Kırmızı ışıkta duruyorsunuz.
Çığlıklarla bir ambulans geliyor.
Hemen yol veriyorsunuz.
Ve bir bakıyorsunuz ki, pek çok araç, ambulansın peşine takılmış kırmızı ışıkta geçiyor.

*  *  *

Bu bir fırsatçılıktır!
İşte böyleleri var şimdi, piyasada...
“Ambulans” içindeki hasta hiç ama hiç umurlarında değil...
Yaşıyor mu, öldü mü?
Onların tek derdi “kendi yollarını” açmak!

*  *  *

Bu “fırsatçılar” turisti de Kıbrıslı Rumları da soyuyorlar.
Ayıp.
Güneyde sana bunu yapsalar ne düşünürsün o zaman?
Dövizle ilgisiz ürünlere zam var, stokçuluk köpürdü, para hırsı kimilerinin gözünü kör etti.

*  *  *

Başbakan dün bir grup gazeteciyle buluştu. Çok samimi ve açık konuştu.
Hükümet bu krizi aşmak için canını dişine takmış çalışıyor.
“Krizi fırsata çevirenlere izin vermeyeceğiz” dedi Başbakan.
Ve “döviz geri gelse dahi seferberliğe devam etmeliyiz” mesajı verdi.
Denetim sözü verdi.
Gerekirse yasal yetki kullanarak fiyat belirleyeceklerini anlattı.
Umarım bu yönde kararlı olurlar.

*  *  *

Bir yangını hep birlikte söndürmemiz gerekirken..
Kimi “benzin” döküyor üzerine...
Kimi bir kova suyu saklıyor.
“Fiyatı artsın da daha pahalıya satsın” diye.
Yanacağız birlikte...

*  *  *

“Göç ürkütüyor mu sizi” diye bir soru yöneltildi, Başbakan’a ...
“Gençlerin göçü...”
Başbakan, “Elbette” dedi, “Endişeliyim, özellikle de beyin göçünden, elit gençlerin yurt dışına gitmesinden...”
İşte o nedenle “fırsatçılık” değil “samimiyet” zamanı şimdi..
Çok da “çırpınmaya” gerek yok.
İnsan olsak, yeter.