Ailemizin hayatına giren bir şehir… Coventry
Ailemizin hayatına giren bir şehir… Coventry
Tayfun Çağra
Yolumuz kızımızın üniversite öğrenimi için Coventry, İngiltere’ye düştü. 10 gün kadar ülkeden uzak kaldık.
Ancak çoğu zaman yaptığımız gibi gittiğimiz, gördüğümüz yerleri paylaşmak bir geleneğimiz oldu.
Onun için belki bazılarımızın ilk kez duyduğu Coventry’i çektiğimiz fotoğraflarla da destekleyerek biraz anlatmak istiyorum.
ÜNİVERSİTE KENTİ
Coventry, İngiltere’nin biraz orta, biraz da kuzeyine düşen West Midlands olarak adlandırılan bir bölgesinde, Birmingham’ın hemen yanında yer alıyor. Aralarında 30 km var ve havaalanı da iki şehrin ortasında konuşlanmış.
Şehrin nüfusu son sayıma göre çevresiyle birlikte 2.5 milyon kadardır ve İngiltere’nin de 9. büyük şehridir.
Coventry, üniversitesiyle bir öğrenci kenti olarak da görülebilir. Çünkü Coventry Üniversitesi’ne bağlı çeşitli kampüs binaları şehrin merkezine dağılmış durumda… Üniversite binalarını yine okula bağlı veya özel öğrenci yurtları destekliyor. Çeşitli yerlerde de yine öğrenciye de hizmet verebilecek konutlar bulunuyor.
Ulaşım yönünden de kolay bir şehirdir çünkü merkezde bulunan okul binaları ve yurtlar öğrencilerin istedikleri yere yaya olarak ulaşmalarını kolaylaştırıyor.
Biraz uzak yerlerden ise çeşitli otobüs ve tren seferleri sürekli yer alıyor.
KATEDRAL VE KİLİSELER
Şehir, yüksek kuleleri olan üç büyük katedrali ve çeşitli kiliseleriyle de önemli…
Bu yüksek kuleli katedrallerden biri şehrin bütünüyle birlikte 2. Dünya Savaşı’nda yerle bir edilir. Vikipedia’ya göre 14-15 Kasım 1940 gecesi, yaklaşık 500 Alman bombacısı Orta İngiltere'deki sanayi kenti Coventry'i bombaladı. Bombacılar, 150.000 yangın bombası ve 500 tondan fazla yüksek infilak bombası attı. Hava saldırısı 12 fabrika ve tarihî Saint Michael Katedrali de dahil olmak üzere, şehir merkezinin büyük bir kısmını yerle bir etti. Coventry'nin bombalanması, İngiltere için modern hava savaşının ne kadar acımasız olduğunun sembolü haline geldi.
SANAYİ’NİN LOKOMOTİFİ
Coventry şehri geçmişte otomotiv ve uçak sanayinin merkezi olarak görev yapıyordu. Ünlü otomobil markası jaguar’ın da doğum yeri. Rover, Daimler de Coventry’de ortaya çıkan markalar…
Şimdi şehrin etrafında yine irili ufaklı sanayi kuruluşları var ancak şehir merkezi alışveriş merkezleriyle ilgi çekici… Dünya markalarının rahatlıkla bulunabildiği, ucuza alışverişin de mümkün olabileceği yerleri bulunuyor.
Şehir merkezi birkaç kilometre karelik alanda toplanmış gibi… Bu alanda üniversite, katedraller, meydanlar, bankalar ve alışveriş merkezleri yer alıyor. Onun için de şehir merkezinin gezilip görülmesi kolaylaşmış oluyor.
O bölgede bir de kapalı pazar bulduk. Bizdeki bandabuliya benzeri… Orayı bizdeki bandabuliyadaymış gibi oraların canlılığını kıskanarak gezdik. Bilmediğimiz meyve, sebze çeşitlerini görerek… Ama çok iyi bildiğimiz molehiya demetlerini de farkederek…
GODİVA EFSANESİ
Çoğumuz GODİVA adını çikolata markasından biliyoruz. Özellikle Brüksel’e gidenler Godiva yemeden veya alıp getirmeden dönmezler. Ancak Godiva ismi Coventry’ye özgüymüş. Çünkü Godiva bir Lady imiş ve Coventry’nin Lordu olan kocasından halka uygulanan yüksek vergilerin düşürülmesini istemiş. Çünkü halk bu vergileri protesto ediyormuş.
Lord Leofric de Lady Godiva’ya bir şart koşmuş; Godiva at üstünde çırılçıplak şehrin sokaklarında gezerse ve halktan kimse de Godiva’ya bakmaz ise vergileri kaldırılacağını söylemiş.
Godiva kabul etmiş ve şehrin sokaklarında, at üstünde, sadece uzun saçlarının göğüslerini kapayacağı şekilde gezmiş. Kimse ona bakmamış. Lord da sözünü tutmuş, vergileri kaldırmış veya düşürmüş. Godiva tabii ki halkın sevgilisi haline gelmiş ve şimdi de şehrin merkezinde at üzerindeki çıplak heykeli meydanı süslüyor.
GODİVA ÇİKOLATALARI
Godiva çikolatalarının kökeni 1926 yılında Brüksel'de Joseph Draps tarafından kurulan çikolata toptancılığına dayanır. Draps, Lady Godiva’ya Belçika, Brüksel’de sahip çıkar ve üretimine başladığı çikolatasına Godiva adını verir.
Godiva, şu anda 2007 yılında Türk firması Ülker tarafından 850 milyon dolara satın alınmıştır.
GELECEK HAFTA
Coventry’den ayrılacağımız günün öncesinde bir bisiklet günü vardı. O bisiklet gününe neredeyse bütün Coventry çocuk, yaşlı, anne-baba, engelli herkes katıldı. Bazı yollar kapandı, Londra’dan bizi görmeye arabayla gelen akrabalar o gün şehre girmekte sorun yaşadılar. Ancak yine de güzel bir gündü, güzel görüntüler vardı, güzel fotoğraflar çektim. Bu sayıda bir foto paylaştım o günden ama diğer fotoğrafları sizinle gelen haftanın dergisinde paylaşacağım.