Yeni değil. Yıllardır, ama yıllardır böyledir malesef. Onun adamı-bunun adamı.... Herkes, -bu ‘adam’ kıtlığında-  bir ‘adamını’ arar ve bulur hep.  Kim başlattı ? Nasıl başlattı ? Neden başlattı ?  Toplumu kim bölük pörçük etti ‘Bizim adamlar – Onların adamları’ diye ?  Yoksa hep böyleydi de biz mi pek farkında değildik ?
“Adamım var. On dakikada halletti işimi...” ; “O bizim adamdır. Merak etme, hallederiz...”; “İşim düştü. Falanca yerde adamın var mı ?”. 
Çok garip gibi gelebilir ama herkesin her yerde bir ‘adamı’ vardır muhakkak. Yoksa da, bulur hemencecik. . Sıkça rastlıyoruz.  ‘Adamlar’ ve ‘adamlılar’ ülkesi olduk çıktık  sonunda.
Ama  ‘küçük adamlar’ var ‘büyük adamlar’ var...

***

Hükümet değişti ya, ‘büyük adamlar’ da bir bir değişmeye başladı.  Büyük adamların biri gitti diğeri geldi. Onun adamı falancı yere Müdür; bunun adamı filancı yere Müsteşar; şunun adamı falanca yere Yönetim Kurulu Başkanı bunun adamı filanca yere Yönetim Kurulu üyesi... v.s. v.s. v.s. 
Üç-dört ay sonra Hükümet yeniden değişir mi ? Sandık bu, değişir mi değişir..Hiç belli olmaz. O zaman ne olur ?  Bu da soru mu ? Tu baştan olur... Yeni ‘büyük adamlar’ ortaya çıkar yeniden. Veya eski ‘büyük adamlar’ eski görevlerine dönerler yine.  Belki de yeni ‘Büyük Adamlar’la da tanışabiliriz.
‘Adamlar’ düzeni işte.... Kimilerimiz alıştı, kimilerimiz hala kabul edemiyor. “Ne var bunda ? Dünyanın her yerinde böyle değil mi ? (!!!)” diyenler de var, “Biz böyle miydik ? Yoksa bu da mı ithal ?” diyenler de....
Haaa... Bir de sakın ola “Ben hiç kimsenin adamı değilim” demeye kalkmayın.  Size inanan bir tek kişi bile bulamazsınız.

----------------------------------------------------------------------

Batı-Pop mu ?

Acun’ın TV kanalındaki ‘O Ses Türkiye’ yi  bazen izliyordum.  Şimdi o yok. Benim daha çok ilgimi çeken ‘O Ses Çocuklar’ var. Fırsat bulunca izlemeye çalışırım.  Bazı küçüklerin performanslarına hayran oluyorum doğrusu.
İzlerken birşey dikkatimi çekti. Sahneye çıkan çocukların önemli bir bölümünün yabancı (batı) şarkıları seslendirdiğini farkettim.  Aralarında, bir zamanların Let’s Twist Again’ini seslendirenler de var, Adele’nin şarkılarını da... ‘Soul’ akımının önemli şarkılarını seslendirenler de var, bugünün en popüler şarkılarını seslendirenler de... En ilginci ise, kızı veya oğlu sahnede çılgınca batı-pop şarkılarını söyleyerek dans ederken, onları gözünde yaşlarla izleyen ‘türbanlı’ anneler de var....
“Neler oluyor şu çelişkilerle dolu Türkiye’de..” diye düşünürken,  Vodaphone’un KKTC Liselerarası Yarışması geliverdi aklıma. Orada da, seslendirilen şarkıların önemli bir bölümü batı-pop’du... Merak ettim Vodaphone’un Türkiye final yarışmasındaki duruma da baktım. İlginç rakamlarla karşılaştım.
Söz konusu yarışmada toplam 31 şarkı seslendirmiş liseli gençler. Bunlardan 19’u batı-pop’tan, 12’si de Türk-pop’tan seçilmiş şarkılarmış.
  Batı-Pop müziği, genç müzikseveler arasında ağır basmaya başladı galiba.   Kıbrıs’ta böyle olmasını normal karşıladım da Türkiye’deki duruma biraz şaşırdım.  
Eğer gerçekten böyleyse, -yani  gençlerin tercihi  batı müziğine kaymışsa- ‘Neden acaba ?’ sorusu önem kazanıyor.  Türkiye’de müzik piyasasındaki büyük karmaşadan mı ? Türk pop müziğinde iyi şeyler üretilemediğinden mi ?  Hep birbirine benzeyen şarkılar ve ritimlerden bıkıldığı için mi ? Gençlerdeki  ‘batı’ özentisinden mi ? RD-TV etkisinden mi ? Ve daha bir sürü soru...

-------------------------------------------------
            

Sokağın ağzı

• Aha vize işi baddos gibi... Bu da başka bahara galdı...
• Bir Panama Belgeleri eksikti hayatımızda, bir de o çıktı...
• Panama Belgesi midir nedir ? Farkettiniz kaç kişi de bizim buralardan var ?
• Bizim işleri takib eden Müsteşar görevden alındı. Şimdi dur da anlat halini bir da yeni gelene...
• Grevler kapıdaymış be arkadaşlar... Gidip alalım bir jenaratörcük eve da olmayacak...
• Arda Turan’a aylarca övgüler yağdıran Türk medyası  gene çuvalladı.  Arda İtalya’da yılın en kötü onbiri içinde yer aldı...