Kadın eli dokununca mücadeleye...

Adanın ötesinde ses verebilmek

Kadınları sevsem de, salt bunun için ‘feminist’ kabul etmiyorlar beni!..

Çünkü “tüm erkekler” seviyor, güya!..

Seviyor da...

Çoğu, ‘kendi kurallarında’ sadece...

Kendi ‘egemenliklerinde...’

Kendi ‘dillerinde...’

***

Belki ‘isyanlarına’ ortak olduğum için ‘feminist’ cephesine yazarlar adımı ha ?!

‘Cephe’ de hoş olmadı doğrusu...

Bakınız işte, araya yine  ‘erkeksi’ dil karıştı!..

Ne köy olur bizden ne kasaba, olsa olsa ‘ne idüğü’ size ait kktc!..

***

Erkek ‘egemen’ demişken!..

Memleketteki ‘egemen’ çevrelere karşı isyanımızda, sesimiz ne kadar ulaşıyor denizin ötesine...

“Ankara”ya kızıyoruz biz de, pek duymuyor Türkiye!..

Siz, Türkiye medyasında, Kıbrıslı Türklerin “Ankara vesayetine” ve bu toplumu “küçük gören” bakışlara karşı isyanımızı ne kadar gördünüz sahi?

Adaya geldiklerinde dahi “Türkiye seninle gurur duyuyor” denen efendiler, “vatan-millet-bayrak” üçgeninden içeri adım attırmıyorlar kolay kolay kimseleri...

***

CUMHURİYET’te Zeynep Oral’ın yazısını görünce, hem de sayfaya manşet, “işte bu” dedim.

“Kıbrıslı Feministler’den Başbakan”a diyordu başlık.

Altında da FEMİNİST ATÖLYE’nin görüşleri...

·        .... “ Sayın Erdoğan . Daha adaya ayak basar basmaz , ‘Kıbrıs diye bir devlet yoktur’ , dediniz . Kıbrıs diye bir devletin olmadığı doğ rudur Sayın Erdoğan ; velakin Kıbrıs diye bir ülke vardır ve o ülke , onu yurt bilen tüm Kıbrıslı Türklerin , Kıbrıslı Rumların , Kıbrıslı Ermenilerin , Kıbrıslı Maronitlerin ve Türkiye kökenli Kıbrıslılarındır .”

·        .... “Ve keşke sizi TCKKTC bayrakları ile karşılamak üzere otobüslerle alana taşman insanların Kıbrıslı Türkler olmadığını " Türkiye seninle gurur duyuyor " sloganlarından anlayıp , katıldığınız bütün törenlerde bir kere bile " Kıbrıs seninle gurur duyuyor " sloganının atılmamasını biraz olsun yadırgayabilseydiniz ...”

·        ...  “Kıbrıslı kadınlara  4 çocuk yapın,  diyorsunuz... Kadınların bedenini ulusal nüfusu üreten aygıtlar olarak nesneleştirmeniz , kullandığınız maço üslupla oldukça tutarlı olduğu için bu pervasız cümleleri sizden bekliyorduk . Nüfuslar rakamlar değil , yaşayan insanlardır Sayın Erdoğan . Etiyle , kemiği ile gözyaşı ve ter ile yaşam mücadelesi veren insanlar . Keşke danışmanlarınız size , Kıbrıs ' ta verilen mücadelenin sayısal değil , siyasal eşitlik için olduğunu söyleselerdi !”

***

Hangi siyasetçi bu kadar ‘cesur’ anlattı derdini ve üstelik Türkiye medyasında yer bulabildi acaba?

Bu nedenle önemlidir ‘feminist hareket’...

Ve evet, umuttur, ‘kadının gücüyle...’