Adonis Constantinides: En büyük hayalim Kıbrıs’ın yeniden birleşmesi
Adonis Constantinides: En büyük hayalim Kıbrıs’ın yeniden birleşmesi
İçimizdekiler/Ülviye Akın Uysal
(Adonis Constantinides/Kamu görevlisi)
Kendimi tek kelime ile tanımlayacak olsam… Hayalperest
Şu an yaptığım işi yapmasaydım… Kaliteli filmler gösteren küçük bir sinema salonunun sahibi olmak isterdim. Sinema, tutukularımdan biridir.
Benim gündemimi en fazla meşgul eden… Zaman olarak hala profesyonel işim. İşkolik değilim ama çeşitli sebeplerden dolayı uzun seneler iş hayatım gündemimi “fazlaca meşgul” etti. Son zamanlarda bir denge kurmaya çalıştım ve “boş” vaktimin çoğunu Kıbrıs’taki insanların birlik olması için harcıyorum.
Kayıtsız kalamadığım şey… Haksızlık ve dünyanın her kadar acımaz olduğuna, artık herkes kendini düşünüyor, para ve güç hırsı artık dünyada hakim.
En büyük pişmanlığım… Prensip olarak pişmanlığım yoktur çünkü geçmişimizin her birimizin parçası olduğuna inanan biriyim. Geçmişte yaşanan olaylara pişmanlık duymak ilerlemeyi engellediğini düşünüyorum. Sadece kendimi suçlu hissedebileceğim tek konu, Kıbrıslı Türk vatandaşlarımızı daha iyi tanımak için yeterince çaba harcamamış olmak olabilir.
En büyük sevincim… Küçük mutluluk anlarını sevdiğim kişilerle paylaşmak, gerisi “rutin”.
Hayatımın dönüm noktası… Birleşik Krallık’ta okumaya gitmek. Sanırım orada kendimi “keşfetmeye” başladım.
Beni en çok etkileyen yazar… Büyük Yunan şair Constantinos Cavafy, onun şiirlerini 17 yaşında okumaya başladım. Onun felsefi şiirleri hayata bakış açımı çok etkiledi.
Başucumdaki kitap… 30 sene sonra tekrar olumaya başadığım, Lawrence Durrell’in “The Bitter Lemons” kitabı.
En keyif aldığım müzik… Gençliğimde genellikle klasik rock dinlerdim ama diğer müzik türlerini de severim, etnik, aşk baladları, caz vs. Hayatımın şarkısı ise John Lenon’un “Imagine” şarkısıdır.
En son izlediğim film… Maalesef sinemaya gitmeyeli çok oldu. Sanırım en son Brüksel’de küçük bir sinemada, çok iyi bir filmdi diyebileceğim “The Best Exotic Marigold Hotel”i izledim.
Kendim için son aldığım şey… Ekonomik krizden dolayı kendime bir şey alamıyorum artık ha ha… En son 3 ay önce kendime bir kitap aldım!
Dolabımdaki en gereksiz şey… Dolabımda artık giymediğim bir düzine kravat var…
Benim için alınabilecek en güzel hediye… İyi bir kitap benim için her zaman büyük bir coşku kaynağı olmuştur ama dünyanın en iyi restoranında yemek yemeğe de hayır demem.
Kendimle ilgili değiştirmek istediğim şey… Zaman ile “ilişkim”, özellikle sabahları, Her zaman biraz geç kalırım… Sadece birazcık.
Kendimde beğendiğim özellik… Yaptığım işlere duyduğum tutku! Hayatta hiçbir şeyi tutkusuz yapamam.
Olmasa da olur… Televizyon ve et. Son zamanlarda neredeyse hiç televizyon izlemiyorum, eti de gitgide daha az yiyorum.
Olmazsa olmaz… Maalesef sigara, hala vazgeçemediği tek “kötü” alışkanlığım.
En iyi yaptığım yemek… Spaghetti Carbonara ama yaptığım daha pek çok yemek var. Yemek yapmak hobimdir.
Hayalimdeki dünya… Aşk, tutku, şevkat ve barış dolu bir dünya.
Aşk benim için… Aşk HER ŞEYDİR!! Aşk insanların nihai duygusudur. Aşk aynı zamanda paylaşmaktır ve paylaşılmayan bir hayat aslında “hayat” değildir.
Onunla çok tanışmayı isterdim… Sanırım Dalai Lama ile tanışıp konuşmak isterim. Aslında “ruhani” bir insan değilim ama ona hayat ile ilgili bazı sorular sormak isterdim.
Görmek istediğim yer… En büyük hayallerimden biri, dünyayı “çağdaş bir çingene” gibi gezmek… “Ayrılmadan” önce Latin Amerika’yı çok görmek isterim… Peru, Arjantin, Meksika ve Brezilya.
Mutlaka yapmak istediğim… Özellikle yapmak istediğim bir şey yoktur. Sadece iki oğlumun eğitimlerini tamamlayıp hayatlarından memnun olduklarını görmek isterim.
Son olarak söylemek istediklerim… Kıbrıs’taki tüm insanların, yurtlarını yeniden birleştirmek için bir olması en büyük hayalim. Kendi kişisel “kibirim” çocukluğumun ve yüreğimin şehri Girne’de gömülmek. Özel mülklerle hiç ilgilenmiyorum sadece insanların tekrar bir arada yaşayabilmesini istiyorum.
Bana bu soruları yanıtlamam fırsat verdiğiniz için teşekkür ederim.