Adım adım Kıbrıs… St. Hilarion, Karşıyaka, Kayalar
Adım adım Kıbrıs… St. Hilarion, Karşıyaka, Kayalar
Ali Yüksek
Bir zamanlar, yaya veya atlarla saatlerce tırmanılarak çıkılabilen ve eserlerinde Wald Disney’e ilham kaynağı olan ihtişamlı St. Hilarion Kalesi bugünkü ilk duraklarımızdan biriydi.
30 Kasım 2014 Pazar günü yirmibeş kadar motorcu arkadaşla çeşitli ihtiyaçlarımızı tedarik edebileceğimiz Girne Karakum Lemar’da buluşup sabah kahvelerimizi yudumladıktan sonra birkaç foto ile hazırlanıp yola koyulduk. Girne Boğazı-St. Hilarion kavşağında bekleyen birkaç arkadaşımızı da alarak tırmanmaya devam ettik. İhtişamlı kalenin ilk görüntülerini gördüğümüz yol üzerinde durup, grup olarak birkaç hatıra fotoğrafı alarak yola devam ettik.
KALE
Kalenin ziyaretçi akınına uğradığını yol üzerindeki araçların çokluğundan anlamak mümkündü… Devasa otobüsler ile otomobillerin istilasına uğramış kale önünde demiratlarımızı park edecek yer bulmakta biraz zorlanmış olsak da, ikitekerli olmanın avantajlarını burada da kullanmış olduk.
Onlarca turistin ilgi ve alakasına mazhar olduğumuz Kale ziyareti çok uzun sürmese de, özellikle Alman turistlerin bizimle ve demiratlarımızla birlikte fotoğraflarda yer almak istemeleri ortamı adeta uluslararası bir kültür arenasına dönüştürdü.
KARŞIYAKA
Kale ziyaretimizi neşeli ve eğlenceli bir şekilde geride bırakıp turu tamamlamak üzere yola koyulduk. Klasik otomobil yarışlarının aynı yere, güne denk gelmesi dar ve nemli dağ yolunda ilerlememizi kısmen yavaşlatmış olsa da sorunsuz bir şekilde meşhur efsanevi tankın yanına vardık.
Kısa bir mola yanında birkaç fotoğraf alarak dar ve virajlı yoldan dikkatli bir şekilde inişe geçip Karşıyaka köyünün içinden geçerek anayola vardık. Kayalar köyünün girişinde yemek yiyeceğimiz “At Nalı-Horse Shoe” Restaurant, ya da diğer bir deyişle Apo’nun Yeri’nde yemek yemek üzere motorlarımızı park ettik.
FIRIN KEBABI VE KÜNEFE
Genellikle balık yediğimiz yerde bu kez özel olarak hazırlanmış fırın kebabı ile günün birkaç saatini eğlenceli bir şekilde geride bırakırken, yemeğin üzerine tatlı yemek adettendir diyerek bu kez de künefe yemek üzere Lefkoşa’nın yolunu tuttuk.
Yenikent yakınlarında tanıdık bir mekânda sıcak künefe üzerine birkaç bardak çay içerek haftaya yapacağımız hamsi partisinin ilk çalışmalarını gündeme getirip günü noktalamış olduk. Farklı gezi ve etkinliklerde buluşmak dileğiyle…
Kaskınız takılı, farınız ve yolunuz hep açık olsun…