1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. Akiferlerin Korunması ve Değerlendirilmesi
Akiferlerin Korunması ve Değerlendirilmesi

Akiferlerin Korunması ve Değerlendirilmesi

Avrupa Birliği 2050 yılına kadar atmosferi karbondan arındırmayı başarma konusunda kararlı gözüküyor.

A+A-

brıs Yeşil Mutabakatı’ nın yurdumuzun bütününde geliştirilip uygulanması; Kıbrıs Sorununun çözümünden önce dahi Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum Toplumları’ nın arasında olacak olan bir anlaşmayla gereçekleştirilebilir. Ve bu anlaşma Avrupa Birliği’ nin Avrupa Yeşil Mutabakatı ismi ile duyurduğu yeni stratejisine dayanarak mümkün kılınabilir.

Avrupa Birliği 2050 yılına kadar atmosferi karbondan arındırmayı başarma konusunda kararlı gözüküyor. Ancak bu amacın gerçekleştirilebilmesi için Avrupa toplumunun ve ekonomisinin daha dengeli, daha adil, daha etkili ve daha tasarruflu olmak adına bir dönüşümden geçmesi gerekiyor.

Avrupa Birliği nin su kaynakları için olan 2000/60/ΕΚ numaralı Su Çerçeve Yönergeleri (WFD) ve Nehir Havzaları Yönetim Planı’nın uygulanması çerçevesinde Kıbrıs taki 66 adet akifer; özellikle litoloji (taş bilim), hidrolik karakteristikler, kirlilik basınçları, miktar ve kalite, kullanım ve tip gibi verilere dayanılarak Yeraltı Su Kaynakları Sistemleri olarak guruplandırıldılar.

Su Kaynakları Geliştirme Bölümü’ nün son yayını olan “Kıbrıs’ ın yeraltı su kaynaklarının yeniden gözden geçirilmesi, incelenmesi ve sınıflandırılması” isimli ülkenin 3. Nehir Havzaları Yönetim Planı için olan yayında; 66 adet akifer 23 adet Yeraltı Su Kaynakları Sistemleri sınıflarına ayrıldılar ve her bir akifer için de Kıbrıs’ ın birer yeraltı su kaynağı olarak kalite ve miktar durumları sunuldu (Su Kaynakları Geliştirme Bölümü, Haziran 2020). Her bir akifer için şu bilgiler tanımlandı ve kayıt edildi:

  • Yayıldığı alan
  • Aldığı yağış miktarı
  • Yer yüzeyinden su yüzeyine olan mesafe
  • Toprağın niteliği (arsa, endüstriyel, tarım, hayvancılık)
  • Su alımı işleri için koruma alanı
  • Çıkarılan su miktarı

Değerlendirme ise şu karakteristiklerin kalite ve miktarları göz önüne alınarak yapılıyor:

  • Yeraltı su kitlesinin kodu
  • Yeraltı su kitlesinin ismi
  • Miktar olarak durumu (yer yüzeyinden su yüzeyine olan mesafe)
  • Tarım, sulama ve içme suyu olarak yıllık çıkarılan su miktarı
  • Deniz cephesinden su girişi
  • Kimyasal durum (Nitrik kirlilik)

1-231.jpg

Akiferlere Deniz Suyunun Sirayet Etmesi Problemi

Bir önceki yazımızda belirttiğimiz gibi, Kıbrıs Cumhuriyeti’ nin 1960 yılında resmi olarak ilan edilmesine kadar Kıbrıs’ ın her bölgesinde; ancak özellikle Mağusa, Güzelyurt ve Ağrotur gibi ana akifer bölgelerindeki yer altı su kaynaklarının aşırı kullanımına ve ekosistemin zarar görmesine de sebep olan binlerce sondaj deliği açıldı. 

Özellikle sahil şeritlerinde bulunan akiferlere aşırı kullanımdan dolayı deniz suyunun sirayet etmesi tabi ki insan faktörünün sebep olduğu bir kirlilik türüdür. Özellikle dört bir tarafı deniz ve sahillerle çevrili olan ve sahillerinde pek çok kentsel gelişimin yaşandığı yurdumuz için doğal yollardan meydana gelen muhtemelen en önemli kirlilikten bahsediyoruz.

2-191.jpg

Yeraltı Su Kaynaklarının Doğru Şekilde Değerlendirilmesinin Önemi

Mevcut su potansiyeli yönetimi açısından; yüzeydeki ve yeraltındaki su kaynaklarının ilişkilendirilmesi ne kadar basit gözükürse gözüksün, hidrolik olarak işlevleri arasındaki farklar o kadar büyüktür. Bu bahsettiğimiz özellik bizi su kaynaklarının işlevlerine olan yaklaşım ve anlayış şeklimizi değiştirmeye zorunlu kılıyor.

Derinlik olarak farklı konumlarda bulunan yüzeydeki ve yeraltındaki su kaynaklarının mevcut ve elverişli olması durumunda paralel bir şekilde kullanımının çok basit bir durum olarak algılanmasına rağmen; pek çok yönetim programında genellikle şu sebeplerden dolayı yeraltı su kaynaklarından yararlanılmasında bir tereddüt yaşanmaktadır:

  1. Özellikle yeraltı suyu kaynağı yüzeyinin büyük derinlikte bulunduğu durumlarda, yer altı su kaynaklarından yararlanmak için gereken su çıkarma işlemi sırasında ihtiyaç duyulan enerji maliyetinin büyüklüğü
  2. Yeraltı su kaynaklarından yararlanılması plânının uzun bir süre zarfında, genellikle mümkün olmayan, veri toplamayı gerektirmesi 
  3. Yeraltı su kaynaklarının hesabı ve bu kaynaklardan yararlanma plânı alanında uzman bilim insanlarından oluşan bir kadro gerektirmesi
  4. Yüzeydeki su kaynaklarında olduğu gibi; işleyişlerini daha kolay algılayabilmemiz için  yeraltındaki su kaynakları ile görsel bir temas kurmanın mümkün olmayışı
  5. Önerilen yönetim senaryolarında bir akiferin uygulanacak su çıkarma işlemine vereceği tepkinin öngörülebilir olmayışı

Ancak diğer taraftan:

  1. Bir akiferden su çıkarma işleminin masrafı çok olabilir ama yüzeydeki su kaynaklarından yararlanmak için ihtiyaç duyulan hidrolik ekipman, borular, su hattı ve barajlar için gereken başlangıç sermayesi karşısında önemsizdir
  2. Büyük miktarda depolama kapasitesinden ve düşük hızdaki su akışından dolayı akiferlerin tepkileri; yüzeydeki su kaynaklarının anında görülen tepkilerine kıyasla, değişimleri yavaş ve küçük olduğu için uzun yıllar süren hidrolojik olaylar olarak karşımıza çıkar.

Bu durum, kısa süreli alınan örnek verilerle bir akiferin işleyişi ile ilgili tatmin edici bir yaklaşıma ulaşmanın mümkün olduğu anlamına gelirken; yer yüzeyindeki su kaynaklarının işleyişinin ve anında dönüşümünün anlayşılmasıyla ilgili olarak uzun süreli örnek verilere ihtiyaç duyulduğu anlamına geliyor.

Uygun ve doğru veriler, gerekli tecrübe ve ihtiyaç duyulan matematik modelleme ile bugün yeraltı su kaynakları olarak akiferlerin farklı teorik durumlara ve yönetim senaryolarına göstereceği tepkilerin öngörülmesi mümkündür.

Bir akiferin su kaynağı olarak değerlendirilmesinin ötesinde bir birim ve kitle olarak farklı amaçlar için kullanılıp yönetilebilecek bir sistemden ibaret olduğu açıktır.

Bir akiferin kullanım amaçlarıdan bazıları şunlardır:

  • Su tedariği
  • Fazla suyun depolandığı bir havuz (doğal veya suni bir yöntemle)
  • Su taşıma
  • Suyun içinde bulunan parçacıklardan ve farklı kimyasal elementlerden arındırılması
  • Nehir, dere ve çay gibi akarsu akışlarının kontrolü

Yeraltı su kaynakları dünyada bulunan çok büyük miktardaki su kaynağının yalnızca küçük bir bölümüdür. Ancak bu küçük bölüm durağan değildir, sürekli bir dolaşımın içindedir ve suyun katı, sıvı ve gaz gibi farklı hallerine dönüşmektedir. Bu dolaşım periyodik bir dönüşüm olarak karşımıza çıkan hidrolojik döngü olarak bilinmektedir. Yeraltı suları ya depolanmıştır ya da katmanların ve kayaların arasındaki açıklıkta hareket halindedir. (Bakınız Periklis Latinopoulos, Selanik, 2007).

Geri Dönüştürülen Suyun ve Yağmur Sularının Suni Olarak Zenginleştirilmesi

Yerin yüzeyindeki su kaynağı akışından ve geri dönüştürülen sudan sağlanan beseleme ritminin hızında bilinçli olarak yapılan artışı içeren Baf bölgesindeki Ezousa akiferinin suni zenginleştirilmesinde şu faaliyetler yapılmalıdır:

  • 2006/118/ΕΚ numaralı yönergenin belirlediği en son konsantrasyon limitleri dikkate alınarak mevcut Suni Zenginleştirme İzinleri yeniden incelenmelidir
  • Bir yeraltı su kaynağı kitlesinin kimyasal olarak kirletilmesinin ve değerinin düşürülmesinin önüne geçilmesi için geri dönüştürülen su tedariği dışında başka alternatif bir metod öngörülmelidir
  • Ezousa akiferinde yapılan zenginleştirme programının takibi daha fazla parametre eklenerek genişletilmelidir
  • Ezousa akiferinde yapılan zenginleştirme programının komşu bölgelere olan olası olumsuz etkilerini araştırmak ve öngörebilmek amacı ile bölge genelinde Hidrojeolojik araştırmalar yapılmalıdır

Tüm Kıbrıs’ta Yeşil Enerji’ye Geçişin Hızlandırılması

Teknoloji bugün yurdumuza, bir taraftan evsel sıvı atıkları ve deniz suyunu birtakım işlemlerden geçirdikten sonra zahmetsizce ulaşabileceğimiz içilebilir su ve sulama suyu sunarken; diğer taraftan da bize; güneşin, rüzgârın, evsel katı atıkların ve hayvansal atıkların kullanıldığı Yenilenebilir Enerji Kaynakları (YEK) kurulumları aracılığı ile zahmetsiz ve ekonomik bir enerji kaynağı sunuyor.

Tüm Kıbrıs’ ta akiferlerin yakından takibi Ekosistemin hemen yeniden birleşmesi isimli yeni bir amacın ve platformun hayata geçirilmesini gerekli kılar ki; yeraltı su kaynaklarının sürdürülebilir kalkınma prensibi ile yönetilmesi mümkün olsun, akiferlerin tümü 2000/60/ΕΚ numaralı AB Su Çerçeve Direktifi’ ne dayanılarak korunsun ve akiferlerimizin aşırı kullanım nedeni ile tüketilmesinin ve kirletilmesinin önüne geçilsin.

Avrupa ülkelerinin teknolojisi ve teknik bilgisi ile ve gerekli Avrupa yönergelerinin Türkçe diline çevrilmesi için yapılacak ekonomik destek ile Kuzey Kıbrıs ta bulunan akiferler ile ilgili Yeraltı su kaynaklarının yeniden gözden geçirilmesi, incelenmesi ve sınıflandırılması” isimli Türkçe dilinde bir yayın çalışması yapılabilirdi. Avrupa Yeşil Mutabakatı çerçevesinde Kıbrıs’ ın kuzeyinde bulunan 13 akiferin yönetimi için Kıbrıslı Türklerin Kıbrıslı Rumlarla işbirliği içinde olacağı yeni iş alanları hemen yaratılabilirdi.

Bu sebepten dolayı akiferlerimiz önce korunmalı sonra da yurdumuzdaki ekosisteme zarar vermeden değerlendirilmelidir.

Bir sonraki makalemizde yurdumuzdaki içilebilir suyun kalitesini ve Avrupa Birliği yurttaşlarının kaliteli çeşme suyuna erişim hakkını konu edeceğiz.

 


* Bu makale 19/09/2021 tarihinde Politis gazetesinde de yayınlanacaktır

Avrupa Parlamentosu Kıbrıs Ofisi

Avrupa Parlamentosu Kıbrıs Ofisi Avrupa Yeşil Mutabakatı’ nın tüm Kıbrıs’ ta tanıtılmasını ve uygulanmasını destekliyor.

Bu sebepten dolayı, POLİTİS FM 107.6 ve SİM FM 98.6 & 89.5 iş birliği ile Pandelis Sofokleous ve Nuri Sılay her Cumartesi 08:30 – 09:00’ da bilimsel bir ekoloji yayını olan Αντίστροφοι Πόλοι programında her Salı ise 10:30 – 11:00’ da bilimsel bir ekoloji yayını olan Zıt Kutuplar programında Avrupa Parlamentosu Saati isimli bir bölüm sunmaya başladılar.

Nuri Silay ([email protected])

Παντελής Σοφοκλέους ([email protected])

Bu haber toplam 2323 defa okunmuştur
Etiketler : ,