“Tüm çabalarımıza rağmen bir sonuca ulaşamadık. Kutlu Adalı'nın öldürülmesi olayında uzi silahtan çıktığı anlaşılan bir kurşun dışında hiçbir iz yok”

“Olayın görgü tanığı da, kamera kaydı da, parmak izi ya da cinayeti aydınlatacak hiçbir bulgu yok. Uzi silahı kullanıldı diye başından beri Türkiye'ye yönelik eleştiriler var”

“Türkiye'ye yönelik eleştirilerde Kutlu Bey'den daha ağır yazılar yazan başka gazeteciler de oluyordu”

“Adalı cinayetiyle silahlı kuvvetlerimizin itibarını iki paralık ettiler”

Kutlu Adalı cinayetinin yeniden gündeme gelmesi ve sorumlu olarak da Türkiye makamlarının dillendirilmesi  1996'da cinayetten hemen sonra komutanlığa atanan dönemin  Güvenlik Kuvvetleri Komutanı emekli Tümgeneral Hasan Peker Günal'ın tepkisine neden oldu. Günal “Uzi silahı yalnız Türkiye'de değil, başka ülkelerin özel kuvvetlerinde de, mafyasında da bulunuyor” dedi.

Sözcü'nün haberine göre Emekli Tümgeneral Günal, konu hakkında şunları söyledi:

“Büyük çabalar verdik”

“Gazeteci Kutlu Adalı 6 Temmuz'da öldürüldü, ben Ağustos 1996'da göreve başladım. Gazeteci Kutlu Adalı olayının aydınlatılması için çok çaba gösterdim. Polis Genel Müdürlüğü'nü güçlendirmek için  değişiklikler de yaptım. Tüm çabalarımıza rağmen bir sonuca ulaşamadık. Kutlu Adalı'nın öldürülmesi olayında uzi silahtan çıktığı anlaşılan bir kurşun dışında hiçbir iz yok. Olayın görgü tanığı da, kamera kaydı da, parmak izi ya da cinayeti aydınlatacak hiçbir bulgu yok. Uzi silahı kullanıldı diye başından beri Türkiye'ye yönelik eleştiriler var. Ama Uzi sadece bizim polis özel kuvvetlerinde değil, başka ülkelerde de var. Ben cinayeti şu ülke işlemiştir diyemem. Türkiye'ye yönelik eleştirilerde Kutlu Bey'den daha ağır yazılar yazan başka gazeteciler de oluyordu. Özellikle bir gazetenin sahibi ve yazarına dönük bir saldırı olmaması için ve bunun da Türk Silahlı Kuvvetleri'nin üzerine yıkılmaması için korumaya aldırmıştım”

“TSK'nın itibarı zedelendi”

“Adalı cinayetiyle silahlı kuvvetlerimizin itibarını iki paralık ettiler. Adalı'nın eşi ve kızıyla da görüştüm. Olay incelemesini yaptırdım. Güvenlik Kuvvetleri Komutanı'nın emriyle olayın kapatıldığı söylendi. Şunu söyleyeyim; Asla ve asla böyle bir şey olmadı. Olayın ortaya çıkarılması için yapılması gerekenleri eksiksiz yaptık.

Eski Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Kutlu Adalı'yı Yunan ve Rum tarafının yapmayacağını öne sürüyor. Onun aklı fikri bu olayı Türkiye'ye getirmek. Uzi silahı varmış. Onların da özel kuvvetlerinde, mafyasında Uzi silahı var. Talat, cinayetin TSK ekibi tarafından gerçekleştiğini söylüyor. O dönem Güvenlik Komutanı Tuğgeneral İsmail Koçman'dı. Rahmetli komutanımız mert bir insandı. Olayla ilgili olarak bana, ‘Cinayete çok üzüldük ama yapanları ortaya çıkaramadık. Polis bu işleri takipte zorlanıyor' dedi. Her türlü destek yapılmıştır.

Atilla Peker'in ifadesinde, adaya Uzi silahıyla Korkut Eken'le birlikte geldiğini ama cinayeti işleyemeden döndüklerini söyledi. Böyle bir olaya ihtimal vermiyorum ama olmaz da diyemem.

Bir olayı soruştururken ‘Bu iş kime yaradı?' cevabını bulmaya çalışırız. Cinayetin Türkiye'den gelenle değil, Rumlar tarafından yaptırıldığını da dikkate alınmalı. Türkiye ve KKTC halkını birbirine düşürmek için böyle bir cinayetin planlandığı kuşkusu taşıyorum. Cinayet en çok Rumlara yaradı.”

Kaynak Sözcü