1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. Akansoy: “Devletin borcunu neden halk ödüyor?”
Akansoy: “Devletin borcunu neden halk ödüyor?”

Akansoy: “Devletin borcunu neden halk ödüyor?”

CTP Milletvekili Asım Akansoy, hükümetin yaptığı elektrik zammıyla ilgili olarak, “devlet kendi borcunu yıllardır ödemediği için, devlet daireleri ödemediği için bu borcu şimdi hükümet halka ödetiyor. Devlet borcunu ödeseydi bugün bu zam olamazdı" dedi.

A+A-

Meltem Sakin ile Mayıs Manşet programına konuk olan CTP Milletvekili Asım Akansoy, gündemi değerlendirdi.

CTP Milletvekili Asım Akansoy, hükümet programını incelediğinde ilginç bir durumla karşı karşıya olduğumuzun görüldüğünü belirterek, bunun siyasi vizyondan uzak,  farklı görüş ve yaklaşımları bir arada tutan,  herhangi bir takvimlendirmenin olmadığı bir program olduğunu söyledi. Akansoy, hükümet programından beklentinin yapılabilecekleri öncelendirmek ve halkın da acil ihtiyaçlarını çözebilmek olduğunu kaydetti. Sucuoğlu’nun ekonomi öncelikli bir hükümet olacağını belirtmesinin elbette bizleri ekonomi yönünde daha ağırlıklı konuların takvimlendirilmiş bir şekilde yer alacağı bir dosya beklentisini doğurduğunu ifade eden Akansoy, ne yazık ki öyle bir durumla karşı karşıya kalmadıklarını söyledi. Akansoy, 5 yıllık bir sürede tamamlanmayacak cümleler olduğunu belirterek, hükümet programının öngörülebilirlik olarak çok fazla bir ağırlığının olmadığını da ekledi.

 

“Ülkede kurumsal zayıflık en üst seviyede”

Akansoy, bir sağ partiler hükümeti kurulduğunu, ancak bu programda emeğin en yüce değer olduğunun yazılması kadar anlamsız, samimiyetsiz, gerçek dışı ve popülist bir yaklaşımın olamayacağını kaydetti. Akansoy, emek eğer ki en yüce değerse asgari ücret konusunda önlemlerin süratle alınması gerektiğini, dar gelirlinin alım gücünün yükseltilmesi, toplumda mağduriyet içinde olan kesimlerin rahatlatılması ve  özelde sendikalaşmayla ilgili kapının hemen açılması gerektiğini, ancak bu metinin bu yönde bir şey söylememekte olduğunu belirtti. Akansoy, ülkede kurumsal zayıflığın en üst seviyede olduğunu ifade ederek, bunun aşılması için adımlar atılmak yerine, var olan durumun tekrarına yönelik bir yapı ile karşı karşıya olduğumuzu belirtti. Akansoy, ülkede Kıbrıs sorununun yaratmış olduğu darlığı, kısıtlığı, kuşatılmışlığı bir şekilde sanal bahisler, kumarhane sektörleri ile kapatmaya çalışan bir zihniyetin olduğunu kaydetti.

 

“Vergilendirilecek başka kaynak yok”

Asım Akansoy, şöyle devam etti, “Kıbrıs sorununu adil bir şekilde çözmek için girişim yapmak ve bu yönde Avrupa Birliğinden daha fazla destek alabilmek adına siyasi vizyonumuzu yeniden oluşturup BM parametrelerine yeniden dönmek varken, var olan şartlarda hangi alanlarda daha fazla ekonomik girdi yaratabiliriz diye baktığımızda, elimizde sanal bahis ve kumarhaneleri buluyoruz. Yani anomaliler üzerinden bir vergilendirme düşüncesi doğuyor. Bu ekonomik alanın üzerinden hareket etmeyi yanlış bulmamak yanında, bunun kendi başına yeterli olmadığını düşünüyorum. Çünkü bu ortamda vergilendirilecek başka kaynak yoktur. Sadece kayıt dışı ekonominin üzerine gidilmesi gerekir ki bu konuda bir öngörü yok. Bu kuşatılmış, hukuk dışı şartlarda kim gelip de Rum malı üzerine yatırım yapabilir. Gelenler özel teşvikle Türkiye'den gelen yatırımcılardır.”

 

“Devletin borcunu neden halk ödüyor? ”

Akansoy, elektrik zammını da eleştirerek, tüketicinin boynuna idam ipini asmaları söz konusu olduğunu belirterek, toplumun artık elektrik tüketemez duruma geldiğini, “ekonomik olarak bir adım atıldığında toplumsal karşılığının olup olmadığının ölçülmesi gerekir. Bunu karşılamak mümkün değilken alım gücünün nasıl artırılacağı konuşulmalıdır. KIB-TEK’e yıllardır yapılmayan yatırımların bedelini ödüyoruz. Yıllardır yatırım yapılmadı, kurumun kurulu gücü yeni santrallerle geliştirilmesi gerekirdi” diye konuştu. Akansoy, bunun bir sebebinin de devletin KIB-TEK’e olan borcunu ödememesi olduğunu söyleyerek, “devlet kendi borcunu yıllardır ödemediği için, devlet daireleri ödemediği için bu borcu şimdi hükümet halka ödetiyor. Devlet borcunu ödeseydi bugün bu zam olamazdı. Kurumun sürdürülebilir olmamasının sebebi devletin kendi borcudur” dedi.

 

“Bir garip oyun oynanmakta”

Asım Akansoy, çok yakında ülkede sosyal patlamanın yaşanacağın belirterek, düzenin bu şekilde devam etmesi halinde alım gücü azalırken bunun sosyal politikalarla desteklenmesi sağlanmazsa bunun kaçınılmaz olacağını kaydetti. Akansoy, Başbakanın ise sürekli sıcak paraya olan ihtiyaca vurgu yapmasının ise bir mesaj olduğunu belirterek, var olan sıkışıklıkla Türkiye’den gelmesi beklenen kaynağın gelmemiş olmasının olunduğunu kaydetti. Akansoy, KKTC ve -TC yönetimleri arasında büyük bir problemin olduğunu belirterek, büyük kaos yaratan aydınların Türkiye’ye gidememesi konusunun da önemli olduğunu, bu sorunlar çözülmeden gerekli rahatlamanın sağlanması olasılığının olmadığını söyledi.

 

“Savaşın bitimiyle yeni bir dünyaya uyanacağız”

Akansoy, Ukrayna- Rusya savaşına da değinerek, bu savaşın öncesinde verilen sözler ve imzalanan Sözleşmelerin hayata geçmemesiyle ilgili güvenlik endişesi sorunları olduğunu belirterek, “Rusya diyor ki Ukrayna bağımsız bir devlettir. Ama bu devletin NATO üyesi olması benim varlığıma bir tehdittir. Olay buradan başladı” dedi. Akansoy, daha sonra gelişen olayın ise Kırım’ın işgal edilmesi olduğunu belirterek, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik bir hareket içinde olacağının çok uzun süredir beklendiğini kaydetti. Akansoy, bugün 21’nci yüzyılın ilk savaşının yaşanmakta olunduğunu belirterek, koşullara göre farklı bir savaş izlendiğini, bir yandan silah, bir yandan propaganda kaynakları bir yandan da ekonomik sosyal kültürel yaptırımlar olduğunu belirtti. Savaşın bitimiyle yeni bir dünyaya uyanacağımızı belirterek, Putin’in en büyük hatasının süreci iyi yönetememek ve NATO’nun yeniden silahlanarak yapılanmasına, Avrupa Birliğinin ise kendi sosyal değerlerinden uzaklaşarak savunma yaklaşımını gözetecek şekilde yeniden yapılanmasına yol açmış olması olduğunu kaydetti.

 

“Sorunların üzerine inatla gidebilme durumu yok”

Akansoy, organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in ilk video yayınladığında Kutlu Adalı cinayetini gündeme getirdiğini belirterek, kardeşinin bile cinayete neredeyse dahil olacağını söylediğini, çok net isimler verdiğini söyledi. Akansoy, bunun önemli olduğunu, bir ülkede sorunların üzerine inatla ve kararlılıkla gidebilme durumu gösterilmezse o ülkede başka olayların peşi sıra gündeme gelmesinin kaçınılmaz olduğunu kaydetti. Akansoy, “Kutlu Adalı cinayetinin çözülmesi için iradeyi zamanında koymuş olsaydık bugün yeni cinayetlere kapı açmak bu kadar kolay olmazdı. Sadece birkaç açıklama dışından öteye gidilmedi. Bir ülkede kara para ekonomik hakimiyetini artırırsa, bir ülkede mafya ve tefecilik devletin güvenlik unsurlarının ve bankacılık sisteminin yerine geçerse bir ülkede mafya unsurları devletten daha güvenilir bir unsur haline gelirse o ülkede her şey olur” şeklinde konuştu.

 

“Bu işin arkasında ne var, bu emri kim verdi?”

Asım Akansoy, Girne’nin içinde bulunduğu inşaat patlamasının tamamen kara para destekli olduğunu belirterek, İskele’de de durumun aynı olduğunu söyledi. Akansoy, bu ülkede kaynağın olduğu ancak bu kaynağın kumar, sanal bahis, kadın ticareti bağlamında oluşan bir kirli meblağ olduğunu ve bunun az bir kısmının vergilendirildiğini, kontrol edilebildiğini belirtti. Akansoy, tüm bunlar birikerek burada büyüklü küçüklü bir mafya düzeni yarattığını ifade ederek, “Falyalı’yı kimin öldürdüğünü bilmiyoruz. Basın da sadece günlük olayların üzerine gitti. Bu işin arkasında ne var, bu emri kim verdi? Önemli olan budur” dedi.

 

“Biz yerel yönetimler reformunun yasalar bağlamında ve iyice çalışarak yapılması taraftarıyız”

Akansoy, belediyeler reformunun gerekli olduğunu söyleyerek, uygun zamanda ve uygun yasal bağlamda yapılması gerektiğini belirtti. Akansoy, üç ay sonra bir seçimin olacağını ve adayların hazırlandığını ifade ederek, “hazırlandıktan sonra bir kişiye sen aday olamazsın demek olmaz, üstelik anayasaya hükmü var. Seçimin beş yılda bir yapılması gerektiğini anayasa emrediyor. Anayasayı ihlal etmenin bir anlamı yoktur. Ümit ederim ki sayın Sucuoğlu konuyu biraz daha aklıselim bir noktaya getirir. Biz yerel yönetimler reformu yapılması taraftarıyız. Ancak yasal bağlamı ve zamanlaması göz ardı edilmeden. Öncelikle burada Haziran ayındaki seçimler yapılmalıdır. Bir yıl içinde yasal bağlam tamamlanarak ileride bir seçimin yapılması, olabilir” diye konuştu.

 

“Güvenlik Konseyi kararlarına geri dönülmeli”

Asım Akansoy, Kıbrıs konusunda ise Güvenlik Konseyi kararlarına geri dönülmesi gerektiğini belirterek, Türkiye yetkililerinin ve Sayın Tatar’ın Ukrayna söz konusu olduğunda uluslararası hukuktan bahsettiğini, ancak Kıbrıs sorunu gündeme geldiğinde uluslararası hukukun konuşulmadığını, dışına çıkıldığını belirtti.

Bu haber toplam 1362 defa okunmuştur
Etiketler :