1. YAZARLAR

  2. Tayfun Çağra

  3. Adı gibi maşşallah!
Tayfun Çağra

Tayfun Çağra

Adı gibi maşşallah!

A+A-

Hem Aslan hem de Ejder olan biri yine ortalığı karıştırdı.

Çıktı Meclis kürsüsüne ve “rüşvet aldım” diye bas bas bağırdı.
Alkış bekler gibi…
Bunu yapan bu ülkenin bir milletvekili…
Halkın bir kısmının oy verdiği bir zat…
Başta bu adamı bu mevkiye getirenler, ondan sonra da ona oy verenler gurur duyuyorlardır herhalde!..
***
Milletvekili adayı olamadı, intikam alıyor…
İntikam alırken yeteneğini gösteriyor ve ‘pisliğe’ bulaşmış kişiliğiyle giderayak bir ‘pis iş’ daha yapıyor…
Yemedi, içmedi, son günlerde konuştuklarının hepsini kaydetti. Kiminle ne konuştuysa ses bandına aldı ve sonra da bunları deşifre etti. Nedense!
Bu adam suç işliyor, öncesinde de suç işledi, şimdi de işliyor, eğer mahkemede hesap sorulmazsa ileride de işleyecek.
***
Neler yapmıştı daha önce;
Yurt Dışı Türkler Birimi kuracak diye 100 bin TL’yi iç etmişti, hesap soran olmadı.
Elektrik Kurumuna 122 bin TL borç taktı, hesap soran olmadı,
Gümrüksüz araç kullandı aylarca, “arkadaşımındı” dedi, hesap soran olmadı, Taciz iddiaları ortaya atıldı, hesap soran olmadı,
Öncesinde DP’den UBP’ye geçmişti, son olarak UBP’den DP-UG’ye geçti, aday olamayınca istifa etti,
Ve son olarak da Meclis kürsüsüne çıktı “rüşvet aldım” diyerek ne biçim ‘aslan’ olduğunu gösterdi.
Meclisteki görüntüleri sonradan izledim… Sanki UBP sıralarının beklediği bir senaryoymuş gibi geldi bana… “Kayıt” denip başlanan senaryo çekimleri gibi… Aslan’a “başla” dediler de başlamış gibi…
***
İşte bu bir milletvekili…
Dokunulmazlığı var. Bu dokunulmazlık ona her istediğini yapma imkânı veriyor!
Yapıyor ve vekilliğe yatıyor.
Bu kadar mı basit? Bu kadar mı kolay her şey?
Hesap soran bir makam yok mu?
Hesap sormak için dokunulmazlığın kalkması gerekiyormuş.
Nasıl kalkacak peki?
İşlediği suça beş yıllık bir ceza öngörülmesi gerekiyormuş.
Rüşvet almaksa hafif suçlar kapsamına giriyor ve üç yıllık bir cezası varmış.
Peki doğruysa eğer rüşvet veren veya verenler!..
Onlar için bir önlem yok mu?
Peki ya bu olay rüşvet değil de başka bir oyunun kurgusuysa!
Bunun araştırması olacak mı?
Artık bişeyler beklenmemeli ve ilgililer, ilgili kurumlar olanları, yazılanları, duyulanları ihbar kabul edip araştırma yapmalı… Kim, ne yaptıysa ortaya çıkarılmalı.
***
Aldığı rüşveti (eğer öyleyse) bir okula bağışlayacakmış ancak 100 dolarıyla viski, puro ve çerez almış Aslan’ın Ejder’i, “onun için de 100 doları istemeyin” diyor. Bunu da normalmiş gibi yapıyor… Ne diyelim, bu adam bu ülkenin milletvekili… 

***

Akdeniz oyunları

Televizyonda Akdeniz Oyunları’nı izliyorum… Hani “Kıbrıs Cumhuriyeti yoktur” diyen Tayyip Erdoğan’ın yönettiği ülkede, Türkiye’de Mersin’de yapılan Oyunlarda açılış gösterilerinde Kıbrıs Cumhuriyeti bayrağıyla Erdoğan’ın önünden geçen, sonra Türkiye Cumhuriyeti bayrağı yanında Kıbrıs Cumhuriyeti bayrağıyla yer alan kafilenin sporcularının Türkiye Cumhuriyeti sporcularıyla kucaklaştıkları oyunları… Jimnastik finalleri var ekranda… Jimnastikçiler hangi ülkeden olursa olsun performansını gösterdikten sonra diğer rakipleri tarafından tebrik ediliyor. Kıbrıslı sporcu Türk sporcu tarafından, Türk sporcu, Kıbrıslı sporcu tarafından kucaklanıp tebrik ediliyor.
Öyle güzel görüntüler ki… Gözlerin dolmaması mümkün değil.

Bu yazı toplam 1890 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar