“Adım atılmazsa, zam ve pahalılık rekorları kırılacak”
Eski Devlet Planlama Örgütü Müsteşarı Ödül Muhtaroğlu, zamlarla enflasyonun ‘rekor’ düzeye ulaştığının altını çizerken, bu ay sonunda enflasyonun daha da artması beklentisine işaret etti.
GÜNDEMDEKİ SORU’N... Meltem SONAY
PAHALILIĞIN NEDENİ NE, ÖNÜNE GEÇİLEBİLİR Mİ?
Gündemdeki soruya ilgili kesimler ne diyor, ‘sorun’a nasıl bir çözüm öneriyor?..
Her geçen gün artan pahalılık bu günlerin temel sorunu… Pahalılığın esas nedeni nedir, önüne geçilebilir mi? Piyasayı ucuzlatmak için alınabilecek önlemler nelerdir, alınan önlemler yeterli mi?
Eski Devlet Planlama Örgütü Müsteşarı Ödül Muhtaroğlu, zamlarla enflasyonun ‘rekor’ düzeye ulaştığının altını çizerken, bu ay sonunda enflasyonun daha da artması beklentisine işaret etti.
Özellikle elektriğe ve akaryakıta yapılan zamların pahalılığı daha da artıracağına vurgu yapan Muhtaroğlu, geçtiğimiz 3 yıl içinde, petrol fiyatlarının arttığı dönemlerde, kademeli olarak elektrik fiyatları da düzenlense, hem kurumun zararının bu kadar büyümeyeceğine, hem de şimdi yapılan kadar büyük oranda zam yapılmasına gerek kalmayacağına değindi.
Muhtaroğlu, elektrik, akaryakıt, gaz ve diğer tüm mal ve hizmetlerdeki zamların, uzun yıllardan sonra bu yıl rekor hayat pahalılığı oranları ile karşılaşacağımızı gösterdiğine işaret etti.
İthalatta kur sabitlenmez, yerli üretim desteklenmez, temel gıda, ilaçta KDV, fon, stopaj düşürülmezse ülkede zam ve pahalılık rekorları kırılacağını, alım gücü günden güne eriyen vatandaşların da, iyice fakirleşeceğini vurgulayan Muhtaroğlu, akaryakıt zamlarının bir kısmının halka yansımaması için Fiyat İstikrar Fonu’ndan karşılanması ve elektrik zammının makul ve ödenebilir düzeylere dönüştürülmesi gerektiğinin altını çizdi.
Eski DPÖ Müsteşarı Ödül MUHTAROĞLU:
“Elektrik zammı, tüm mal ve hizmetleri daha da pahalılaştıracak”
“Ülkemizdeki Tüketici Fiyatları endeksi içindeki Gıda ve Alkolsüz içecekler ana grubunu oluşturan ürünlerin ortalama yıllık hayat pahalılığı oranı(enflasyon) Şubat ayında yaklaşık yüzde 77’ e ulaşmıştır. Neredeyse, bütün mal ve hizmetler de gerçekleşen zamlar, hayatı günden güne pahalılaştırmış ve bu da rekor düzeyde enflasyon rakamlarına yansımıştır.
Bu bağlamda, 2 aylık enflasyon oranı yaklaşık yüzde 13’e, Yıllık enflasyon oranı ise şimdiden yüzde 64.30’ a ulaşmıştır.
Mart ayında bu oranların daha da artması beklenmektedir.
Akaryakıtta, araçların depoları, bir yıl öncesine göre, 3 katı fiyata dolmaktadır. Gazda yüzde 133, ekmekte yüzde 104, Hellimde, sütte yaklaşık yüzde 100, tavukta yüzde 86, yemek yağında yüzde 105, akıllı cep telefonunda yüzde 131, araba servisinde yüzde 59 düzeyinde zamlar yapılmıştır.
Başta elektrik ve akaryakıt olmak üzere, tüm mal ve hizmetlerin fiyatının zamlanması, pahalılığı ve enflasyonu artıracak, bu da hayat pahalılığı ödeneğinin aşırı büyümesini ve bütçeye yükünü oldukça ağırlaştıracaktır.
Öte yandan, Rusya-Ukrayna savaşından dolayı rekor düzeyde artan petrol fiyatları ve yükselen kurlardan dolayı son dönemde akaryakıt zamları da fırlamıştır ve devam etmesi riski bulunmaktadır.
Yapılan elektrik zammı da, ülkede pahalılığı ve enflasyonu daha da artıracaktır. Elektriğin ekonominin en büyük girdi maddelerinden biri olması nedeniyle, bu zamlardan dolayı ülkedeki tüm mal ve hizmetlerin fiyatı daha da pahalılaşacaktır.
Düşünün ki, zam yapılana kadar, 2.7 TL’ ye mal edilen elektriğin kilovat saati, 0.98 kuruşa satılıyordu. Bu da kurumun her gün zarar etmesine yol açıyordu.
Halbuki, geçtiğimiz 3 yıl içinde, petrol fiyatlarının arttığı dönemlerde, kademeli olarak elektrik fiyatları da düzenlense, hem kurum zararı bu kadar fazla büyümeyecek, hem de şimdi yapılan kadar büyük oranda zam yapılmasına gerek kalmayacaktı.
Üstelik, geçen 3 sene içinde, elektriğe yapılacak zamların, belirli bir kısmını Maliye Bakanlığı üstlense, zammın, hem halka ve sektörlere yansıması az olacak, hem de kurumun mali yapısı bozulmayacak, yeni santral yatırımları ve mevcut santrallere de bakım, onarım yapabilecekti. Maalesef, geçen 3 yılda kurum kötü yönetildiği için, bu fırsat kaçırıldı. Gelinen noktada, Ülke, elektrik kesintileri ile mağdur edilmektedir.
Yeni elektrik zammı ile birlikte, elektrikte çoklu tarife uygulaması yürürlükten kalkarken, halkın yüzde 35 tasarruf yapma imkanı elinden alınmış ve tek zamanlı tarifeye geçilmiştir. Konutlarda bir aylık periyotta 300 kws’ın altında tüketim yapan abonelere uygulanan yüzde 15’lik indirim uygulaması da kaldırılmıştır. Bütün bu uygulamalar, halka ilave yükler getirmiştir.
“…Üretim ve ticaret duracak, iş yerleri kapanacak, işsizlik aratacaktır… Artan işsizlik de sosyal güvenlik kurumlarının gelirlerine darbe vuracak ve genel ekonomiyi daha da krize sokacak…”
“Elektrik zammı, hem halkımızı hem de ekonomimizi perişan edecektir. Elektrik, akaryakıt, gaz ve diğer tüm mal ve hizmetlerdeki zamlar, bu yıl, uzun yıllardan sonra rekor enflasyon (hayat pahalılığı) oranları ile karşılaşacağımızı göstermektedir. Özellikle Mart ayı ile birlikte bunu daha rahat görebileceğiz. Endişem, yılsonunda üç haneli enflasyonla karşılaşmamızdır.
Bu bağlamda, yapılan elektrik zammının, hükümet tarafından yeniden değerlendirilmesi şarttır. Elektrik zammının, önemli bir kısmının vatandaşa yansımaması için, Maliye Bakanlığı kendi üstüne alarak, zammın maliyetinin önemli kısmını üstlenmelidir. Ayrıca, elektrik üzerindeki yüzde 10 KDV oranı da indirilmeli ve halk yararına kullanılmalıdır.
Üreticinin en büyük girdi maliyetlerinden olan elektrik ve akaryakıt fiyatlarının arttırılmasının bir diğer etkisi de, azalan talep ve tüketimden olumsuz etkilenen piyasanın daralacak olmasıdır.
Bu çerçevede, satılamayan mal ve hizmetlerle, ödenemeyen elektrik faturaları, üretimi ve ticareti durduracak, iş yerleri kapanacak, işsizlik aratacaktır. Neticede, daralan piyasa Maliye Bakanlığı’nın, artan işsizlik de sosyal güvenlik kurumlarının gelirlerine darbe vuracak ve genel ekonomiyi daha da krize sokacaktır.”
“İthalatta kur sabitlenmeli, üretim desteklenmeli, temel gıda, ilaçta KDV, fon, stopaj düşürülmeli… Akaryakıt zamlarının bir kısmının halka yansımaması için Fiyat İstikrar Fonu’ndan karşılanmalı, elektrik zammı makul ve ödenebilir düzeylere dönüştürülmeli…”
“Ülkedeki zam ve pahalılığın bir nebze olsun önlenmesi ve enflasyonun rekor düzeylere ulaşmaması için, devletin ithalatta kur sabitlemesi yapması, yerli üretimi desteklemek şartı ile temel gıda, ilaç ve temizlik ürünlerinde ithalatta uygulanan katma değer vergisi, fon ve stopajın düşürülmesi, akaryakıt zamlarının bir kısmının halka yansımaması için Fiyat İstikrar Fonu’ndan karşılanması ve elektrik zammının makul ve ödenebilir düzeylere dönüştürülmesi gerekmektedir. Aksi halde, ülkede zam ve pahalılık rekorları kırılacaktır. Alım gücü günden güne eriyen vatandaşlar da, iyice fakirleşecektir.”