Akansoy: “Ankara’nın vermiş olduğu kararlarla hareket etmek zorunda değiliz”
CTP Milletvekili Asım Akansoy, ülkede çok büyük bir ekonomik kriz varken UBP’nin yaptıklarının kabul edilebilir olmadığını söyledi.
CTP Milletvekili Asım Akansoy, ülkede çok büyük bir ekonomik kriz varken UBP’nin yaptıklarının kabul edilebilir olmadığını söyledi. ADA TV’de katıldığı bir programda açıklamalarda bulunan Akansoy, istikrarı sağlayabilmek, topluma güven vermek, itibarlı icraatlar yapmak varken tam tersinin olmasının büyük sorun olduğunu kaydetti.
Akansoy, son yaşanılanların Ankara’nın Faiz Sucuoğlu’nun istenmediğini doğrular nitelikte olduğunu belirterek, Sucuoğlu’nun yaşadıklarının, kurulan hükümetin UBP başkanına rağmen kurulduğunu açıkça gösteriyor. Bu müdahaledir, asla kabul edilemez, dedi. Akansoy, burada zaten çok ciddi bir demokratik meşruluk krizinin doğduğunu belirterek, demokrasinin normalde temsiller ve değerler üzerinden ilerlediğini söyledi.
Akansoy, Türkiye ile ilişkilerin önemli konulardan biri olduğunu belirterek, bu ülkeyi yöneten tüm siyasilerin Türkiye ile koordineli ilişkileri olduğunu anımsattı. Akansoy, dış politikada koordineli bir şekilde ilerlendiğini, ancak iç politikada da dış politikada da Kıbrıslı Türklerin kendi kaderlerini belirlemeleri gerektiğini, Türkiye’nin buna karşı çıkmaması gerektiğini söyledi. Asım Akansoy, “Bize göre ne Sayın Tatar ne de hükümet meşrudur” diyerek, bugün yönetimde Kıbrıs Türk halkının seçmen iradesine dayalı bir temsiliyet kapasitesi olmadığını söyledi. Akansoy, bu durumun bizim demokrasimizi zayıflatan bir unsur haline geldiğini belirterek, şöyle devam etti, “Ülkede her şey çığrından çıktı bir kabile devlet haline döndük. Devlet ciddiyetinin dışına çıkan bir durum söz konusu. Tatar bizimle ilgili kontrolsuz konuşuyor, atıp tutuyor. Talat döneminde seçimlere müdahale için AB’nin ne fonu verdiğini Tatar açıklamalıdır! Bizim adımıza para mı dağıtıldı, insanlar, iş adamları, aydınlar, gazeteciler, siyasiler tehdit mi edildi? Buyursun hemen söylesin. İnsan bir iddiada bulunurken oturduğu yerin ağırlığını bilmeli, yerle bir etmemeli. Yerle bir edilmiş bir temsiliyet vardır. Biz en çok Denktaş zamanında muhalefet yapar, tartışırdık, orada bir görüş vardı, bilirdik. Ancak bugün hiç birşey yok, bu kadarını doğrusu görmedik, düzey çok düştü. Biz müdahale edene de, edilene de karşıyız. Bir demokrat bunu savunur. Kenara çekilip bizi ilgilendirmez diyemeyiz. Önemli olan müdahalenin yapılmamasıdır. TC ile KKTC arasında bir kardeşlik ilişkisi varsa bu tür müdahaleler olmaz, olmaması gerekir.”
“Ankara’nın vermiş olduğu kararlarla hareket etmek zorunda değiliz”
Asım Akansoy, “2020 cumhurbaşkanlığı seçiminde iki tane federalist kazanmasın diye Ankara burada iş dünyasından aydınlara kadar müdahale etti, istikrarsızlık yarattı” diyerek, “Karpaz bölgesine gidin orada insanlar size anlatır” dedi. Akansoy, “Burada bir Kıbrıs Türk halkı varsa ki vardır, Türkiye’nin vermiş olduğu kararlarla hareket etmek zorunda değil” diyerek, “bakanlık yaptığımız dönemlerde belli temaslarımız bizim de oldu. Biz dışarıyla kapalıyız, Türkiye ile çok yönlü ama saygın ve sağlıklı ilişkiler önemlidir. Türkiye tüm bürokrasisi ile yanımızda duran bir kardeş ülke olmalıdır. Deneyim olarak bir görüş alış verişi elbette olur. Ben de Bakan iken Türkiyeye gittim. Sizin teknik bilgilerinizden nasıl yararlanabiliriz diye sorduk, fikir aldık. Bugünkü protokole baktığımızda baştan sona siyasi idari ekonomik her alan ciddi bir toplumsal değerleri dönüştürme, müdahale içeriyor. Bu bir mühendislik projesidir.” şeklinde konuştu.