Akansoy: Barış ve federal kültür noktasında sol güçler öncü olmalı
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Sekreteri Asım Akansoy, barış ve federal kültür noktasında Kıbrıs’ın kuzey ve güneyindeki sol güçlerin öncü olmaları gerektiğini vurguladı.
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Sekreteri Asım Akansoy, barış ve federal kültür noktasında Kıbrıs’ın kuzey ve güneyindeki sol güçlerin öncü olmaları gerektiğini vurguladı. Akansoy, Cumartesi günü ara bölgede bulunan Dayanışma Evi’nde düzenlenen “Sol ve Kıbrıs Sorunu – Beşinci Yıllık Konferans: Kıbrıs Solu’nun Ortak Eylemi” adlı konferansa katılarak konuşma yaptı. Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum solunun yeni bir paradigma yaratmak isterse, kendi toplumu kadar bir diğer toplumun beklentilerini gözetmesi gerektiğini ifade eden Akansoy, bunu karşılayan bir ortak sorumluluk anlayışı inşa edilmesi ve toplum temsiliyetinin genişletilmesi gerektiğini vurguladı. Akansoy, konuşmasında 10 maddeden oluşan öneriler listesini de konferansta dile getirdi. Akansoy’un sunduğu önerilerin tamamı şu şekilde:
1. Kıbrıs solu, “varılan mutabakatlar” çerçevesinde, iki bölgeli, iki toplumlu, siyasi eşitliğe dayalı federasyon noktasından hareket etmeli, “varılan mutabakatları” korumalıdır.
2. Yeni sıfırdan bir müzakere sürecine kesinlikle karşı çıkılmalıdır.
3. Müzakere sürecinin, sonuç odaklı yani referanduma bağlanacak şekilde ve belli bir zaman diliminde tamamlanacak çerçevede başlaması ortak görüş olarak ifade edilmelidir.
4. Varılan mutabakatlar çerçevesinde, siyasi eşitliğin kabul edildiği ve bunun bir tartışma konusu değil, temel bir parametre olduğu kabul edilmeli. Bunun kabul edilmesinin, toplumların sürdürülebilir ve güven sağlayan bir ortama kavuşması için olmazsa olmaz olduğu yüksek sesle vurgulanmalıdır.
5. Tek egemenlik vurgusu çok önemlidir. Sürdürülebilir bir yeni yapının oluşması, olası provokasyonları dışlaması ve kendini ayrılıkçı unsurlardan koruması bağlamında tek egemenlik olmazsa olmazdır.
6. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile yakın işbirliği içerisinde çalışarak her iki toplum adına, beklentiler, görüşler kendisine “doğrudan” anlatılmalı. Konunun aciliyetinin altı çizilmelidir.
7. Avrupa Birliği, Kıbrıslı Türk toplumu ile çok yönlü, tatmin edici ilişki kurmalı. Kıbrıs’ın kuzeyi eğer Avrupa Birliği toprağı ise, sorumluluğu sadece “egemen Kıbrıslı Rum temsilciler”in siyasetini uygulamak olmamalıdır. Bu konu her düzeyde dile getirilmelidir. Bunun öncülüğünü, Kıbrıs Rum solu yapmalı, Kıbrıslı Türklere bu yönde açık mesaj vermelidir.
8. Türkiye ve Yunanistan’daki demokratik kamuoyu ile temas kurulmalı ve bu temas sürekli kılınmalıdır.
9. Uluslararası tüm sol ve demokrasi güçlerinin sürekli olarak bilgilendirilmesine özel önem verilmeli.
10. Barış kültürü, federal kültür noktasında sol güçler öncü olmalı, yarından tezi yok siyasi, çalışmalara paralel ortaklaşma ve birlikte üretim adına bu kültür ortamını yaratmalıdır.
"Tüm dünyada barışın önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır"
Öte yandan Gazze'de yaşananlarla da ilgili konuşan Akasoy, "Savaş bir insanlık suçudur" dedi.
Akansoy'un konu hakkındaki açıklaması şöyle:
“Barışın önemini en çok, savaşı yaşayanlar bilir” cümlesinin anlam ve önemini, içinde bulunduğumuz günlerde bir kez daha görmüş bulunmaktayız.
İsrail’de Netanyahu, Filistin’de ise Hamas, Orta Doğu’yu bir kez daha kan gölüne çevirmişler, büyük bir çıkmaza sürüklemişlerdir. Çok iyi bilmekteyiz ki, ne İsrail Netanyahu’dan ne de Filistin Hamas’tan ibarettir.
Aylardır iktidarını korumak ve yargılanmaktan kurtulmak için çareler arayan Netanyahu’ya aradığı fırsat, Hamas saldırısıyla altın tepside sunulmuştur. Bu durum, Filistin ve İsrail halklarını, birbirini besleyen iki faşist zihniyet ile karşı karşıya bırakmıştır.
Söz konusu bölgede adil ve kalıcı barış, bir savaş makinasına dönmüş olan İsrail devletinin ablukasından hem de Hamas’ın terör kıskacından kurtulmuş özgür Filistin’den geçmektedir. Bu noktada tarafların uluslararası hukuka uygun hareket etmelerinin çözümü sağlayacağı bilinmektedir. Ayrıca her iki tarafın sivillere saldırıları ise kesinlikle kabul edilir değildir.
Savaşın değil, barışın hakim olduğu bir dünya, tüm halklara huzur getirecektir. Tüm dünyada barış için mücadele edenlerin yanında olduğumuzu bir kez daha vurgulamak isterim.
Cumhuriyetçi Türk Partisi olarak on yıllardır savunduğumuz, “barış”, “halkların kardeşliği” ve “çözümsüzlük, çözüm değildir” ilkelerinden hareketle, özelde bölgemizde genelde ise tüm dünyada barışı savunmaya devam edeceğiz.
Savaş bir insanlık suçudur."