1. YAZARLAR

  2. Derya Beyatlı

  3. Akıl fikir, vicdan
Derya Beyatlı

Derya Beyatlı

Akıl fikir, vicdan

A+A-

Benim için ‘Black Lives Matter’e’ bağışta bulunur musun diye sordu. “Doğum günü hediyesi olarak başka bir şey istemiyorum”. Hayatımda duyduğum en anlamlı soru değilse de, birkaç dakika hıçkırmama neden oldu, konuşmanın devamını getiremedim. Gurur duydum 16 yaşındaki yeğenimin bu bilinci ile. Merin’in güçlü, adil ve vicdanlı bir genç kadına dönüşmesini izlemek o kadar mutluluk verici ki. İsyankârlığı zaten genetik.  

Güneye çalışmaya gitmesine ‘izin verilen’ ancak kendi çocuklarını göremeyecek, “gidin ama geri gelmeyin” diye gönderilen güney emekçilerinin videosunu izliyordum yeğenim ırkçılığa karşı ilk tavrını geliştirdiğinde. Duygusallığım belki biraz bu yüzdendi. Ben o an zaten koyu kırmızı isyana bulanmıştım, baştan aşağı. Adalet nerede, vicdan nerede bu ‘Hükümet benim, kararları ben alırım, kimseyi sallamam’ tavrında diyen kendi sorumdaydım ben o an.

Benim sağlığımı korumak için dahi olsa, insanların aç kalmaya mahkûm edilmesini kabul etmem mümkün değil. Kaldı ki Sağlık Bakanlığı’nın akıl danıştığı Bilim Kurulu 4 önlem belirlemiş, bu önlemlerle kademeli geçişler başlayabilir demiş. Kurula katılan iki vicdan sahibi sağlıkçı açıklıyor, biz de onlardan öğreniyoruz. Toplantı tutanağına ne gerek var ki, Bilim Kurulu toplantısında? Sağlık Bakanlığı yok öyle bir şey diyor, kapatıyor konuyor. Sayın Bakan ciddiyete davet edilince bozuluyor bir de üstüne.

Başbakan ben Koronayı bitirdim diyorsa bitirmiştir, sorgu sual olmaz. Bitiremeyenler örnek alsın ‘yüce KKTC’yi’! Bakanlar Kurulu yetkisinde her şey, ister açar, ister kapar, kapıyı pencereyi. Akıncı ise toplantıya başkanlık eden, o toplantıdan ayrılınca yapar, ama yapar yine de, kudret Bakanlar Kurulunda ya!

“Para kazanmak istiyorsanız, sokakta uyuyun bana ne” demekten utanmaz 3 aydır cebi para görmemiş vatandaşına. Üstelik kazanacağınız parayı çocuklarınıza getiremezsiniz bile. YASAK!

Listeler yayınlar sonra, benim sağlığımı korumak adına!!! Kimlerin ‘ülkeye’ nasıl gireceğine karar vermiş Bakanlar Kurulu. Âlâ. Nasıl karar vermişler, bu üç kategoriyi nasıl oluşturmuşlar ben bilgi talep ediyorum.

COVİD-19 istatistiklerine bakıyorum, anlam vermeye girişiyorum, hala mantık arıyorum ya! Hırvatistan’da toplantının yapıldığı gün, hiç yeni vaka ile karşılaşılmamış örneğin, hiç ölüm de olmamış. Türkiye’de ise 987 yeni vaka, 17 ölüm gerçekleşmiş. Bilim hangi karanlıkta Hırvatistan’ı Türkiye’den daha riskli kategoriye koymayı işaret etmiş ben merak ediyorum.

Bu oluşturulan kategorilerden gelecek olanlar nasıl gelecek onu da bilmek istiyorum. Hırvatistan’dan direk uçuşumuz mu var bizim? Yoksa Türkiye’de yaşayan Hırvatlar mı KKTC’ye gelmek isteyenler. Vatandaşlığın önemi var mı peki?

Transit seferlerini Ercan’da takip mi ediyoruz yoksa, İstanbul’dan gelen uçağın nereden gelen yolcuyu aldığını biliyoruz öyle mi? Brezilya’dan gelecek yolcu varsa, iner inmez karantina için ayıracağız, o da 4400 TL ödeyip odasına mı kapanacak? Tatilini ‘Hilton, Hilton’da karantina altında geçirmek isteyen vardır eminim de, orman yangınlarını takip edecek sistemi kullanacak personelimiz yokken, böyle bir sistemimiz mi var yani bizim?

Çok masumca soruyorum, anlamıyorum çünkü ne mantığınızı, ne vicdanınızı! 

Bir yandan sağlık sağlık diyerek günde bir iki vaka çıkan, bu vakaları ciddiyetle takip eden, sizinle verilerini paylaşıp işbirliği yapmak isteyen ‘ülkemin öteki yarısı’na geçmeyi yasaklayıp, bir yandan öğrenci, turist ihtiyacımız var deyip günde yaklaşık 1000 vaka görülen Türkiye’yi en düşük riskli gruba koymayı benim aklım cidden almıyor.

İnsanları arabalarında, sokaklarda, yabancıların kanepelerinde uyumaya zorlarken siz nasıl uyuyorsunuz geceleri? Onlara kapılarını açan Kıbrıslı Rumların yüreklerindeki insan sevgisinden siz nasıl bu kadar uzak kalabildiniz, bilmek istiyorum.

16 yaşındaki yeğenimin Amerika’daki siyah yaşamlar umurundayken siz, nasıl, ne ara bu kadar umarsız oldunuz?

Ekim’de seçim olmasa yine böyle mi davranırdınız?

Bu seçimin sonucu mu tek karar alma mekanizmanız?

Bu kadar mı önemli bu seçim? İnsanlığınızdan da mı?

Bu yazı toplam 2480 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar