karışan herkesin bulunmasını istiyorum”

“Owoyalr’ın tek amacı okumak ve okumak isteyenlere yardım etmekti. Annesi, gözünden esirgeyerek baktı”

Dennis, Owoyalr’ın köklü bir aileden geldiğindi, babasının da Nijerya’da sevilen bir akademisyen olduğunu ve başarılı olduğunu söyledi. “Owoyalr’ın tek amacı okumak ve okumak isteyenlere yardım etmekti. Yeğenim içki ve sigara bile içmezdi. Zaten kan hastasıydı. Annesi onu el bebek, göz bebek büyüttü. Doktorlar, 25 yaşından önce ölebileceğini söylemişti. Annesi, gözünden esirgeyerek baktı. Amerika’ya, cinayet zanlısının akrabasının yanına gitmesini ve orada eğitim almasını istiyordu. Çünkü cinayet zanlısı ile ailemiz hep çok yakındı, onun da babası aynı üniversitede akademisyen” şeklinde anlatmaya başladı.

Owoyalr’ın Kıbrıs’ı sevdiği için burada kalmak adına annesini ikna etmeye çalıştığını ve eğitimine burada devam ettiğini dile getiren Dennis, UKÜ’de eğitim gören yeğeninin birçok Afrikalı öğrenciye yardım ettiğini ve onları Nijerya’dan buraya eğitim için gelmeye teşvik ettiğini söyledi.

“Umudumuzu otopsi sonucuna kadar hiç yitirmedik”

Owoyalr’ın ‘kayıp’ haberini aldığında şoka uğradığını belirten Dennis, “Umudumuzu otopsi sonucuna kadar hiç yitirmedik. Hep bir yerden çıkıp geleceğine inandık. Kayıp olduğunu duyunca, korku içinde bir bekleyişe girdik. Kendi arabasının içinde, tarife tamamen uyan bir ceset bulunduğunda bile, ‘belki o değildir, belki olay göründüğü gibi değildir’ dedik. Otopsi sonucunu öğrenince, tüm ailece yıkıldık. Çünkü Owoyalr’ın babasını da kısa bir süre önce kaybettik” dedi.

“Dilerim ki, bu cinayeti işleyen, bilip susan, gizlemeye çalışan, yardım eden herkes tek tek cezasını bulur”

Dennis, haberi alır almaz vize başvurularını yaptıklarını, işlemleri hızlandırmak adına polisten elçilikle bağlantı kurmasını ve yardım etmesini istediklerini söyledi. Dennis, “Olabildiğince kısa sürede geldim cenaze töreni için. Owoyalr’i geleneklerimize uygun bir şekilde defnetmeye çalıştık. Annesi kaldıramayacağı için gelemedi” diye konuştu.

Bu insanlıkdışı cinayet karşısındaki korku, üzünç ve kızgınlığını vurgulayan Dennis, “Özellikle Polis memuru Feyyaz beyin bu soruşturmada çok yardımını gördük. Dilerim ki, bu cinayeti işleyen, bilip susan, gizlemeye çalışan, yardım eden herkes tek tek cezasını bulur” şeklinde sözlerini sonlandırdı.

Neler yaşanmıştı?

Nijerya uyruklu 33 yaşındaki Obasanjo Adeola Owoyalr, 1 Temmuz tarihinde kayıplara karışmış, Polis tarafından arandığı bilgisi basına yansımıştı.

Aradan sekiz gün geçtikten sonra, Lefkoşa'nın Kaymaklı bölgesinde, kentin en işlek caddelerinden biri olan 'Okullar Yolu'nda, ML 819 plakalı aracın bagajında Obasanjo Adeola Owoyalr’e ait ceset bulunmuştu. 

Cesedin başında kesici, delici aletle irili ufaklı yaralar olduğu tespit edilmişti.

Polis, cinayetle ilgili çok yönlü soruşturma başlatmıştı.

Owoyalr’ın öldürmesi olayı ile ilgili yürütülen soruşturma kapsamında 11 kişi tutuklanmıştı.

Polis Müfettiş Muavini Feyyaz İneci, maktulün en son huzurda bulunan 11 zanlının bulunduğu apartmana giriş yaptığını tespit ettiklerini söylemişti. Soruşturma sonrası, olayla ilgili tutuklanan zanlıların suçla bağlantısı görülmediğinden serbest kalmış, tutuklulardan sadece bir kişi yargılanmak üzerine cezaevine gönderilmişti.