Akıl Tutulması
Doğayı koruma ve ağaçları yaşatma konularında bir iktidar erkinden beklentiler nelerdir sizce? Ne yapmalıdır bir hükümet? Çözüm önerisi nedir? Çözüm önerisi var mıdır?
Abdülselam Tanışman
[email protected]
Ülke, yangın yerine döndü. Bir kıvılcım yetiyor, oluşması için yıllar süren güzelliklerin bozulmasına. Doğa kültüründen uzak bir topluma anlatmak zor geliyor; ormanın, ağaçların yararlarını ve güzelliğini. Peki, ya toplumu yönetenlere ne demeli? Nasıl bir önlem ve koruma planı var acaba yönetim erkinin. Bu yazıda amaç, salt hükümeti hedef alan bir yazı yazmak değildi, sadece sorunu tespit etmek ve bu sorunu çözme basiretsizliğini gösteren kişileri hedef almaktı. Ama sorunun kaynağı da çok belli aslında! Hoş, zaten ülke için hayati bir konuda yıllardır “çözümsüzlük çözümdür” tarzında bir perspektif taşıyan zihniyetten herhangi bir konuda köklü bir çözüm beklemek, sanırım hayalperest bir yaklaşım olur.
Öngörüsüz bir hükümet anlayışı kabul edilemez, edilmemelidir. Ülkenin en sıcak ayı temmuz ayıdır ve bu ayda hava sıcaklığı gündüz saatleri (gölgede) 37.0°C – 40.0°C arasında seyretmektedir. Bu veriler, yüksek hava sıcaklığına bağlı olarak meydana gelmesi muhtemel orman yangınlarını elbette ki akla getirmektedir. Orman yangınlarının olacağını kestirmek için çok da üst düzey bir öngörüye ve önseziye ihtiyaç yoktur.
Doğayı koruma ve ağaçları yaşatma konularında bir iktidar erkinden beklentiler nelerdir sizce? Ne yapmalıdır bir hükümet? Çözüm önerisi nedir? Çözüm önerisi var mıdır?
Sihirli ya da doğru kelime şudur: Hazırbulunuşluk!
Hazırbulunuşluk, bir hükümet yönetiminde olmazsa olmazdır. Her konunun, her olgunun bir alternatifi, bir “B” planı olmalıdır. Aksi takdirde su testisi kırıldıktan sonra hiçbir şeyin mantığı olmaz. Ülkemizde, her yıl onlarcası meydana gelen orman yangınlarını söndürmek için hazırbulunuşluk seviyemiz ne düzeydedir? Bu konuda alternatiflerimiz nelerdir? Bir “B” planımız var mıdır? Ya da daha da gerçekçi olalım. Herhangi bir planımız var mıdır?
Ortada herhangi bir planın olmayışı hükümetin tam da akıl tutulmasında saklıdır! Yıl 2016… Tamı tamına 2 Milyon TL tutarında 17 adet Mercedes marka araç, UBP-DP hükümeti tarafından makam aracı olarak alınmıştır. 2 Milyon TL! Bu devletin maddi kaynakları, var olan doğal kaynaklarını korumak için değil de, “beyefendilerin” rahatını sağlamak için kullanılmıştır. Bu nasıl bir gerekliliktir; hangi akla hangi mantığa sığar. TOMA alma fikri de tam da bu mantığın ürünü değil miydi? Ülke yangın yerine döndü, bu yangınları söndürecek yeni araçlar almak yerine lüks araçlar alma gerekliliğini nasıl hissedebilirler! Yıl 2017 ve halen bizim bir yangın söndürme helikopterimiz ya da uçağımız yok!
Az önce okuduğunuz, yukarıdaki cümleleri yazarken yine bir yangın haberi aldım. Doğup büyüdüğüm köy olan Dipkarpaz’da çıkan bir yangın... Haberde aynen şöyle denmiş: “Dipkarpaz Şelonez bölgesinde çıkan yangına Yeşilköy itfaiyesi müdahale etti.” Bakınız, Yeşilköy İtfaiyesi müdahale etmiş. Yeşilköy ile Dipkarpaz arası mesafe 33,6 kilometredir ve yaklaşık olarak buraya ulaşılması 53 dakika sürüyor. Dipkarpaz merkezi ile Şelonez bölgesi arası mesafe ise yaklaşık olarak 15 dakikalık bir zaman almaktadır. Yani, yangına tam olarak 1 saat 8 dakika sonra 1 tank su ile müdahele edilmiş! Peki ya geçen hafta Kalkanlı’da meydana gelen yangına ne demeli? Yaklaşık 450 hektarlık alan içerisinde bulunan çam, servi, harnup, zeytin ve maki bitki örtüsü yüreğimizle beraber yandı, kül oldu. Yangına ise İngiliz üslerinden gelen 2 helikopter müdahale etti. Ne gerek var ki bizim almamıza; zaten İngiliz’in ve Türkiye’nin var. Alo! dedik mi gelirler. Peki ya gelmezlerse? Memleketimin durumu maalesef ki böyle!
İşte tam da anlatmak istediğim hazırbulunuşluk böyle bir zamanda ya da durumda önem kazanıyor. İktidar, var olan maddi kaynakları, saatte hızı yüzlerce kilometreyi bulan lüks araçlara harcamak yerine, henüz varken doğal kaynaklarımıza harcamalı ve saatte hızı yüzlerce kilometreyi bulan yangın söndürme helikopteri almalıdır. Bu girişim, elbette ki her şeyden öte çok daha akılcı olacaktır.
Not: Akılcı kelimesi var olan iktidarın özelliği değil, yazarın temennisidir!
Foto arşiv