1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. Ajans, haber ve sevgili Artun!
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

Ajans, haber ve sevgili Artun!

A+A-

İlgimi çekti…
Pile krizi ve özel temsilci meselesi haftalardır ülkenin en önemli gündemini oluşturuyor.
Birleşmiş Milletler’in Kıbrıs’taki “en üst düzey” ismi Colin Stewart, Yenidüzen ve Politis’e özel bir röportaj verdi.

Bu röportajın içeriğini Kıbrıs Haber Ajansı, Yenidüzen ve Politis’i kaynak göstererek ana bülteninde haber yaptı.
(Kuzeydeki “resmi” söylemde ‘Rum Haber Ajansı’ olarak anılıyor.)

Ajansın bu seçimi önemliydi, çünkü Birleşmiş Milletler temsilcisinin sözleri gündeme dair ciddi haber değeri taşıyordu.

Türk Ajansı Kıbrıs, röportaja “Rum Basın Özetleri”nde yer verdi.

***
İlginçtir, Yenidüzen’deki Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin sözlerini gündemine almayan ajans, UBP milletvekili Hasan Taçoy’un, Yeni Bakış gazetesine yaptığı “UBP Kurultayı tarihinin belirlenmesi” yönündeki açıklamasını dünyaya duyurdu.

Muhtemelen şu nedenle: “Hasan Taçoy Basın Bürosu’ndan geldi.

BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Colin Stewart, bir gazete ile röportaj yapmak yerine, “Hasan Taçoy Basın Bürosu”na demeç verseydi, ajansın gündemine girecekti. (!)
Ya da Yenidüzen “Yunanca” olarak güneyde yayın yapsaydı…

Komiklik olsun diye yazmıyorum.
Prosedür bu!


***

Maalesef “içerik” değil “biçim” önemli çoğu zaman ve kurumlar güncellenmiyor kolay kolay…
Devlet Ajansı” ya…
Bir de “dava” var, efsane…
O “devlet”in ya da “dava”nın içine kimler ve neler girdiği duruma, kişiye, zamana göre değişiyor.

***

Dikkatimi çeken bir değer mesele!

12 Kıbrıslı Türk ressam Limasol’da sergi açtı.
Toplumlar arası barış, yakınlaşma ve sanat için ne kadar harika bir gelişme bu değil mi?
Günler öncesinden duyurulmuştu.
Türk Ajansı Kıbrıs yine haber değeri görmedi.

Örneğin ELAM, Limasol’daki sergiye saldırsaydı, o zaman geniş yer bulacaktı ajansta, eminim…

***
Gelelim bu yazının başlığında niye “Sevgili Artun” var.
Türk Ajansı Kıbrıs yönetim kurulunda Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği’ni temsil ediyor çünkü…
Elbette başka gazeteci dostlarımız da var yönetimde ve duruşları, katkıları, varlıkları değerli…
Ancak 9 kişilik kurulda gazetecilik örgütünü temsil eden ve gazetecilerin oyu ile bu göreve getirilen tek isim Artun Çağa…

Ajans, Dışişleri Bakanlığı’na bağlı, düşünsenize, Tahsin beye!
Yönetim Kurulu başkanını ‘Cumhurbaşkanlığı’ atıyor, malum…
Müdür’ün “iş güvencesi” habercilik değerleri değil siyasilerin iki dudağı, maalesef…

O nedenle bu yazı, bir gazeteciden, temsilcisi sevgili Artun’a da bir mektup aslında…

Gazeteciler Birliği’nin geçtiğimiz haftaki toplantısında yeniden Türk Ajansı Kıbrıs Yönetim Kurulu’na seçildi, 150 kişinin oy kullandığı, güçlü bir genel kuruldu.

İşin aslı genel kurulda konuşmaları dinlerken de dertlenmiştim.
Hem TAK, hem de BRT yönetimlerine aday arkadaşlar genel kurula hitap ederken, kendimi Barolar Birliği ya da sendikanın toplantısında sanmıştım…
“Yasa, tayin, terfi” yoğunluklu konuşmalarda “gazetecilik” ya da “yayıncılık” pek anılmamıştı.

***
Gelelim finale!

“Devlet”in sahibi kim bilmiyorum ama “gazeteciliğin” sahibi bizleriz.

Sevgili Artun, sanırım haber kriterlerini irdelemek gerekiyor ajans yönetiminde… Hatta, “Türk Ajansı Kıbrıs’ın Habercilik Usul ve Esasları” diye kayıt altına almak şart sanırım…  Örneğin Reuters’in “Standart ve Değerler” diye ilan edilmiş ilkeleri vardır. Niye Türk Ajansı Kıbrıs’ın da olmasın!


Girne’deki trafik kazası: “Soruşturma ne zaman bitecek ve kim bedel ödeyecek?”

trafik-isiklari.jpg

Girne’de bir insanın ölümüyle sonuçlanan trafik kazasını hemen unutmayalım.
“Kırmızı ışıkta geçti” denmişti, yaşamını yitiren Mehmet Gürtunç için…
Kamera görüntüleri ise trafik ışıklarının “arızalı” olduğunu gösteriyordu.
Kırmızıdan yeşile lunapark gibiydi ışıklar…

Dört gün geçti trafik kazasının üzerinden…
Karayolları Dairesi Müdürü Dürdane Acı’yı aradım, “Sinyalizasyon ve radarlar Trafik Dairesi’nin sorumluğu altındadır, Karayolları Dairesi’ne bağlı değil…” dedi.

“Siz merak etmediniz mi, sorgulamadınız mı?” diye soruyorum bu kez…
Her iki daire de Ulaştırma Bakanlığı’na bağlı sonuçta…
“Evet, Trafik Dairemiz ile görüştük, Polis Genel Müdürlüğü’nden gerekli raporlar istenmiş, araştırma başlatılmış, yine de daha doğru bilgiyi Trafik Dairemizden alabilirsiniz“ yanıtını alıyorum.

Trafik Dairesi Müdürü de eski Karayolları Dairesi Müdürü Ahmet Aydın…
Şimdiki Karayolları Dairesi Müdürü de eski Kaymakam, aslı tarih öğretmeni…
Trafik ışıklarından beter bir “bürokrasi” hattı var ülkede…

Karayolları Dairesi Müdürü’ne ulaştım, “araştırıyoruz, polisle görüşüyoruz, ilk bilgi, kırmızı ışıkta geçiş olduğu yönünde” diye konuşuyor müdür ancak henüz gerekli soruşturmanın tamamlanmadığını belirtiyor.

Işıklarda arıza iddiası var” diyorum, “Olabilir, arıza da saptanabilir, ancak henüz gerekli soruşturma tamamlanmadı, size geri döneceğim, basın açıklamamız da olacak” sözleriyle telefonu kapatıyoruz.

Girne Çevre Yolundaki trafik ışıklarına yönelik soruşturma ve sonuç önemli…
Çünkü bu ülke bir ilaç reçetesinde hastaya ulaşıp ulaşmadığı şüphesi var diye, eski bir Meclis başkanının, elleri kelepçeli kodese atıldığını gördü, poz poz…
Girne’deki “reçete”ye bir insanın ömrü düştü.
Bakalım kim bedel ödeyecek.

***
Hatırlatmak istiyorum, “Utan ve Git” ışıklı panosuna “hiç gecikmeden” müdahale etmişti Karayolları Dairesi…
Pano karardı!
Yine Girne çevre yolunda…

Işıklara dair aynı duyarlılık olsa keşke…


"İki ayrı devlet" ve "faiz"

"Türkiye, Kıbrıs'ta iki ayrı devletli çözümü destekliyor."

Faiz kararını görünce aklıma geldi (!)

"Düşük faiz politikası" değişmeyecekti.

Sonra ne oldu?

"Politika faizi" hazirandan beri artıyor!

Önce 6,5 puan artırılmıştı.

Temmuzda 2,5 puan daha yükseldi.

Ağustosta bu kez 7,5 artış oldu.

Eylülde 500 baz arttı.
Ekimde 5 puan daha!

Yüzde 9'lardan yüzde 35'e geldi faiz...

Bu arada, Dünya Bankası, Türkiye’ye 35 milyar dolarlık yatırım paketi duyurdu.

***

"İki ayrı, eşit, egemen, statü" gibi sözler diplomatik pazarlıklara göre değişir.

Böyle işler dünyada siyaset!
Rasyonel sonuç neyse, eninde sonunda, oraya varılır.

Bu yazı toplam 2800 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar