“Affetmeyeceğiz, unutmayacağız… Zaman zaman şiddete başvurmak zorunda kalıyoruz!”
*** EUROVIEWS FLUX, ELAM merkezinde, ELAM’cı gençlerle röportaj yaptı:
“Affetmeyeceğiz, unutmayacağız… Zaman zaman şiddete başvurmak zorunda kalıyoruz!”
EUROVIEWS FLUX, “Avrupa’nın nasıl değiştiği” hakkında dört ekip halinde Kıbrıs, Polonya, Romanya ve Rusya’ya gönderdiği gazetecilerin yazılarını yayımlamaya başlarken, Kıbrıs’tan da çeşitli röportajların yanında ELAM’cı gençlerle yapılan bir röportaja da yer verdi.
EUROVIEWS FLUX muhabiri Anne-Laure de Chalup’un kaleme aldığı yazıda ELAM’cıların “Affetmeyeceğiz ve unutmayacağız” sloganı altında toplandıkları belirtilerek 17 yaşındaki ELAM üyesi Panayotis Hasikos’un sözlerine de yer verdi… Muhabir, “Bu 17 yaşındaki genç hiç utanç duymadan, ‘Zaman zaman şiddete başvurmak zorunda kalıyoruz’ diye konuştu” diye yazıyor.
Anne-Laure du Chalup’un EUROVIEWS FLUX’ta yayımlanan yazısını okurlarımız için özetle çevirip Türkçeleştirdik. Yazı özetle şöyle:
*** Larnaka’da süslü bir otelde bir Yunan bayrağı dalgalanıyor… 10 yaşındaki bir oğlan çocuğu gurur dolu… Aniden silah sesleri kalabalığı şaşırtıyor, çocuk ölü taklidi yapıyor, ulusun düşmanları tarafından öldürülmüş… Bir saatlik konuşmalar ardından ELAM’ın İngilizlere karşı kurtuluş kutlamaları bu performansla sona eriyor. Bu noktada kalabalık bağırıyor ve alkışlıyor. Çatışmalar esnasında öldürülmüş Rumlar’ın siyah beyaz resimleri, kitlenin milli duygularını kabartıyor.
*** Tartışmalı bir Kıbrıs Milli Günü’nden bir gün öncesindeyiz: İngiliz idaresine karşı Kıbrıs’ın silahlı mücadelesinin başlangıcının kutlaması… Milliyetçilere göre o savaşçılar kahramandılar ve nihai onur, yurdun için savaşmaktır. Kıbrıslırumlar’ın milliyetçi cephesi ELAM her yıl bu kutlamayı yaparak “kahramanların” özverilerini kutluyor. Bu yıl kutlamaya katılanların yaşları çok genç.
*** ELAM Gençlik Cephesi Başkanı Sotiris Yuannu, “Okullar bizi milliyetçi yaptı” diye konuşuyor… Tıpkı onun gibi 17 yaşındaki ELAM üyesi de “geçmişte olan şeylere kendi kuşağının önem vermemesi ve olanları unutması”ndan korkuyor. Ona göre hatırlamak her zamankinden daha önemli çünkü “Tükler ülkeyi mahvetmişler ve insanları öldürmüşler”… Bu genç yeniyetmeye ELAM’ın düşünceleri çekici geliyor, tarih tek taraflıdır, Kıbrıslırumlar kurban, Kıbrıslıtürkler ise zalimlerdir…
*** Pile’de bir üniversitede ders veren ve siyasi analizci olan Zenonas Tziarras için bunun açıklaması basittir çünkü her iki taraftan gençler, olası bir birlikte yaşama düşüncesiyle yetiştirilmediler. “Onlara bir arka plan gerekiyor” diyor, “milliyetçi konuşmalar ise son derece basittir…” İşte bu nedenle Telemakos da bu harekete katılmış, “Onlar basit insanlardır, bu farklı bir şey” diyor.
*** ELAM ülke için savaşıyor. Kuzeydeki “yasadışı yerleşimcilerin” adadan ayrılmasını istiyorlar. Farklı genç üyeler bu etkinlik esnasında “Birlikte yaşayamayız” diye konuşuyorlar. (İki toplumun) değerlerinin birlikte yaşamayı mümkün kılmayacak kadar farklı olduğunu söylüyorlar oysa hiçbir zaman Kuzey’e geçmemişler. ELAM Gençlik Cephesi Başkanı Sotiris Yuannu, eğer üyeleri barikatı geçecek olursa tutuklanacaklarını çünkü kuzeyde onlara terörist gözüyle bakıldığını söylüyor.
*** Daha genel bir ifadeyle ELAM üyeleri saf ideoloji nedeniyle barikatı geçmiyorlar. Maria Evangelu, “Kendi ülkemizde turist olmak istemiyoruz” diye konuşuyor. Onlara göre barikatta pasaportlarını göstermek, Kuzey’deki Cumhuriyet’i meşrulaştırmak demek ve bu düşünülemez bile. Kıbrıs’ın tarihi boyunca Yunan olduğunu ve Kıbrıslılar’ın değerlerinin de Yunan Ortodoks değerleri olduğunu söylüyorlar. Zenonos Tziarras’a göre onların en büyük korkusu, ülkenin İslamlaştırılması… Özellikle Türkiye’nin ve Türk yerleşiklerin etkisinden korkuyorlar. ELAM Gençlik Cephesi Başkanı, “yerleşimcilik, insanlığa karşı bir suçtur” diyor.
*** Panayotis Hasikos ise “Bir Kıbrıslıtürk araç plakası gördüğümde sinirleniyorum” diyor… “Müslümanları sevmeyiz ve onları istemeyiz…” diyor. 17 yaşındaki bu genç hiç utanmadan “Zaman zaman şiddet kullanmak zorundayız” diyor. ELAM geçmişte Müslüman Kıbrıslıtürkler’e karşı saldırganlıkları nedeniyle manşetlere çekildi. Bu bazı üyelere göre propaganda, bazılarına göre hareketin parçasıdır ancak şiddet imajı, ELAM’da her zaman, her yerde var. Öncelikle bayraklarında bir Isparta kılıcı ve mavi beyaz bir haç bulunuyor, üyelerinin konuşmalarında da var bu, ulus için “savaşacak” tek partinin Ulusal Halk Cephesi olduğunu söylüyorlar. Bunun bir miras ve ırk sorunu olduğuna ve bunları korumanın kaçınılmaz olduğuna inanıyorlar.
*** Çözüm konusunda sorulara verilen yanıtlar üyeler arasında farklılık gösteriyor. Lise talebesi Panayotis, Kıbrıs’ın Yunanistan’a basit ve saf biçimde bağlanmasını öneriyor. “Tıpkı Santorini gibi” diyor. Maria Evangelu’ya göre çözüm, toprağın nüfus oranında bölünmesidir ve nüfusun %80’i, ada topraklarının da %80’ini almalıdır. Ancak tüm bu düşünceler arasında ülkenin yeniden birleştirilmesi, tümüyle konu dışıdır. Maria Evangelu, “Bu imkansızdır” diyor, Panayotis Hasikos, “Bu gelecek kuşaklar için gerçek bir tehdit olur” diyor. Ona göre böylesi bir çözüm, gelecek kuşakların kafasını karıştırabilir çünkü “Müslüman mı, Hristiyan mı olduklarını bilemeyecekler” diye konuşuyor.
Bu genç milliyetçiler için olası bir barışçıl karma yaşam, nefret edilen bir şey. Algılandıkları bir düşmana karşı savaşmaya adanmışlar ve dünyayı o kutlamada sahnelenen bir oyun gibi görüyorlar: Siyah-beyaz bir dünya bu…”
https://www.euroviews.eu/2017/04/10/we-wont-forgive-we-wont-forget/
(EUROVIEWS FLUX - Anne-Laure de Chalup – 10.4.2017 - Derleyip Türkçeleştiren: Sevgül Uludağ)
------------------------------------
*** KAZILARDA SON DURUM… KAZILARDA SON DURUM…
Paska tatili nedeniyle kazılara Salı gününe kadar ara verildi…
Kayıplar Komitesi’nin adamızın kuzeyinde ve güneyinde iki toplumdan arkeologlar, şirocular ve diğer çalışanlarla ortak kazı ekipleri şeklinde yürütmekte olduğu “kayıplar”ın gömü yerlerinin arama çalışmalarına Kıbrıslırumlar’ın Paska tatili nedeniyle Salı gününe kadar ara verildi…
Kıbrıslırum arkeologlar Paska nedeniyle birkaç günlüğüne tatile girerken, Kıbrıslıtürk arkeologlar ise bu dönem tatil değil eğitim yapacaklar…
Kayıplar Komitesi’nin Vadili’de başlatmış olduğu kuyu kazısı tamamlanırken, Galatya gölünde yürütülen ve altı “kayıp”tan geride kalanların bulunduğu kazı ise tatil sonrası devam edecek. Gölde bulunan “kayıplar”dan geride kalanlar toplu mezardan çıkarılarak Kayıplar Komitesi laboratuarına analiz için gönderilmiş bulunuyor.
Konuyla ilgili olarak geçmişte bize ve Kayıplar Komitesi’ne Galatya gölü ve diğer bölgelerdeki gömü yerleri hakkında bilgi veren şahidimiz, altı “kayıp”tan geride kalanların bulunduğu göldeki bu ikinci toplu mezarın yanında 3-4 “kayıp” şahsın daha gömülü olduğu yönünde bilgiler edindiğini belirtti. Bu konuda Kayıplar Komitesi Kıbrıslıtürk Üye Ofisi’nden Kazılar Koordinatörü Okan Oktay ile Kayıplar Komitesi Kıbrıslırum Üye Yardımcısı Ksenofon Kallis’i bilgilendirmiş bulunuyoruz.
Kayıplar Komitesi Mağusa’da dört yıl önce Çifte Mazgallar’da başlattığı ancak askeri makamların izin olmadığı gerekçesiyle durdurmuş olduğu kazıyı yeniden başlatmış bulunuyor. Askeri makamlardan izin alındıktan sonra sürdürülen kazılar, tatil sonrası kaldığı yerden devam edecek.
St. Hilarion’da bir okurumuzun askeri bölgede göstermiş olduğu ve iki “kayıp”tan geride kalanların bulunduğu alanda da kazılar sürdürülecek. Okurumuz burada bulunan boşaltılmış gaminiden taşınmış olan bazı “kayıp” kalıntılarının ikinci gömü yeri olabilecek olası bir başka gömü yeri hakkında da bizi ve Kayıplar Komitesi yetkililerini bilgilendirdi ve bu olası gömü yerinin koordinatlarını da Kayıplar Komitesi yetkililerine verdi. Ancak edindiğimiz bilgilere göre bu ikinci olası gömü yeri için askeri makamlardan ayrı bir izin gerekiyor. Bu konuda Kayıplar Komitesi’nin ileriki dönemde kazı için izin başvurusu yapacağı sanılıyor.
Kayıplar Komitesi’nin Ayirini’de, Lapta-Karava’da, Minareliköy’de, Atalassa ve Kermiya’daki kazılarına da Paska tatili sonrası devam edilmesi bekleniyor… DEVAM EDECEK