Adana’da sabah 05.00’de rakı ve ciğer tadı
Adana’da sabah 05.00’de rakı ve ciğer tadı
Zekai Altan
Kokoreç yasaklanmış bir sakatat. Özellikle Türkiye’de kasap ve meyhanecilerin yanısıra sokaklarda satılan bir ürün olarak bilinirdi. Şimdi pek bulunmuyor. Ayrıca bir kültürdür de. Sevenleri çok. Sağlık falan pek aldırılmaz. Ciğer ise ayrı bir tat. Özellikle Kıbrıs kültüründe sabah kahvaltısı olarak yenir (di). Şimdi yok. Bir tek Ciğerci Ahmet dayı var. O da yapmıyor. Oğlu yapıyor. Ciğerci Ahmet dayının ciğeri yapma yöntemi de eski. Yanılmıyorsam dayısından veya amcasından öğrendiği bir meslek. Biz liseye giderken sabah saat 07.00 gibi. Kızılay meydanında sandviççiler, ciğerciler ve kebapçılar vardı. Dürümcüler, dönerciler, simitçiler veya simit evleri yoktu. Bilmezdik de. Bilmiyorduk. İşte böyle sabahın erken saatlerinde Kızılay’dan pide içi ciğeri alır yerdik ve bir de sevdiğimiz kızı yani eşimi görüp doğru sınıfa giderdik. Bu nostalji hiç unutulur mu? Babamın tedavisi için Adana’ya ilk geldiğimde burada çok eski bir ciğer geleneğini öğrendim. Ancak gidemedim. Adana’ya son gelişimde ilk fırsatta bu geleneksel tadı tatmak ve bu geleneği yaşamak için yerini öğrendik.
KAZANCILAR ÇARŞISINDA CİĞER VE RAKI GELENEĞİ
Kazancılar Sokağı dedikleri yer Adana Büyüksaat’ın yanında. Burası eskiden Kuşcular Pazarı idi. Buraya Pazar günleri sabah saat 05.00’de seyyar ciğerciler kurulurdu. Yaklaşık kırk yıl ve öncesine dayalı zaman öncesi. Buradaki kuşcu dükkanları saat 10.00’a kadar kapalı saat 10.00’dan sonra açarlardı. Bu süre içerisinde de ciğerciler satış yapar. İşte bu geleneği görmek için sabah saat 05.00’de değil de saat 06.00’da gittik. Biraz yürüdük. Seyhan nehrini de sabah izleyerek. O nazlı nazlı akışını. Adana’nın henüz uyanmadığı bir Pazar günü. Sis, yağmur çiseliyor ve soğuk bir havada Kazancılar sokağını bulduk. Daracık sokaklar ve sokak aralarında gerilmiş brandalar. Tüten dumanlar. Uzun mangallar üzerince ince doğranmış ciğer, kalp (ürek) ve böbrek. Bir taraftan mangalın arkasında durmaksızın şişlere ciğerleri dizen çocuklar. Yalnızca bu işi yapıyorlar. Domates, kırmızı biber gibi sebzelerin de kebap edildiği şişler de hazırlanıyor. Bizim tattığımız ciğerin ustası Ciğerci Mehmet Usta. Sokak içerisinde tenekeden yapılmış çok sade ve doğal ocaklar. Isınmak için. Sokak ateşleri yakılır. Sabahın erken saatlerinde kışın ısınmak için. Çok da keyifli. Yaşamak gerekir. Sokak aralarındaki ciğercilerin masaları ve sandalyeleri. Hemen hemen tümü de dolu. Bir taraftan mangalda tüten ciğer, kalp ve böbrekler, diğer taraftan soğukta sokak ortasında yanan ateşler.
CİĞER KEBAP
Siparişimiz ciğer, kalp ve böbrek. Uzun şişlere dizilmiş ciğerler gelmiş. Yanında summaklı soğan ve ezme. Pideler de ayrı. İçecek olarak şalgam veya meşrubat içebilirsiniz. Buranın diğer bir özelliği de rakınızı veya şarabınızı siz getirirsiniz. Satış yapılmaz. Genelde burada sabahın erken saatinde rakı içerek ciğeri tadanları görürsünüz. Bu çok farklı bir tat ve gelenek. Yaşamak gerekir. Bir gün Adana’ya gelirseniz ve günlerden Pazar ise Kazancılar Sokağına gidin ve sabah erken saatte rakınıza da alın ciğer yiyin. Ciğerci Mehmet ustayı da görün. Orta boylu ve çok konuşkan sempatik davranışları ile fark edersiniz. Rakı ve ciğeri birlikte tadın.