Ahmet Tolgay’dan Önemli Bir Eser... Kıbrıs’ın orta yeri sinema
Ahmet Tolgay’dan Önemli Bir Eser... Kıbrıs’ın orta yeri sinema
Neriman CAHİT
Ahmet Tolgay, bu ülkenin en verimli gazetecilerinden biri... ‘Basın Yaşamında’ önemli çalışmaları olan...
İşte bu çalışmalarından yepyeni bir başarı örneği:
“KIBRIS’IN ORTA YERİ SİNEMA.”
***
Ve sözü, O’na veriyorum:
“CENNET SİNEMASIYDI HAYATIMIZ...”
Filmler, insanlığın serüvenini insanlara anlatır. Perdede izlediklerimizden çok şeyler öğrenir ve duyumsarız... Tıpkı, hayatı yaşarken öğrendiklerimiz ve duyumsadıklarımız gibi...
Zaten sinema hayatın ta kendisidir...
Kıbrıs Türk Halkı’nın sinema sevdası ise, bir destandır...
Çünkü bu destan, 40’lı yıllardan başlayarak, 70’li yılların başına dek, bu sevdanın; O, dünyaya tümden kapalı müthiş ölüm – kalım günlerinde, ‘Kıbrıslı Türklerin, Yaşam Biçimine’ dönüştüğünü vurgular.
Kıbrıslı Türklerin yaşadıkları gettolar, aynen o İtalyan Klasiğindeki gibi:: “Cinema Paradiso” coşkusundan farksızdı...
“Cennet Sineması’nın Büyüsü, varoluş savaşındaki bir halkın bunalımlı cehennemindeki alevleri söndürmekteydi...
Ölümcül kuşatmalar altında çoğu zaman ekmek, süt, ilaç ve yakıt bulamayan Kıbrıslı Türkler, Sinemalarının perdelerinde oynatacak filmleri mutlaka bulurlar, gece gündüz demeden o filmlerle haşır neşir olurlardı...
O, nasıl bir mucizeydi öyle...
Orhan Veli’nin, İstanbul’a dair ünlü dizelerinde: ‘İstanbul’un Orta Yerinin Sinema olduğu:” vurgulanır...
Oysa, biz: ‘Kıbrıs’ın, Orta Yeri Sinema’ desek, şairden çok daha gerçekçi oluruz...
***
Bu kitap, o unutulmuş ‘Sinema Dönemlerine’, o dönemlerin coşkuyla yaşanmasına emek harcayan: Sinema Sektörü Mensuplarına, O dönemlerde defalarca izlenirken, ‘tüketilmek istenen bir halka’... Yaşama tutunma gücünü veren filmlere ve o filmlere kucak açan ‘Salaş Sinemaların Anısına’ bir saygı duruşudur...
***
İyi ki her ırka ve yüreğe o evrensel büyüleyici diliyle seslenen sinema vardı... Yoksa, ne olurdu hali Kıbrıs Türk İnsanının...
***
Tolgay, gerçekten de bize çok değerli bir armağan sunmuş...
Neredeyse tüm hayatını - 1960’lı yıllardan beri – aralarında şiirler de bulunan imzalı üretimlerini: Halkın Sesi ve Hürsöz gazetelerinde hiç ara vermeden yayınlamayı sürdürmüştür...
İlk kitabı: Halkın Sesi Sanat ve Kültür Sayfasını birkaç arkadaşı ile birlikte yönetirken, bir yandan da ‘YOLUMUZ’ adlı haftalık gazeteyi “ağabeylerim” dediği Arif Tümüç, Hizber Hikmetağalar ve Üner Ulutuğ ile birlikte yayımlamış... Şiirlerini derlediği: ‘Bahar Melodisi’ adlı ilk kitabını o yıllarda çıkarmıştır...
Bozkurt Gazetesindeki muhabirlik köşe ve röportaj yazarlığı yaptığı süreçte: ‘Türk- Rum Ortaklık Cumhuriyeti’nin kurulmasına ve kısa sürede trajik bir biçimde yıkılmasına’, genç bir gazeteci olarak tanıklık eder...
• O yıllarda kaleme aldığı: Ödüllü “Fadime’nin Kavgası, Melek Değilmiş Komşularımız ve Bayrak Gibi” tiyatro oyunları sahneye ve radyoda mikrofona uygulanmıştır. “Mücadelemiz” adlı radyo belgeselini Üner Ulutuğ ile birlikte yazar... Pek çok ‘Radyo Skecine’ imza atar...
Yazarın imza attığı diğer kitaplar ise: ‘Kanlı Noel, Kıbrıs Türk Toplumu’nda Sinema Olayı, Sinema Albenisi, Şahinler Yılı, Çelik Güvercin, Fırtına ve Şafak, Bir Kıbrıs Çarmıh’tan İnerken, Onay Fadıl Demirciler, Yeşilırmak’tan Dipkarpaz’a... DERE TEPE KIBRIS”, DR AYTEN’in ROMANI ve DR KAYA... İmza attığı başlıca kitaplarıdır...’
***
Son kitabı olan: ‘Kıbrıs’ın Orta Yeri Sinema’ kitabı, hepimizin kitaplığında bulunması gereken, değerli bir kültür artısıdır...