1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. Akansoy: Üretim, denetim ve planlama yoksa hayat pahalılığıyla mücadele edemezsiniz
Akansoy: Üretim, denetim ve planlama yoksa hayat pahalılığıyla mücadele edemezsiniz

Akansoy: Üretim, denetim ve planlama yoksa hayat pahalılığıyla mücadele edemezsiniz

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Sekreteri Asım Akansoy, üretimin önemine işaret ederek “Üretim yoksa hayat pahalılığıyla mücadele edemezsiniz” ifadelerini kullandı.

A+A-

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Sekreteri Asım Akansoy, üretimin önemine işaret ederek “Üretim yoksa hayat pahalılığıyla mücadele edemezsiniz” ifadelerini kullandı. Kanal Sim’de Meyil Adakul’un sorularını yanıtlayan Akansoy, Kıbrıs sorunu ve ekonomi konularında değerlendirmelerde bulundu.

 

“En büyük problem planlama”

Akansoy, okullar ve hastanelerle ilgili yapılan yapı testlerinin, İnşaat Mühendisleri Odası'nın çabaları sonucunda ortaya çıktığını ancak bu raporlara rağmen beklentileri karşılayacak bir düzenleme yapılmadığını söyledi. “Başımız ne zaman duvara vurursa, o zaman aklımız başımıza geliyor” diyen Akansoy, ülkenin en büyük problemlerinden birinin planlama olduğunu vurguladı. Eğitimde büyük sıkıntılar yaşandığını, bazı okullarda konteyner kullanıldığını ve bu durumun öğrencilerde psikolojik bir dağınıklığa yol açtığını belirten Akansoy, “Ülkeyi yönetenler, halkı doğal afetlere karşı da çaresiz bırakıyorlar” dedi. Akansoy, hükümetlerin bu gibi durumlarda dirayetli durması, önceliklerini tabandan başlayarak belirlemesi, toplumu bilinçlendirmesi ve medyanın gerektiğinde kurumsal ve kamusal işler için kullanılması gerektiğini ifade etti.

 

“Ülkeyi yönetme gibi bir kaygıları yok”

Eğitimin, Kıbrıs Türk toplumu için yüksek bir değer taşıdığını belirten Akansoy, okulların iki hafta sonra açılacağını hatırlatarak, sendikaların konteynerlerde sağlıklı eğitim yapılamayacağını ve müfredata ilişkin sıkıntılar olduğunu dile getirdiklerini söyledi. “Hükümetin” ülkeyi yönetme konusunda bir kaygısı olmadığını belirten Akansoy, kayıt dışı ekonomiyle mücadele edilmesi, vergiden kaçınılmasının önlenmesi ve bu konuda gerekli düzenlemelerin yapılması gerektiğinin altını çizdi. Türkiye’nin ekonomi politikalarının Kıbrıs üzerindeki etkilerine değinen Akansoy, ülkenin küçük ekonomik döngüsünün tamamen Türkiye’ye bağımlı olduğunu ve Türkiye’nin aldığı kararların etkisiyle değerlendirilebileceğini söyledi. Türkiye’nin ihracata dayalı eğilimler gösterebileceğini, kendi pozisyonunu ayarlayabileceğini belirten Akansoy, Türkiye’nin BRICS’e tam üyelik başvurusu yaptığını belirterek bunun Avrasya’ya kayış olduğunu belirtti.

 

“En kritik alan üretim”

Türkiye’nin BRICS’e kabul edilmesinin avantajlar sağlayabileceğini ve ekonomik ilişkilerini geliştireceğini ancak Brics’in asla AB’nin yerini alabilecek bir oluşum olmadığını  vurguladı. Tüm bunlar olurken ülkenin ayakta durması gerektiğini belirten Akansoy, “Burada kendi paranız yok, üretim pek yok, ekonomiyi büyütmek için çeşitli yatırım araçları üzerinden vergi almanız gerekiyor. Oysa üretim en kritik alandır. Üretimin olmadığı yerde krizlere dayanıklı hale gelemezsiniz” dedi. Rusya’nın Batı’nın ambargosu altında olduğunu hatırlatan Akansoy, Batı ürünlerinin Rusya’da olmadığını, Rusya’nın kendi ürettiği ürünlerle yaşam standardını koruduğunu belirtti. Batının ambargosunun, Rusya’ya kendi ekonomisini yeniden düzenleme fırsatı verdiğini söyledi. Kıbrıs’ın dar bir toprak alanına sahip olduğunu, tarımın, hayvancılığın var olduğunu ancak çok fazla üretim alanı olmadığına işaret eden Asım Akansoy, bu alanların geliştirilmesinde fayda olduğunu söyledi. Enflasyonla baş edebilmek için üretim üzerinden hareket edilmesi gerektiğini vurgulayan Akansoy, “Üretim yoksa hayat pahalılığıyla mücadele edemezsiniz” dedi.

 

“Yaşananlara layık değiliz”

Akansoy, tüm problemlerin ana kaynağının Kıbrıs sorunu ve “hükümetin” beceriksizliği olduğunu belirterek, ülkenin çok daha iyi yönetilebileceğini söyledi. “Yaşananlara layık değiliz. Kendi kendimizi sorgulamamızda fayda vardır” diyen Akansoy, Kıbrıs sorununun hem Türkiye’nin hem de dünya ülkelerinin gündeminde olduğunu ifade etti. Türkiye-AB ilişkilerinin Kıbrıs sorunundan ayrılamayacağını vurgulayan Akansoy, AB’ye çok daha fazla yoğunlaşmak ve sorumluluklarını hatırlatmak gerektiğini ifade etti. Dünyada bölgesel savaşların gündemin birinci sırasına oturduğunu belirten Akansoy, Kıbrıs’ta BM Güvenlik Konseyi (BMGK) kararları olmadan bir çözüme ulaşmanın mümkün olmadığını söyledi. Siyasetin durağan bir süreç olmadığını kaydeden Akansoy, eylül sonunda yapılacak BM Genel Kurulu sonrası gelişmeleri göreceklerini, arayışların orada da süreceğini ifade etti.

 

“Federasyon tezinden vazgeçmeyiz”

BMGK üyesi ülkelerin ve Brics üyeleri Çin ve Rusya’nın, Kıbrıs sorununda federal çözümü desteklediğini anımsatan Akansoy, umutsuz olmaya gerek olmadığını ve çabalarını en üst düzeyde sürdürdüklerini söyledi. Adanın bölünmüşlük halinin tüm taraflar için bir risk olduğunu ifade eden Akansoy, bunun tüm tarafları olumsuz etkilediğini belirtti. Dünyada yaşanan savaşlar göz önüne alındığında, adada sağlanacak bir barışın tüm taraflar açısından büyük bir gelişme olacağını vurgulayan Akansoy, bunun için siyasi iradeye ihtiyaç olduğunu söyledi. Akansoy, Kıbrıslı Türkleri özne durumundan çıkaranın Ersin Tatar olduğunu belirterek, şu an her tarafla görüştüklerini ve görüşlerini anlattıklarını ifade etti. Federasyon tezinden vazgeçmeyeceklerini belirten Akansoy, ilgili BM Güvenlik Konseyi kararları çerçevesinin çözümün adı olduğunu ve çözümün başka türlü gelmeyeceğini vurguladı.

 

Bu haber toplam 1470 defa okunmuştur
Etiketler : ,