1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. 'Adli yardımlaşma şart'
'Adli yardımlaşma şart'

'Adli yardımlaşma şart'

İki Toplumlu Suç ve Suçlara İlişkin Teknik Komite, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Güzelyurtlu cinayeti ile ilgili aldığı kararın ardından yeni önerilerle Mart ayında bir araya gelecek.

A+A-

İki Toplumlu Suç ve Suçlara İlişkin Teknik Komite, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Güzelyurtlu cinayeti ile ilgili aldığı kararın ardından yeni önerilerle Mart ayında bir araya gelecek. Gündem  kuzey ve güney arasında adli yardımlaşmanın önemi…

YENİDÜZEN’e konuşan Suç ve Suçlara İlişkin Teknik Komitesi Eş Başkanı Hakkı Celal Önen  hem kuzeyin hem de güneyin karşılıklı iade beklentisi içinde olduğunu belirterek, “Güzelyurtlu ailesi için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin verdiği karar iki taraf arasında suçlara yönelik adli yardımlaşmanın şart olduğunu göstermekte. Verilen bu kararın ardından, bir şeyler değişebilir” dedi.

Devrim DEMİR 

İki Toplumlu Suç ve Suçlara İlişkin Teknik Komite, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Güzelyurtlu cinayeti ile ilgili aldığı kararın ardından yeni önerilerle Mart ayında bir araya gelecek.

Suç ve Suçlara İlişkin Teknik Komitesi Eş Başkanı Hakkı Celal Önen, Ocak ayında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Güzelyurtlu cinayeti ile ilgili verilen kararın ardından kuzey ve güney arasında adli yardımlaşmanın önemine dikkat çekti.

KKTC’de aranan ve güneyde bir köyde iade için bekletilen katil zanlısı Muhammet Salman ile ilgili sınır dışı edilip edilmediğine dair gayrı resmi veya resmi bir bilgi olmadığını ifade eden Önen, Salman’ın güneyde bir köyde olduğunu bildiğini kaydetti.

Önen, Salman’ın iadesi ile ilgili Mart ayında komitenin yeniden bir araya geleceğini ve bu konunun gündemlerinde olduğunu kaydetti.

Önen: “Güzelyurt’lu davasının kararı sonrası bir şeyler değişebilir”

YENİDÜZEN’e konuşan Suç ve Suçlara İlişkin Teknik Komitesi Eş Başkanı Hakkı Celal Önen, hem kuzeyin hem de güneyin karşılıklı iade beklentisi içinde olduğunu belirterek, “Güzelyurtlu ailesi için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin verdiği karar iki taraf arasında suçlara yönelik adli yardımlaşmanın şart olduğunu göstermekte. Verilen bu kararın ardından, bir şeyler değişebilir” dedi.

Kıbrıs’ın kuzeyinde Ekim ayında işlediği cinayetin ardından güneye kaçan Hasan Işık Özgöçmen’in katil zanlısı Muhammet Salman ve güneyde bir iş adamını öldürmeye teşebbüs eden ancak başaramayarak Kıbrıs’ın kuzeyine kaçan APOEL’in eski As Başkanı 40 yaşındaki Iosif Iosif (Sifis),  karşılıklı tutuklu iadesini gündeme getirmişti.

Kuzeyde aranan katil zanlısı, Muhammet Salman, 19 Ekim’de yakalandığı Kıbrıs’ın güneyinde ‘yasa dışı yollardan giriş ve izinsiz kalmaktan yargılanarak mahkûm edildiği hapislik cezasının ardından Ocak ayında tahliye olarak güneyde bir köyde yabancıların tahliye olduktan sonra iade için beklediği bir yerde tutuluyor.

Güney’de bir iş adamını öldürmeye teşebbüs eden ve başaramayarak Kıbrıs’ın kuzeyine kaçan APOEL’in eski As Başkanı 40 yaşındaki Iosif Iosif (Sifis) ise ileride yargılanmak üzere hükümsüz tutuklu olarak cezaevine gönderilmişti.

AİHM kararı neydi?

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Türkiye’nin, Kıbrıs ile suçluların cezalandırılması konusunda ‘işbirliği yapmaktan kaçındığı' gerekçesiyle, adaletin yerine gelmediğine hükmetmişti.

Türkiye, aleyhine oybirliği ile alınan karar gereği Güzelyurtlu ailesine, 68 bin Euro ve 10 bin Euro mahkeme masrafını tazminat olarak ödemeye mahkum oldu.

Mahkeme, davayla ilgili olarak her iki devletin de yükümlülükleri olduğunun da altını çizerek, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin söz konusu davada gerekenleri yaparak, Türkiye’den suçluların iadesini istediğini, bunun başvurusunu yaptığını ve yine suçlular hakkında Interpol üzerinden ‘kırmızı bülten’ çıkardığını belirtti. Türk tarafının Kıbrıs Cumhuriyeti'nin ‘delilleri verme’ noktasında kurallara aykırı tutum sergilediği yönündeki iddiasını ise haksız buldu.

Elmas, Zerrin ve Eylül Güzelyurtlu, 15 Ocak 2005’te, Güney Lefkoşa’da öldürülmüş ve cinayeti işleyenler adanın kuzeyine kaçmıştı.

Güzelyurtlu ailesi, konuyu AİHM’e taşımış ve AİHM de 2017 yılında, hem Kıbrıs hem de Türkiye Cumhuriyeti’nin insan hakları ihlali yaptığına hükmederek, ailenin yaptığı başvuruyu kabul etmişti.

yeniduzen-satin-aliniz-20190216121149.jpg

Bu haber toplam 2673 defa okunmuştur