"Adalı hep aydınlıkta kalan oldu"
YENİDÜZEN yazarı, araştırmacı, aydın insan Kutlu Adalı, 22’nci ölüm yıldönümünde Lefkoşa’daki kabri başında düzenlenen törenle anıldı.
Evinin önünde “faili meçhul” siyasi bir cinayetle öldürülen gazetemiz YENİDÜZEN yazarı, araştırmacı, aydın insan Kutlu Adalı, 22’nci ölüm yıldönümünde Lefkoşa’daki kabri başında düzenlenen törenle anıldı.
6 Temmuz 1996’da evinin önünde öldürülen Kutlu Adalı, karanlık güçlerin kalleş kurşunlarına rağmen yaşamaya devam ediyor… Adalı, Lefkoşa’daki kabri başında saat 10.00'da başlayan törenle anıldı…
Anma törenine 2'inci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Başbakan Tufan Erhürman, bazı bakanlar, CTP'li yetkililer, gazeteciler, dostları ve ailesi katıldı.
Törende yapılan konuşmaların ardından Kutlu Adalı'nın mezarına karanfiller bırakıldı.
Mutluyakalı: “Adalı katledildi ama aydınlıkta kalan hep o oldu”
Törende açılış konuşmasını yapan YENİDÜZEN Gazetesi Genel Müdürü ve Genel Yayın Yönetmeni Cenk Mutluyakalı, “22 yıl önce karanlıkta, karanlık eller, karanlık yürekler Kutlu Adalı’yı katletti ama aydınlıkta kalan ve halen ışığıyla, fikriyle, düşüncesiyle yansıyan Kutlu Adalı oldu” diyerek, Kutlu Adalı’nın o karanlığın içinden yine aydınlık çıktığını dile getirdi.
Mutluyakalı, “Kıbrıs’a dair köy köy gezerek araştırdıkları, yazdıkları, söyledikleri çok önemli değerlerimizdir. Kutlu Adalı hem yaşadığımız çürümeye, acılara, kayıplara, kimliğimize kişiliğimize dair uğradığımız harabiyete parmak bastı, dikkat çekti ama özeleştiri de yaptı. Üretmezsek hep hazır beklersek ne olacağını da söyledi. Kutlu Adalı Kıbrıslı Türklerin ve tüm Kıbrıs’ta yaşayanların boynuna geçirilen ilmiği işaret etti. Okudukça yorumlamaya, tartışmaya devam ediyoruz. Faili, failleri biliyoruz en azından zihniyeti biliyoruz. Üzerinden çok geçti ama umarız katilleri de görürüz, biliriz… Hepsinden önemlisi Kutlu Adalı’yı fikirleriyle takip edebilmek” dedi.
Mutluyakalı, bu akşam K.T. Gazeteciler Birliği, Basın-Sen ve Kıbrıs Edebiyat Derneği’nin organizasyonuyla Kutlu Adalı’nın vurulduğu yerden Kutlu Adalı parkına yürüyüş olacağını hatırlatarak, K T. Gazeteciler Birliği, Basın-Sen ve Dev-İş’e her zaman gösterdikleri destekten dolayı teşekkür etti.
Mutluyakalı, dün akşamda güneyde Kıbrıs Gazeteciler Sendikası’nın düzenlediği etkinlikte, Kutlu Adalı’nın hayatıyla ilgili İlkay Adalı ile Sevgül Uludağ’ın yazdığı ve Kutlu Adalı’nın yazılarından oluşan ve Rumcaya çevrilen kitabın tanıtımının yoğun bir katılımla gerçekleştiğini aktardı.
Adalı: “Kutlu Adalı’nın fikirleri yaşmaya devam edecek”
Anma törenine katılanlara teşekkür eden Kutlu Adalı Vakfı Başkanı İlkay Adalı, “Bu şehir güzelse senin yüzünden… Yaşamak ağaç gibi tek ve hür… Bir orman gibi kardeşçesine… Bu toprak bizim…” diyerek Nazım Hikmet’in bir şiirini okudu. Kutlu Adalı ve fikirlerinin dostları oldukça yaşamaya devam edeceğini söyleyen İlkay Adalı, “iyi ki varsınız” diyerek sözlerini tamamladı.
Talat: “Kutlu Adalı bizlere hep rehber olmuştur”
Törene katılan 2’inci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Kutlu Adalı’nın herkese çok önemli dersler verdiğini, Kıbrıslı Türklerin yaşamlarında karşı karşıya kaldıkları tehlikelere kadar birçok hususta eserler bıraktığını dile getirdi.
Talat, cinayet gününü yaşadıklarını ve Adalı’yı şöyle anlattı: “O günü hatırlıyorum. Eğitim Bakanı olduğum zamandı. Güzelyurt tarafında bir çalışmamız vardı. Girne’ye dönüyordum çünkü o gün doğum günümdü. Aniden bir telefon geldi ve Kutlu Adalı’nın vurulduğunu öğrendim, inanamadım. Yönümü Lefkoşa’ya çevirdim ve vurulduğu yere geldim. Gerçekten çok büyük bir şok yaşadık. Uzun zamandır olmayan, uzun zamandır karşılamadığımız bir cinayetti bu… Üniversite yaşantımızda çok cinayetler duyduk, okuduk, gördük. Ama Kıbrıs’ta böyle bir olayı uzun zamandır yaşamamıştık. Gerçekten o günden bugüne failleriyle ilgili hep düşünüyoruz. Ortaya çıkması için ortaya konana çabalar o zamanlar yetersizdi, bunu görüyorduk. Ciddi bir çaba ortaya konmamıştı. Bunları hep yaşadık. Ne yazık ki bu cinayette hep faili meçhul kaldı. Fakat Kutlu Adalı hepimize çok önemli dersler verdi hem yaşamı boyunca en fazla da yaşadıklarıyla. Kıbrıslı Türklerin yaşamlarında karşı karşıya kaldıkları tehlikelere kadar birçok hususta eserler bıraktı. YENİDÜZEN’in yazarlarından birisiydi. Her yazısını büyük bir dikkatle ve büyük bir beğeniyle okurduk. Kutlu Adalı bu açıdan da hep bizlere rehber olmuş, bizlere ışık yakmış bir dostumuzdu. Yaşça bizden büyüktü ama genç ruhluydu, gençlerin heyecanını taşıyordu. Ben kendisini tekrar rahmete anıyorum. Kutlu Adalı’nın eserlerinin bize ışık tutmaya devam etmesini diliyorum.”
Başbakan Erhürman: “Anısı önünde eğilmek yetmez, onun anısı uğrunda sürekli çalışmak gerekir”
Kutlu Adalı’nın anısı önünde saygıyla eğildiğini söyleyerek sözlerine başlayan Başbakan Tufan Erhürman ise “Kutlu Adalı hayatı boyunca yapmaya çalıştığı bu ülkedeki karanlığın biraz olsun dağılmasına, elinden geldiğince, gücü yettiğince katkıda bulunmaktı. Bunu çok iyi bilenler de o karanlık dağılmasın, ülke daha da kararsın diye yapabileceklerinin en son noktasına da yaptılar ve onu katlettiler” dedi. “Aslında onun karanlığın dağılması için verdiği mücadele ve ‘ülke aman ha aydınlanmasın daha da kararsın’ diye birilerin yürüttüğü faaliyetler her dönemde çeşitli biçimlerde çeşitli yöntemlerle devam etti. Bu öyle kolay kolay bitecek bir mücadele değil, bunun yöntemleri elbette değişiyor. Birileri ülkeyi karartmak için en son noktalara da varabiliyor ama ülkeyi karartmak için yürütülen mücadele sadece en son noktada yaptıklarıyla sınırlı değil başka şeylerde yapıyorlar.
Bir de tabi farkında olmadan ülkeyi karartmaya çalışanların amaçlarını hizmet edecek şekilde faaliyetler yürütmeye devam edenler de var” ifadelerini kullandı.
Adalı’nın dönemindeki olanaklar içerisinde ürettiklerine dikkat edilmesi gerektiğini aktaran Erhürman, şuna vurgu yaptı: “Hep söylüyorum Kutlu Adalı’nın hangi dönemde yaşadığını hiç unutmamak lazım. Yaşadığı dönemdeki sınırlılıkları, sıkıntıları ve buna rağmen ürettiklerini unutmak lazım. Halk olarak kendimize hep şu sormamız lazım; ‘onun daktilo ile yazı yazılan baskı teknolojisinin düşük olduğu bir dönemde ve gerçekten kitap basmanın başlı başına mesele olduğu bir dönemde ürettikleriyle bizim bugün bilgisayar teknolojilerini kullanarak kitap basmanın çok daha kolaylaştığı dönemde ürettiklerimizi, ciddi şekilde masaya yatırıp karşılaştırmak gerekiyor. O kadar sıkıntılı dönemde o kadar çok şey üretilirken, ulaşım olanakları o kadar sınırlıyken köy köy gezip de bu ülkenin köy edebiyatının ilk eserlerinden birini verirken, bugün çok daha kolay koşullarda acaba biz onun ürettiklerinin ne kadarını üretiyoruz’ sorusu benim için önemlidir. Çünkü karanlığı dağıtmaya çalışmak sadece şikayet etmekle, ağlamakla mümkün değil”
Karanlığı dağıtmaya çalışmanın yolu inadına üretmektir” diyen Erhürman, Kutlu Adalı’nın bizlere bıraktığı en önemli mirasın da bu olduğunu vurguladı. Erhürman, “Onun anısı önünde eğilmek yetmez, onun anısı uğrunda sürekli çalışmak gerekir. Ve o bize aslında ne yapmamız gerektiğini göstermiştir. En zor koşullarda bile yılmadan, bıkmadan, usanmadan şikayet etmeden üretmek gerekir” diyerek sözlerini tamamladı.