1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. "Akıncı’ya yapılan eleştiriler anlamsız ve maksatlı"
"Akıncı’ya yapılan eleştiriler anlamsız ve maksatlı"

"Akıncı’ya yapılan eleştiriler anlamsız ve maksatlı"

Gürdal Hüdaoğlu, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın halkın içinden gelen bir politikacı olduğuna işaret ederek, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın halkla iletişim içinde olmasının eleştirilmesinin temelsiz, anlamsız ve maksatlı olduğunu söyledi

A+A-

Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı Gürdal Hüdaoğlu, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın halkın içinden gelen bir politikacı olduğuna işaret ederek, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın halkla iletişim içinde olmasının eleştirilmesinin temelsiz, anlamsız ve maksatlı olduğunu söyledi.

Hüdaoğlu, özellikle festivallerin, Cumhurbaşkanı’nın halka gitmesini sağladığını, Cumhurbaşkanı’nın buralarda vatandaşla engelsiz iletişime geçtiğini, kamuoyunun nabzını tuttuğunu ve halkın beklentisini gözlemlediğini belirtti.

“YILDA YAKLAŞIK BİN DİLEKÇE GELİYOR”

Cumhurbaşkanlığı’ndan verilen bilgiye göre, Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı Gürdal Hüdaoğlu, Kıbrıs TV’ye konuk olarak, gündemle ilgili konuları değerlendirdi.

Hüdaoğlu, ağırlıklı olarak Cumhurbaşkanlığının halkla iletişiminin ve sosyal yaklaşımlarının ele alındığı programda izleyicilerden gelen soruları da yanıtladı.

Cumhurbaşkanının halkla iç içe olmayı önemsediğini anlatan Hüdaoğlu, bu anlayıştan hareketle toplumun farklı kesimlerinin yıl boyunca Cumhurbaşkanlığında konuk edildiğini söyledi.

Çocuklar, gençler, kadınlar, sanatçılar, medya mensupları ve engelli bireyler başta olmak üzere her kesimden yurttaşla çeşitli çalışmalarda ve resepsiyonlarda bir araya gelindiğini ifade eden Hüdaoğlu, bu sayede KKTC Cumhurbaşkanlığının, halka açık bir yere dönüştürüldüğünü kaydetti.

Hüdaoğlu, görev süresi boyunca ülkenin farklı yerlerinde düzenlenen festival ve etkinliklere katılmaya gayret eden Cumhurbaşkanının bu tür etkinliklerde halkla buluşma fırsatı bulduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı Akıncı’nın Kıbrıs sorunu dışında da ciddi sorumlulukları olduğunu dile getiren Hüdaoğlu, Cumhurbaşkanlığı’na bir yılda yaklaşık bin kadar dilekçe geldiğini, bunun; Cumhurbaşkanı’nın halkın gözünde nerede konumlandırıldığının bir göstergesi olduğunu söyledi.

Hüdaoğlu, Başbakan Ersin Tatar’ın kabineyi sunması sırasında neler yaşandığına dair bir soru üzerine, Anayasa’nın gerektirdiği çerçevede bir işlemin gerçekleştiğini; Cumhurbaşkanı Akıncı’nın, onayına sunulan hükümet listesini onayladığını, içerideki görüşmenin son derece iyi bir diyalog içinde geçtiğini belirterek, Başbakan Tatar’ın görüşme sonrası dışarıdaki açıklamasına yansıyan gerginliğin içerideki görüşmede olmadığını kaydetti.

“CUMHURBAŞKANI AKINCI’DAN YORGUNLUK VE YAKINMA İŞİTEMEZSİNİZ”

Bir soru üzerine, Cumhurbaşkanı Akıncı’dan, yoğun bir şekilde çalışmasına rağmen yorgunluk ya da yakınma işitilemeyeceğini, Cumhurbaşkanının özellikle tüm belgeleri satır satır okumak istediğini anlattı.

Gürdal Hüdaoğlu, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın üçlü kararnamelerde hiçbir zaman noter gibi davranmadığını ama bakanların kendi ekiplerini oluşturma hakkına da engel çıkarmama prensibiyle hareket ettiğini ifade ederek, Cumhurbaşkanı’nın Kamu Hizmeti Komisyonu, Ombudsman ve YÖDAK gibi kendisinin yaptığı atamalarda ise liyakata, niteliğe ve performansa titizlikle baktığını söyledi.

ÇOCUK HAKLARI SÖZLEŞMESİ

Cumhurbaşkanlığı tarafından hazırlanan ve çocukların, Çocuk Hakları Sözleşmesi’ndeki haklarını, yaşlarına uygun bir dille anlayıp öğrenmelerini amaçlayan Haklarımı Biliyorum isimli kitabın önemine dikkat çeken Gürdal Hüdaoğlu, gençler ve çocuklara ilişkin özel günlerin Cumhurbaşkanlığı’nda sadece kutlama ölçeğinde sınırlı tutulmadığını dile getirerek böylesi günlerde çocuk ve gençlerin aktif katılımının sağlandığı çalışmalar yapıldığını belirtti.

Geçtiğimiz yıl yapılan çocuk çalıştayına katılan çocukların, kendilerine hep soru sorduğunu belirterek, görüşlerinin dinlenmediğinden kolektif bir biçimde yakındığını kaydeden Hüdaoğlu, “Çocukların ifade etmek istedikleri vardır ve o ifade ettiklerinin karşılık bulmasını umut ederler. Bunun temel bir çocuk hakkı olduğunu ve çok ciddi bir şekilde insan hakları şemsiyesi altında temel özgürlüklerin en önemli parçalarından biri olduğunu çocuklar zaten kendileri duygularıyla keşfetmişlerdir” şeklinde konuştu.

Düşünce ve ifade özgürlüğünün Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi’nin en temel prensiplerinden biri olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı Gürdal Hüdaoğlu, Cumhurbaşkanlığı tarafından hazırlanan “Haklarımı Biliyorum” kitabıyla çocuklara insan hakları şemsiyesi dışında bir muamele yapılamayacağının altının çizildiğini söyledi.

 “CİDDİ BİR KONU OLAN ÇOCUK HAKLARIYLA İLGİLİ TİTİZ BİR ÇALIŞMA YÜRÜTÜLDÜ”

Ciddi bir konu olan çocuk haklarıyla ilgili titiz bir çalışma yürütülerek “Haklarımı Biliyorum” isimli kitabın ortaya çıktığını belirten Hüdaoğlu, kitabın hazırlanmasında özellikle Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın eşi Meral Akıncı’nın çok büyük emekleri olduğunun altını çizdi.

KKTC’de 20 binin biraz üzerinde ilkokul öğrencisi bulunduğunu ve “Haklarımı Biliyorum” isimli kitabın bu öğrencilerin her birine ulaştırılacağını kaydeden Hüdaoğlu, kitapların sevk işlemlerinin Eğitim Bakanlığı tarafından yürütüldüğünü kaydetti.

“CUMHURBAŞKANLIĞI SENFONİ ORKESTRASIKIBRISLI TÜRKLERİN SON YILLARDA DÜNYADA BAŞARDIĞI EN İYİ İŞLER ARASINDADIR” 

Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın faaliyetlerine de değinen Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı Gürdal Hüdaoğlu, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın 2015 yılında göreve gelmesinin ardından Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın çok planlı ve ölçülü bir şekilde, yavaş sayılmayacak bir hızla gelişip büyüdüğüne vurgu yaptı.

Hüdaoğlu, şunları belirtti: “Şu anda yasanın öngördüğü sayıya yaklaşılmıştır. 26 tane sanatçı, sözleşmeli olarak Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nda fiilen görev yapıyor. Bu sayının, yasanın öngördüğü rakam olan 38’e ulaşması kademeli olarak öngörülüyor. Dünyanın çok önemli şefleriyle, solist ve sanatçılarıyla buralarda konserler veriliyor… Ve inanın, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, yarattığı izlenim ve sanat camiasında bulduğu karşılıkla Kıbrıslı Türklerin son yıllarda dünyada başardığı en iyi işler arasındadır.”

“SORUN ODAKLI YAŞAMAK KARAMSARLIĞA NEDEN OLUR VE POLİTİK OLARAK TOPLUMU PASİFİZE EDER”

Ülkede yaşanan sosyal ve politik sorunlarla ilgili bir izleyicinin sorusuna karşılık, çok fazla sorun odaklı yaşanmasının ve karamsarlığa kapılmanın siyaseten toplumu pasifize edip teslimiyete götürebileceğini kaydeden Gürdal Hüdaoğlu, yaşanan olumlu şeyleri görmemenin toplumsal enerji ve motivasyonu zedeleyeceğine dikkat çekerek, bu bağlamda gerek Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası gerekse Cumhurbaşkanlığı tarafından hazırlanan “Haklarımı Biliyorum” isimli kitabın son derece pozitif, önemli ve güzel işler olduğunun altını çizdi.

 “CUMHURBAŞKANI AKINCI, CSO’YA HER TÜRLÜ DESTEĞİ VERDİ”

Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı Gürdal Hüdaoğlu, 3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu döneminde Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın (CSO) yasasının geçirildiğini, ancak orkestranın kurulma imkanının bulunamadığını ve aktive edilemediğini belirterek, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın 2015’te göreve geldiğinde personelle tanışırken Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nda üç personelin olduğunu anlattı.

Hüdaoğlu, Lefkoşa Belediye Tiyatrosu’nu kuran Cumhurbaşkanı Akıncı’nın CSO’yu halkın önüne bir değer olarak koymak için her türlü desteği sağladığını ve buna ilişkin gereken talimatları verdiğini kaydetti.

Bugüne kadar 30’dan fazla konser veren CSO’nun, Ankara’da Türkiye Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası ile ortak konser verdiğini, Bursa ve Adana’da konserleri olduğunu, turne davetleri aldığını kaydeden Hüdaoğlu, CSO ile KKTC ölçeğinde yaklaşık 20 bin izleyiciye ulaşıldığını vurguladı.

CSO’NUN BİNA SORUNUNU ÇÖZME ÇABASI

CSO’nun bina sorununa işaret eden Hüdaoğlu, CSO’nun çalışması için Lefkoşa’da Vakıflar Pasajı olarak bilinen mekânın Cumhurbaşkanlığı tarafından kiralandığını ve projesinin tamamlanmak üzere olduğunu belirterek, mekanın, yakın zamanda Lefkoşa’ya ve ülkeye konser ve prova salonu olarak kazandırılması için çaba harcadıkları bilgisini paylaştı.

Hüdaoğlu, mekanın, Lefkoşa için sanatsal aktivite merkezi haline geleceğini ve tüm kurumların bu projeye inanmalarının ve destek vermelerinin önemli olduğunu belirtti.

Soru üzerine Cumhurbaşkanlığı’nda rapor sonucu yıkılan ek binaya da değinen Gürdal Hüdaoğlu, Cumhurbaşkanlığı’nda 1989’da inşa edilen konut binasının, yıkılma tehlikesi saptandığı ve risk oluşturduğu için yıkıldığını, Cumhurbaşkanlığı bahçesinin büyütüldüğünü ve yıkılan binanın yerinin yeşil alana dönüştürüldüğünü aktardı.

 

Bu haber toplam 1863 defa okunmuştur