Akansoy, önemli konulara açıklık getirdi
Polis Nakil Tüzüğü’nü değiştirecek 1 parti var!
CTP-BG Genel Sekreteri, Mağusa milletvekili adayı Asım Akansoy bugün Genç TV’de yayınlanan Ali Kişmir’in sunduğu Kıbrıs Dosyası isimli programda hükümete geldiklerinde çalışma huzurunun sağlanacağını ve tüm kesimlerin rahat olması gerektiğini söyledi. Polis teşkilatındaki huzursuzluğun yıllardır sürdüğünü kaydeden Akansoy, göreve gelir gelmez öncelikli işlerin başında polisin huzurunun sağlanması olduğunu söyledi. Akansoy gündeme dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. Sendikalarla CTP’nin arasına kimsenin giremeyeceğini söyleyen Akansoy, tek amaçlarının Kıbrıs Türk halkını ayakları üzerinde duracak, kimseye muhtaç etmeyecek düzeye taşımak olduğunu söyledi.
DAK-DAİ YENİDEN TOPLUMA KAZANDIRILACAK
Yayında gelen bir soru üzerine DAİ ve DAK ile ilgili partinin duruşunu aktaran Akansoy, “Bu bizim için toplumsal bir yaradır. Kendi özelinden bağımsız olarak toplumun tümüne sirayet etmiş bir durum. Bu kurumların batırılması ve peşkeş çekilmesi irademizi zedeledi. DAÜ’nün ilgili kurumlarının topluma kazandırılması için gerek hukuki gerek siyasi adımları ilgili sendikalarla birlikte atacağız” dedi. Bunun parti programında da olduğunu aktaran Akansoy, DAİ-DAK konusunun CTP’nin üzerine gideceği en önemli konuların başında geldiğini söyledi. İlgili sözleşmelerin inceleneceğini ve paydaşlarla bunun paylaşılacağını ifade eden Akansoy, “Hiçbir konuda bunu ben böyle yapıyorum demeyeceğiz. DAÜ-SEN gibi itibarlı bir sendika ile hareket edip bu yapıyı topluma yeniden nasıl kazandıracağımızı ve ortadaki korku imparatorluğunu nasıl yıkacağımızı konuşacağız. Bu bizim görevimiz. DAİ-DAK olaylarında sendikacı arkadaşlarımızla birlikte polis tarafından coplanan taraftaydık. Bu işi temizlemek boynumuzun borcudur” dedi.
SENDİKALARLA ARAMIZA KİMSE GİREMEZ!
“Sendikalar bizim doğal ittifaklarımızdır, sosyalist bir partinin sendikalarla sorunu olması öz olarak mümkün değildir. Elbette farklı bakış açılarımız olabilir, bunlar çatışmaya da neden olabilir ama bu aile arasında bir tartışmadır” diyen Akansoy, geçmiş hükümet döneminden de tarafların dersler çıkardığını belirtti. Sendikalarla sonuna kadar birlikte hareket edileceğini ama bunun her konuda uzlaşılacak anlamına gelmediğini belirten Genel Sekreter, “Kimse CTP ile sendikaların arasında giremez. Sendikalar çalışanların haklarının ileriye taşınmasında öncü unsurlardır. Geçmiş dönemlerde karşılıklı yapılan hataları yeni dönemde olgunlukla karşılıklı halledeceğiz” dedi.
DİN GÖREVLİLERİ KONUSU
Bir izleyicinin sorusunu yanıtlayan Akansoy, din görevlilerinin de bu ülkede mağdur edilen kesimlerden biri olduğunu ve yaşam kalitelerinin yükseltilmesi gerektiğini söyledi. Din konusunun istismar edilebilir bir konu olmadığını vurgulayan Genel Sekreter Asım Akansoy, CTP’nin inanç özgürlüğüne inanan bir parti olduğunu, ülkenin yüzyılların birikiminden doğan sosyal bir karakteri olduğunu ve bunun Kıbrıs Türk halkının özü olduğunu söyledi. “Bunu değiştirmeden din özgürlüğüne geniş bir pencereden bakıyoruz. Din görevlileri ile ilgili CTP döneminde toplu iş sözleşmeleri gibi konularda önemli adımlar atıldı. UBP döneminde ise verilen haklar geri alındı. CTP hükümeti din görevlilerinin görevlerini daha huzurlu yapmaları için gerekli tüm adımları atacaktır. Bizim din görevlilerimiz modern ve çağdaş yapıda insanlar. Kimsenin dayatma gibi bir derdi yok. Bu bizim gurur duyduğumuz yapımızdır” dedi.
KIB-TEK KONUSU
“Kamu reformu yapmak boynumuzun borcudur. Devlet yapılanması verimli ve etkin değildir” diyen Genel Sekreter, Kıb-Tek’in özelleştirilmesine de değindi. Elektrik konusunun çok önemli bir konu olduğunu vurgulayan Akansoy, elektrik, su ve telefonun bir ülkenin hayat damarı olduğunu bunun da devlet kontrolünde olması gerektiğini vurguladı. “Kıb-Tek hiçbir şekilde özelleştirilemez peşkeş çekilemez” diyen Akansoy, AKSA’nın son günlerde yarattığı tahribatı hatırlattı. Akansoy, hükümete gelindiğinde taraflarla görüşerek istikrarlı, kaliteli ve ucuz elektriğin verilmesinin sağlanacağını bunun asli görevleri olduğunu söyledi.
KTHY ÇALIŞANLARI NE OLACAK?
Yine bir izleyici sorusu üzerine KTHY konusunda görüşleri istenen Akansoy, CTP’nin ekonomik olarak çok ciddi sorunları olan gelir-giderlerini karşılayamayan bir devlet devralacağını söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Görevimiz gelirleri artırıp kimseye muhtaç olmadan Kıbrıslı Türkleri kendi kendini yönetecek duruma getirmektir. Bu toplumsal bir yaradır. KTHY çalışanlarının hep yanındaydık. İçine düşürüldükleri durum kabul edilebilir değil. Onların mağduriyetini gidermek için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Uzun ve orta vadede neler yapabileceğimizi göreve geldiğimizde göreceğiz ve toplumumuza sahip çıkacağız. KTHY çalışanlarının durumu bizim için özeldir.”
VATANDAŞLIKLAR VE İSTİHDAMLAR
CTP’nin insanların ekmeğiyle oynayan bir parti olmadığını, insanların alnına ekmek dayayanların kim olduklarının çok iyi bilindiğini belirten Akansoy, yasal yollarla yapılan istihdam ve vatandaşlıklara asla dokunmayacağını, yasa dışına çıkılarak elde edilmiş tüm ayrıcalıklara elbette müdahale edileceğini kaydetti. “Sadece vatandaşlıkları alanlar değil verenler de cezalandıracaktır” diyen Akansoy halktan bu konuda endişe etmemesini istedi.
“BU DEĞERLENDİRME 3 KİŞİNİN ARASINDADIR VE CTP’Yİ BAĞLAMAZ”
Program sunucusu Ali Kişmir’in seçime birkaç gün kala ortaya çıkan bant kayıtlarıyla ilgili sorusunu da yanıtlayan Genel Sekreter Akansoy sözlerini şöyle sürdürdü:
“Cumhurbaşkanlığı makamında üç kişi konuşurken onları biri dinliyor ve daha sonra bu bant yayınlanıyor. Bu rezaletin dik alasıdır. Bu dinleme olayı siyasi kirliliğin, sürdürülemez bir yapı olduğunun göstergesidir. Cumhurbaşkanının ofisi dinleniyorsa onu dinleyenler hepimizi dinliyordur. Bütün siyasi partileri, sendikaları, iş adamlarını herkesi dinliyorlardır. Esas tepki gösterilmesi gereken konu budur. Bu çok ciddi bir durumdur. Bu durumdan sonra siyasi partilerinin çıkıp bu durumu kınamalarını beklerdim. Bunun kabul edilemez bir şey olduğunu söylemeleri gerekirdi. Savcılık, polis göreve çağrılmalı, kimin yaptığı bulunmalı ve deşifre edilmeliydi. Sendikalardaki arkadaşlarımızın öncelikle bu konuda ses çıkarması gerekirdi. Demokrasi sizden olmayana da sahip çıkma meselesidir. Eğer özgürlükten ve hukukun üstünlüğünden yanaysanız bir ülkenin devlet adamının odasının dinlenmesine karşı kayıtsız kalamazsınız. Bu konuda Turizm ve Kültür Bakanı Mehmet Harmancı’ya çok teşekkür ediyorum. Bir tek o bu durumdan rahatsız olup görüş belirtti. Cumhurbaşkanı Eroğlu neden çıkıp durumu kınamıyor? Kendine demokrat olunarak bir ülkeye katkı konulamaz. Ayrıca bu değerlendirme 3 kişinin arasındadır ve CTP’yi bağlamaz. CTP’nin sendikalar konusundaki duruşu bellidir, o yüzden orada yapılan konuşmalar CTP’nin duruşunu yansıtmıyor.”