Akın Akın Geliyorlar!
Sanırım çoğunuz farkındasınız, geçen aydan itibaren çok kalabalıklaştık. Nüfusun çoğaldığını, araba sayısının artmasından, yakınımıza yeni kiracıların gelmesinden, yolların, lokanta ve cafelerin doluluğundan anlarız.
Kuzey Kıbrıs, üniversite öğrencileri için cazip bir yer. Giriş için sınav veya bilgi ölçecek kriter aranmıyor. Paranı yatırırsın istediğin bölüme girersin, sonunda mutlaka diploma elde edersin. Üniversitelerimiz geçmiş yıllarda TR’liler ve Kıbrıslı öğrenciler için cazipti. Afrika ve Ortadoğu ülkelerinden gelenler az sayıdaydı. Son yıllarda, Kuzey İrak Kürdistan’dan gelenler çoğaldı. Nijerya, Tanzanya, Uganda’dan gelenler de vardı ama bu yıl Afrika ülkelerinden gelen öğrenci sayısı çok arttı.
İzlediğim kadarıyla, bu yılki öğrenci artışını, YODAK, üniversite yöneticileri ve öğretim üyeleri tahmin edememiştir. Eğitim bakanlığı zaten işin dışında! Yöneticilerimiz kırk yıldır hiçbir konuda planlama yapamamış, eskiden yaptıkları da hiç tutmamıştır. Bu yıl 100 bin gibi tahmin edilen öğrenci sayısı ile üniversitelerimiz, ülkemiz ne yapacak? “Gelsinler” demekle olmaz. Alt yapı, sınıf, labaratuvar, öğretmen, park, barınma yerleri ve ülkenin kaynakları bu öğrenci sayısı için yeterli mi diye sormak lazım.
Olayın bir de sosyal yanı vardır. Buradaki toplumla uyum nasıl olacak? Bir kısım yabancı öğrencinin, cezai vukuatlara yatkın olduklarını, polis bildirilerinden öğreniyoruz. Diğer yandan adaya girerken sağlık raporu sorulmadığından, bazı hastalıklar buraya taşınabilir. Avrupa ülkeleri ve ABD aşı kağıtlarına kadar ince eleyip sık dokuyor. Gazetelerimize göre, son üç yılda Verem hastalığı başgöstermiş. Burada verem aşısına ihtiyaç yoktu. Çünkü bu hastalık, uzun yıllar önce adada görülmüyordu. İstanbul’da üniversiteye girerken bizden verem aşısı istendiğinde şaşırmış ama yaptırmak zorunda kalmıştık çünkü orada yaygındı. Ayrıca, bazı yabancı öğrencilerin bebek dünyaya getirip bizim SYD’nin bakımına verildiğini duyuyoruz. Sonuçta buraya öğrenim için gelenler normal insan hayatı sürüyor. Kamunun, devletin bu sorunlarla maddi ve idari olarak başedebilmesi zor görünüyor.
KKTC’nin bu yıl daha da artan nüfusunun diğer nedeni TR’deki 15 Temmuz darbesi olsa gerek. Oradaki kargaşadan ve soruşturma olasılığından kurtulmak isteyenler, burada yaşamayı seçiyor. Bazı üniversitelerin kapatılmasından, işsiz sayısının artmasından dolayı KKTC’ye akın edildiği sanılıyor. Muhaceret affının da gelişlere neden olduğu biliniyor. TR’den gelenlerin vazgeçilmez umudu, önce KKTC, sonra da AB vatandaşı olmaktır. Eğer çözüm olursa, cumhurbaşkanımız Akıncı’nın anlaştığı 220 bin sayısı kıyamet kopartacaktır!. Bu olasılık düşünülerek yeni bir parti kurulmuştur. Bu ülkede KKTC vatandaşı sayısı bilinmiyor. Nedeni her gün vatandaş yapılmasıdır. S.Denktaş 5 bin de 15 bin de yeni vatandaş yapabiliriz dedi ya! Cumhurbaşkanı’na dahi doğru rakam verilmiyor. Nüfus sayımının gerçek olmadığı gibi!
Yine de, doğru rakamların ne olduğunu burada yaşayan ve iyi gözlem yapabilenler tahmin edebilir, edebilmelidir diye düşünüyorum...