1. YAZARLAR

  2. Tümay Tuğyan

  3. Ağlamayı bilen adam; Bilbay Eminoğlu
Tümay Tuğyan

Tümay Tuğyan

Ağlamayı bilen adam; Bilbay Eminoğlu

A+A-

Hayata gözlerinizi yumduğunuzda, geriye bırakabileceğiniz en değerli miras, kuşkusuz sizin için iki çift güzel söz söyleyecek insanların varlığıdır.

Bilbay abimiz için eminim iki çiftten fazlasını söyleyecek yüzlerce insan var.

***

Bayrak Radyo Televizyon Kurumu’nda işe başladığım 1998 yılında, Televizyon Haber Amiri idi Bilbay Eminoğlu.
BRT binasının izbe bir köşesinde, küçücük bir odanın girişine sıkışmış masasında, önünde yarım yamalak çalışan bilgisayarıyla oturuşu bugün hâlâ gözümün önünde.
Hepimize ‘kızım’ ya da ‘oğlum’ diye seslenirdi.
Amir-çalışan ilişkisi değildi bizlerle kurduğu, daha çok ‘tecrübelerinden yararlanabileceğimiz bir büyüğümüz’ gibiydi o.
Bulduğu her fırsatta bir sandalye çekip yanımıza yanaşır, eski hikayeler anlatırdı.
Dile kolay, 53 yıllık bir meslek hayatı...
Adanın en acılı günlerine, en acılı olaylarına tanıklık etmiş; çektiği fotoğraflar, yazdığı yazılarla o dönemi kayıt altına almış önemli bir gazeteciydi.
Ve biz gençlere anlatacak yığınla anısı, aktaracak yığınla tecrübesi vardı.
Bir de başını aşağıya doğru eğip, kalın kaşlarının altından, muzip bir gülümsemeyle bakışı vardı bizlere.
Anlardık, yine komik bir şeyler geçiyordu aklından.
Güldürmeyi, neşelendirmeyi severdi bizi.
Baktı ki biraz gergin bir ortam var, hemen gelir, espri yapmaya başlardı.
Ya da bazen önündeki kağıttan bir uçak yapar, üzerine esprili bir şeyler karalar, havalandırırdı oturduğu yerden.
Mümkün müydü bu şartlar altında gülümsememek?
Sinirlendiğini de pek hatırlamıyorum.
Sakin bir kişiliği vardı.
Her kim biraz öfkelense, hemen yanına koşar, öfkesini dindirmeye çalışırdı.
Birileri kavga mı etti, gider onları uzlaştırmaya uğraşırdı.
Ama Bilbay abimizin en güzel yanı neydi biliyor musunuz?
Ağlayabiliyordu.
Çok değil, sadece birkaç yıl birlikte çalışma fırsatımız oldu.
BRT’den ayrılıp Kıbrıs Gazetesi’nde çalışmaya başlamıştı sonraları.
Ve bu kısacık sürede, birkaç kez ağladığına şahit olmuştum.
Hassas bir kalbi vardı, üzüntüsünü saklamayı beceremez, gözünün yaşına karıştırır, dışarıya vururdu hemencecik.
Ağlayan kaç tane amiriniz oldu sizin?
Bizim bir tane vardı.
İşte tam da bu sebeple amir gibi değil de, bir aile büyüğümüz gibiydi bize.
O’nu kaybetmek çok acı.
Hem ailesine hem de meslektaşlarına, kocaman bir boşluk bıraktı Bilbay abimiz.
Ama paha biçilemez değerde bir de miras!
Şu anda her neredeysen, orada çok mutlu ol sevgili Bilbay Eminoğlu.
Seni hiç unutmayacağız!

Bu yazı toplam 2315 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar