1. YAZARLAR

  2. Sami Özuslu

  3. AÇILIŞLAR, ŞOVLAR VE GONNARALAR
Sami Özuslu

Sami Özuslu

AÇILIŞLAR, ŞOVLAR VE GONNARALAR

A+A-

Hemen söyleyeyim: Bu yazının seçimlerle, siyasetle, son yapılan aleni müdahalelerle alakası yoktur.

Bu yazı tamamen edebiyata adanmıştır.

‘Sanat için sanat’ anlayışıyla, sadece ‘gök kubbede hoş bir sada’ kalsın diye yazılmıştır.

Art niyetli, fena düşünceli, her laftan nem ve huy kapanların okumaması önemle rica olunur.

Yer yer nükteler, zaman zaman hicivler metnin kimi aleni ve de saklı bölümlerinde zuhur edebilir.

İşbu sebeple ve de işkembe-i kübradan sallamanın ‘devlet adamlığı görevi’ sayılmakta olduğu bu ufacık memleket-yarısında cereyan etmekte olan hadiseler ışığında hazır ‘Evkaf’ın su meselesi’ de halledilmiş varsayılmışken ve de kış girişi ‘plaj yolu açma’ gayretkeşliği ahalinin gülmece güldürmece, dil üstünde kaydırmaca ihtiyacını da fazlasıyla karşılamaktayken, zaten ciddi ve de sosyal ve de siyasal ve de müdahalesel bir yazı kaleme almak olsa olsa abesle iştigal etmek olurdu ki, hal-i pür melali halihazırda biçar vaziyetteki efkar-ı umuminin efkarına efkar katmaktan ve de bedensel ve de ruhsal vehimlere vesile olmaktan başka bir hayra yaramayacaktır.

***

Diyeceksiniz ki neden?

Yani neden siyaset dışı, seçime iki kala seçim dışı ve de illa ki sanatsal bazda bir yazı bugün?

Öyle lazım ediyor da ondan…

‘Failatün failatün failün’ kalıbına girmeden, lakin yazın sanatının bazı inceliklerini de kullanarak, evet bugün toplum için değil, edebiyat için akıyor kelimeler, deyimler, cümleler ve paragraflar…

‘Açılışlar’ dedik başlıkta, doğru… Ve fakat bu ‘açılışlar’ birkaç gündür yapılmakta olan ‘orayı burayı açayım da birine yarasın’ türündekileri kapsamıyor.

Başka türlü ‘açılışlar’ mevzubahis burada…

Sonra anlatırım bir lase…

‘Şovlar’ da bildiğiniz şov değil. Yani zat-ı muhteremlerin topyekun hepimizin aklıyla alay eder gibi ve de devletin ensesinden yaptıkları değil kasıt buyurulan…

Onları da söylerim bilahare…

Peki ama ‘gonnara’ da neren çıktı diyeceksiniz, bu cihetle…

İşte en mühim sual da bu!..

***

‘Gonnara’ mana bakımından sözlüklerde “Dikenli, tülümbeye benzer, yemişleri pişince kahverengisi olan ve yenebilen bir tür yabani bitki, palluranın yemişi” diye yer alır.

Bu bakımdan bir bitki meyvesidir özetle…

Bu haliyle armut, elma, üzüm gibi bir meyvedir yalnızca…

Faydası da boldur. Vitaminlidir. Tadı hoştur.

Lakin…

Gonnara’nın başka marifetleri de vardır.

Meyve olarak değil…

Mana olarak…

Başına sonuna bir şeyler ekleyince, harika mesajlar verir.

Mesela ‘Allah gonnara yemez’ derler.

Niçin derler?

Vardır bir bildikleri…

‘Gonnara yememek’ mesela…

Mühimdir çok.

Ya da ‘gonnara toplamak’…

Bu daha da mühim!..

Anladınız siz onu…

Hayırlı sandıklar herkese!..

Bu yazı toplam 2037 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar