Cumhuriyetçi Türk Partisi, Kıbrıs Sorunu’nda yaşanan gelişmeleri ve hükümet icraatlarını paylaşmak için sürdürdüğü köy toplantılarına devam ediyor. Mağusa İlçesi’nin organize ettiği dün akşam Paşaköy’de gerçekleşen toplantıda Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Erkut Şahali, milletvekilleri Asım Akansoy, Armağan Candan ve Salahi Şahiner yer alarak yurttaşların sorularını yanıtladı. Yaklaşık iki saat süren toplantının açılış konuşmasını Mağusa İlçe Başkanı Oktay Kayalp yaptı.  

CTP Kıbrıs Çalışma Grubu üyesi milletvekili Asım Akansoy, Kıbrıs Sorunu’nda yaşanan gelişmeleri aktardığı konuşmasında son günlerin moda yorumu olan ‘sıkıldık’ ruh halini kabul etmediklerini, kimsenin halkı maceraya sürüklemeye hakkı olmadığını, elde edilen hakların geriye götürülemeyeceğini söyledi. Meclis’e gelen müzakere tutanaklarını dahi okumayan muhalefet vekillerinin kürsüye çıkıp şovdan başka bir şey yapmadıklarını ifade eden Akansoy, Kıbrıs Sorunu’nun federal temelde çözülmesi gerektiğini ve garantörler de dahil tüm tarafların çıkarının bu olduğunu vurguladı. Akansoy, BM parametreleri çerçevesinde sorunun çözüleceğini, Kıbrıslı Türklerin hak ve çıkarlarının orada net bir şekilde altının çizildiğini söyledi.

Kıbrıs’ın güneyinde de kuzeyinde de birtakım kesimlerin kafa karıştırmak için çaba harcadıklarını belirten Akansoy, başka bir şey varmış gibi, başka bir model için zemin mevcutmuş gibi ortalığı bulandırmaya çalıştıklarını kaydetti. “Halkımızın çıkarları ayrılıkçı politikalarda değil federasyondadır. Dünyanın kabul ettiği tüm parametreler de Federal Kıbrıs üzerinedir” diyen Akansoy, BM geçici özel temsilcisi Lute’un hem Kıbrıslı liderlerle hem de garantörlerle görüşmeler yaptığını, yapmaya da devam ettiğini belirterek Kıbrıs Türk tarafı olarak ortaya koydukları yaklaşımın dünyadan kabul gördüğünü, sonuç odaklı masaya dönülmesini beklediklerini kaydetti. Doğalgaz konusunun önemine de değinen Akansoy, çıkarılacak kaynaklarda Kıbrıslı Türklerin de hakkı olduğunu, bölgede Türkiye’nin de uluslararası anlaşmalardan doğan hakları olduğunu ve gerginliklerin bir fayda sağlamayacağını aklı selimin galip gelmesi gerektiğini ifade etti. 

Şahali: Devletin ekonomik gücünü artırmak için çabalıyoruz

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Erkut Şahali ise üretimleri dışarıya satma konusunda yaşanan sorunları paylaştığı konuşmasında rekabet edebilirlik düzeyinin düşük olduğunu, Kıbrıs Sorunu’nun sürmesi nedeniyle ticaretin Türkiye üzerinden yapıldığını ve bunun da maliyetleri yükselttiğini söyledi. Şahali, üretim için ihtiyaç duyulan girdilerin maliyetinin yüksek olduğunu kendilerinin görevlerinin de bunları düşürmek olduğunu belirterek Kıbrıs Sorunu çözülene kadar yapılması gerekenleri yapmak zorunda olduklarına değindi. Bu yıl yağışların iyi gittiğini tarımsal açıdan verimli bir yılın içinde olduklarını kaydeden Şahali, geçen sene arpadan çok saman ithal ettiklerini ve bunu dövizle yaptıklarını bu yıl böyle bir sıkıntı beklemediklerini belirtti. Su yönetimi konusunda da bilgi veren Şahali, “Türkiye’den gelen suyun tüm bölgelere dağıtımı tamamlandığında 45 milyon metreküp suyu içme amaçlı tüketmeye başlayacağız. Bu rakam yıllık tüketimimizin üçte biri yani ülkemize yağan bir damla suyu dahi tutmamız gerekir. Bu yöndeki çalışmalarımız ciddiyetle sürüyor” dedi. Şahali, iklim değişiklikleri ve su sıkıntısına karşı hazırlıklı olmak zorunda olduklarını vurguladı. Ülkenin gerçekten çok zor bir yıl atlattığını, hasarları bir günde telafi etmenin mümkün olmadığını kaydeden Şahali, ekonomiye taze kaynak girmediğini belirterek, 2019 yılı bütçesinde açık olduğunu, açığı kapatmaya çalıştıklarını ancak kaynakların da sınırlı olduğunu söyledi. Harcamaların ülke kaynaklarından yapılabilmesi için normalleşmeler olması gerektiğini ifade eden Şahali, Türkiye’den başka hiçbir ülke ile ilişkinin olmaması nedeniyle koşulların daha da zor olduğunu belirtti. Devletin ekonomik gücünü artırmak için çabaladıklarını belirten Şahali, verimliliğin esas olduğunu, maksimum fayda beklentisiyle kaynakları tarım sektörüne aktarmaya çalıştıklarını ekledi. Şahali, “yeni başlayan, gelişmekte olan işletmelerin sektörde tutunmaları için devlet desteğine ihtiyaç duyduklarını bilerek değerlendirmemizi yaptık. Tarım Bakanlığı olarak üreticilerin doğru şekilde desteklenmesini çok önemsiyoruz. Doğru dürüst, kalıcı ve verimli bir sistem yaratmaya çalışıyoruz” dedi.