Ahmet Ünsal’ı kim soruşturuyor?
“Bir kadın kocasının yatak davetine icabet etmek zorundadır, ihtiyacı karşılanacak” diyerek fetva veren Din İşleri Başkanı Ahmet Ünsal, toplumun geniş bir kitlesinden tepkiyle karşılanmıştı.
Başbakanlık bu tepkiler üzerine soruşturma başlatıldığı yönünde bir açıklama yapmış, soruşturma memuru atanacağını söylenmişti.
Ses yok, seda yok, soruşturma yok!
Bakanlar Kurulu üyesi, Tarım Bakanı Dursun Oğuz, “Bakanlar Kurulu’nda, Din İşleri Başkanı Ünsal hakkında bir soruşturma başlatılması kararı alınmadı, böyle bir şey yok” dedi.
Halbuki bir bakan, Bakanlar Kurulu toplantısı sonucu Yenidüzen’e “soruşturma karar aldık” demişti.
Başbakanlık Denetleme Kurulu Başkanı Halil Talaykurt’u aradım, sordum.
“Bir soruşturma var mı”
“Yok” dedi.
“Sayın Başbakan’dan yazılı talimat gelirse bu yönde bir araştırma yapılır. Henüz böyle bir yazı gelmedi. Yasa gereği bu soruşturmayı illaki bana yaptırmak zorunda değil.”
Başka kim yapabilir bu soruşturmayı?
“Yasaya göre kamu görevinde birinin soruşturulması için daha üst baremde birinin görevlendirilmesi gerekiyor. Örneğin, Vakıflar İdaresi Genel Müdürü İbrahim Benter de bu yönde bir soruşturma yapabilir.”
Vakıflar İdaresi Genel Müdürü İbrahim Benter’i aradım, “Din İşleri Başkanı’nın amiri pozisyonunda değilim, Vakıflar İdaresi Yönetim Kurulu’na bağlı iki ayrı kurumuz. Bu yetki Vakıflar İdaresi Yönetim Kurulu Başkanı’ndadır” yanıtını aldım.
Vakıflar İdaresi Yönetim Kurulu Selahattin Baykıran’a ulaştım, Türkiye’den misafirleri olduğunu, bilgisi olmadığını, Vakıflar İdaresi sekreterliğine sormamızın daha yararlı olacağını belirtti.
***
İki ihtimal var.
Ya toplum soruşturma açılıyor denilerek yanıltıldı.
İlk değil…
Ya da Üstel’in kulağı çekildi.
Bu da ilk değil, sanırım…
“Sosyal konut projesi bu hükümetin ajandasında yoktu”
Ankara’da duyurulan “KKTC müjdesi” projelerin çoğu Türkiye’deki seçime yönelik gibi duruyor.
Örneğin “Sosyal Konut” projesinin yer alacağı Derinya’da 3 bin 500’den fazla “Türkiye seçmeni KKTC yurttaşı”ndan söz ediliyor.
Ada’daki Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarına, Türkiye’deki sağlık sisteminden yararlanma hakkı da tümüyle seçim hedefli bir yatırım izlenimi veriyor.
Çünkü bu “müjde”den Kıbrıslı Türklerin payına bir açılım düşmüyor.
“Kabloyla Elektrik Projesi”nin ise içeriği yok henüz…
“Sosyal Konut Projesi hazırdı”
En ilginci “Sosyal Konut Projesi.”
Çünkü bu proje “Dörtlü Hükümet” sürecinde gündeme gelmişti.
O dönemin İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars, hem geçtiğimiz yıl, hem de birkaç ay önce Meclis’te sordu: Sosyal Konut projesi ne oldu?
Aldığı yanıt “Şu anda böyle bir çalışmamız yok” yönündeydi.
Oysa…
Ankara’ya çağrılan “hükümet” üyeleri bir anda sosyal konut müjdesiyle ortaya çıktı.
Tek farkla…
Proje bu kez “TOKİ”ye havale edildi.
Baybars: Tüm proje hazırdı
İçişleri eski bakanı, bağımsız milletvekili Ayşegül Baybars’la Derinya’daki sosyal konut projesini konuştum.
Sizin dönemde açıklanan sosyal konut projesi ile Ankara’da müjdelenen proje aynı mı?
İki proje aynı mı bilmiyorum. Şu anki İçişleri Bakanı’nın projeden bilgisi olmadığı yönünde izlenimin var. Büyükelçi anlatıyor ama örneğin İçişleri Bakanı detaylar hakkında bilgi veremiyor. Üstelik ilginçtir bu projenin akıbetini Meclis’te iki kez sormuştum, bu yönde bir düşünceleri yoktu. Hem 2022 bütçesinde hem de birkaç ay önce sordum, ‘şu anda öyle bir çalışmamız yok’ dediler. UBP-DP-YDP Hükümet Programı’nda da sosyal konut projesi yoktu.
Sizin projeniz neydi?
Hane Halkı Anketi’nde özellikle Mağusa Maraş bölgesinde bu ihtiyaç ortaya çıkmıştı. İnsanların yaşam alışkanlıklarını araştırarak kentsel dönüşüm alanı yaratmıştık. Projenin sunumunu da yapmıştık zaten… Mimari, statik, elektrik altyapısı çalışılmıştı. Projemiz tümüyle hazırdı ve Kıbrıs’ta üretilmişti. Bizimle çalışan mimar arkadaşa sordum, seni aradılar mı diye, aramamış, bilgi de almamışlar. O dönem tüm detayları çalışılmış, hatta finansmana yardımcı olması için proje içerisinde ticari alanlar da yaratılmıştı. 376 konut yapılacak, 1200 kişiye yaşam alanı sağlanacaktı. Engelli dostu bir projeydi. Şehir Planlama Dairesi’ndeki mühendislerimizle birlikte Azmi Öge planlamıştı. İhale şartnamesi bile hazırdı.
Derinya bölgesinin tercih sebebi neydi? Maraş’a yönelik stratejik bir plan mıydı?
İki sebeple Derinya seçilmişti. Birincisi, kent merkezlerinde devlete ait büyük araziler kalmadı. İkincisi de yapılan kamuoyu araştırmasında Mağusa ve Maraş’ta böyle bir ihtiyaç olduğu ortaya çıktı. Kesinlikle Büyükelçilik ya da Ankara’dan stratejik bir telkin gelmemişti. Hatta o dönem projenin sunumuna Büyükelçi’yi de davet etmiştik ve katılamamıştı.
Yeni proje de aynı yerde mi? Kıbrıslı Rumlara ait mülkler mi burası…
Öyle tahmin ediyorum. Yine aynı yerde olduğunu işittim. Sanırım Kıbrıslı Rum mülkiyetidir. Projenin yeniden gündeme gelmesi sevindiricidir. Ancak bu projeyi üretecek teknik bilgi, kapasite, insan kaynağı ülkemizde vardır ve gerekli hazırlıklar zaten yapılmıştır. Tabii proje yaşama geçecek mi, bilmiyoruz. Seçim yatırımı da olabilir. Biz 376 konut planlamıştık, İçişleri Bakanı bir açıklama yapmadı ancak büyükelçi yeni projede 276 konuttan söz etti. Bu projenin maketi dahi vardır, o kadar kapsamlı çalışılmıştı…