Adanın bilinmeyen heykel ustası
YENİDÜZEN’e konuşan Mehmet Düzkar ve oğlu Hıncal Düzkar heykel serüvenlerini gazetemizle paylaştı.
Hasan SADIKOĞLU
Pergama’nın arka sokaklarında gizli kalmış heykel ustası ve oğlunun muhteşem heykelleri göz kamaştırıyor.
YENİDÜZEN’e konuşan Mehmet Düzkar ve oğlu Hıncal Düzkar heykel serüvenlerini gazetemizle paylaştı. Çocukluğunda yeteneğini fark eden Mehmet Düzkar heykelle yaşadığı süreci anlattı:
İşte sohbetimiz:
• Kendinizden bahseder misiniz?
• “İsmim Mehmet Düzkar, 68 yaşındayım. Aslen Vadili doğumluyum ama 64 olayları çıkınca köyden taşınmak zorunda kaldık. 1964’de evlendik 1 hafta sonra olaylar başladı. Biz de hanımın köyüne Pergama’ya yerleştik. Ben mücahit emeklisiyim, bir 30 yıl kadar da İngiliz Üstleri’nde çalıştım.” 1964’den beri heykel yapıyorum.
• Heykel yapma merakınız nasıl başladı?
• “Küçüklük den beri yetenekliyim. 7-8 yaşlarından beri güzel resimler yapıyordum. Atatürk portrelerine bakarak aynısını çizebiliyordum. 1964’den itibaren de heykel yapmaya merak saldım. Yeteneğim vardı. Bir de merak eden biriydim. Önce küçük heykeller sonra daha büyüklerini yaptım. Heykelleri tamamen hayal gücümden yararlanarak yapıyorum. 50 yıldır bu merak devam ediyor. Bu gibi işler eğitim istemez. Ben eğitim almadım, hayal gücü yüksek olan insanlar yapabilir.”
• Heykelleri sadece hobi olarak mı yapıyorsunuz?
• “Evet, hobi olarak birde evimi güzelleştirmek için heykel yapıyorum. Gençlik yıllarımda İngiliz turistlere küçük kafa heykelleri satardım. Hiçbiri el yapımı olduğunu bilmezdi. Antikacılar da gerçek sanıp benden heykel alırdı. Gerçekten antika mı? Yoksa taklit mi? Olduğunu bilmezlerdi. Hatta komik bir hikâyesi var. Lefkoşa Sarayönü’nde Ahmet Bullici vardı. O dönemler antikacı Ahmet Dayı’yı tanımayan yoktu. Benden heykel alırdı. Bir gün yalvardı bana: “Ben senden alırım bu heykelleri ama söyle bana gerçek mi bunlar yoksa taklit mi? Gene alacam senden, satılırlar ama çok merak ederim.” O bile anlamazdı heykellerin benim yapımım olduğunu. Toprağa da gömerdim heykellerimi eski bir havası da olması için…”
• Heykellerinizi nasıl taşlar kullanarak yapıyorsunuz?
• “Yontulması kolay olan sarı taş, alçı taşı, kireçtaşı veya onlara benzer daha beyaz taşları kullanıyoruz. Bu taşlar el ve basit aletler ile yontup şekil vermesi kolay ve uzun yıllar dayanabilen taşlar. Birde bu taşlara özel boya var. Onunla heykellerin bakımını yaparsan uzun yıllar dayanır. Bu yaptığımız heykeller daha bizim ustalık değil çıraklığımızdır. Yurt dışından mermer taş getirip daha büyük heykeller yapmak istiyorum. Bizden sonra miras kalacak heykellerim.”
• Heykel merakı çocuklarınızda var mı?
• “Oğlum Hıncal Düzkar’ın da benim gibi heykel yapmaya merakı var. Büyük heykelleri o yaptı taşları ekleyerek ve kil yardımı ile ben de ona yardım ettim. O da benim gibi merak saldı heykel yapmaya hatta yaptığı büyük bir heykeli bir otel aldı. Heykelleri satın almak isteyenler var ama ben satmak istemiyorum. Bir komsum kadın heykelimi satın almak istedi. Satmak istemesem da çok büyük bir fiyat söylemedim kendisine ama satın almaktan vazgeçti. Ne yalan söyleyeyim satın almadığına sevindim.”
• Yani heykellerinizi satmaya kıyamıyorsunuz?
• “Evet, ama ailem için ve çok isteyenler için yaptıklarım var. Yılmazköy’e yaptığım büyük bir aslan heykelini çaldılar. Çukur kazıp içine sakladılar daha sonra ise satmaya çalıştılar. Tabi sonunda yakalandılar. Bir de torunuma evi için çok büyük bir İsa Heykeli yaptım.”