1. YAZARLAR

  2. Tümay Tuğyan

  3. Akıncı ilk ‘sınavını’ verdi
Tümay Tuğyan

Tümay Tuğyan

Akıncı ilk ‘sınavını’ verdi

A+A-

 


Mustafa Akıncı’nın Cumhurbaşkanlığı, Kıbrıs mevzu bahis olunca ‘şahinleşen’ söylemlerle ‘bedel’ beklentisinin altını çizmeye alışık olan Türkiye hakim siyaseti için, bir ezber bozumudur.

Dün yaşananlar aslında, biraz da bunun bir tezahürüdür.

Ve tam bu noktada Akıncı, bana göre son derece önemli bir eşiktedir.

***

Akıncı’yı yüzde 60’lık bir çoğunluğun Cumhurbaşkanlığı makamına getirmesi, salt Kıbrıs sorununa dair bir çözüm beklentisi değildir.

Bu oy doğrultusu aynı zamanda, ‘biat’ kültürünün sona ermesi için de güçlü bir mesajdır.

Akıncı’nın siyasi hayatı süresince, farklı zaman ve platformlarda vesayet düzenine karşı sergilediği tavır, Kıbrıslı Türkler’in KKTC ile Türkiye arasında ihdas edilmesini arzuladığı ilişki biçimini de temsil etmektedir.

Yani Akıncı’nın Cumhurbaşkanlığı, dün O’na ‘ağzından çıkanı kulağın duysun’ diyen Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, kendi siyasi mevcudiyetinin temel dayanağı olarak işaret ettiği ‘milli iradenin’, somut bir ürünüdür.

Akıncı’nın ‘Türkiye ile yavru ve ana ilişkisi değil, kardeş ilişkisi’ talebi, aynı zamanda Kıbrıslı Türkler’in ağırlıklı çoğunluğunun sandıkta ortaya koyduğu ‘iradedir’.

Dolayısıyla bu noktada öncelikli beklenti, Kıbrıslı Türkler’in bu iradesine saygıdır.

Ancak bir diğer önemli gereklilik ise kuşkusuz, bu ilişki biçimini talep ederken, izlenecek yolun doğru biçimde tayin edilmesidir.

Ezberlerin bozulması için her şeyden önce kararlılıkla mücadele gerekir.

Bu mücadelenin başarıya ulaşabilmesi için kararlı bir duruş sergilenirken dikkat edilmesi gereken en önemli hususlardan biri de kuşkusuz üsluptur.

Erdoğan’ın üslubundan rahatsızlık duyarken, O’na benzer bir üslupla karşılık vermek olmamalıdır izlememiz gereken yöntem.

Çünkü Türkiye’nin bize yönelik bakış açısını dönüştürebilmek için, öncelikle kamuoyu nezdinde bir etki yaratabilmek şarttır.

Dünkü pratikte, özellikle de sosyal medya aracılığıyla, Akıncı’nın Erdoğan’a yanıt verirken sergilediği kararlılık kadar, kullandığı üslubun da alkış topladığına şahit olduk.

Bu, önemlidir.

***

Mustafa Akıncı seçilir seçilmez, karşı karşıya kaldığı bu son derece önemli ilk sınavı, başarıyla atlatmıştır.

Hem Erdoğan’ın zehir zemberek sözleri karşısında ezilip büzülmeyerek, bir kez daha seçmeninin kalbini kazanmış, hem de üslubuyla, talebinin Türkiye kamuoyunda ses getirmesine neden olmuştur.

Belli ki daha ilk günden, bir polemik ortamı yaratılmak isteniyor.

Akıncı’nın, KKTC-Türkiye ilişkilerine dair geçmişten bugüne her fırsatta dile getirdiği düşünceleri, bir ‘çatışma’ unsuruna dönüştürülmeye çalışılıyor.

Dikkat etmek lazım, kararlı olmak lazım. Kendilerine koşulsuz biat edilmesine, her fırsatta Kıbrıslı Türkler adına kendilerinden özür dilenmesine alışmış (alıştırılmış) Türkiye siyasi yetkililerinin bu ezberini bozmak için, ısrarla ve ama itinayla yolumuza devam etmemiz lazım.
Çünkü dönüştürme becerisi, illâ ki bizim elimizde, sözümüzde ve eylemimizdedir.

Bu yazı toplam 2605 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar