1. YAZARLAR

  2. Meltem Sonay

  3. Aklımızla dalga geçen UBP ve usûl bilmeyen Milletvekilleri…
Meltem Sonay

Meltem Sonay

Aklımızla dalga geçen UBP ve usûl bilmeyen Milletvekilleri…

A+A-

BİR HABER- YORUM

 

nn-030.jpg

Hüseyin Özgürgün’den ne bir ses, ne de bir seda çıkmaz, ortalarda görünmezken, Ulusal Birlik Partisi Başkanlığı ve Başbakanlığı dönemine dair marifetlerinin yankıları gün be gün sürüyor…

Meclis’te Başsavcılığın gönderdiği ‘gerçeğe aykırı mal bidirimi’ne ilişkin dosyası, UBP içinde de ‘1,8 milyon TL’lik belgesiz, faturasız harcamaya’ ilişkin soruşturmasının yanı sıra, Meclis Genel Kurulu’na ‘devamsızlığı’ ile de gündemde olan Özgürgün’ün ‘ortalarda olmaması’ nedeniyle, bu konudaki soruları UBP’liler yanıtlamaya çalışıyor…

Ulusal Birlik Partisi Genel Sekteri Hasan Taçoy da önceki gün katıldığı BRT’de yayınlanan Birinci Boyut Programı’nda Pembe Paşaoğluları’nın bu çerçevedeki sorularını yanıtlamak durumunda kaldı… Tabi UBP Genel Sekreteri kimliği hasebi ile de…

‘1,8 milyon TL’lik belgesiz, faturasız harcamaya’ ilişkin UBP içinde oluşturulan komitenin Özgürgün’le görüştüğünü ve bilançoların Yüksek Seçim Kurulu’nun istediği gibi hazırlanmaya çalışıldığını söyledi Hasan Taçoy…

Hesapsız 1.8 milyondan ‘çok normal’ gibi bahsetti, ‘bir dava’nın söz konusu olmadığını söyledi… Taçoy, ‘bir hesap sunmamız istendi bizden, sunulmayan hesapların sunulması istendi. 2014 yılına kadar olan hesapları sunduk, şimdi ise bu güne kadar olanları sunacağız…” dedi.

“1.8 milyon TL’lik bir harcırahın henüz Hüseyin Özgürgün tarafından belirtilmediğini yazdı gazeteler… Bu konuda kendisi arkadaşlarla görüşüyor anladığım kadarıyla, komite çalışmasını tamamladıktan sonra onun yanıtını bizler de alacağız.

Yasal süreç normal olarak işleyecek… Bilançolar Yüksek Seçim Kurulu’na sunulacak, Yüksek Seçim Kurulu da ona göre kararını verecektir günün sonunda diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.

Özgürgün gidip “Yıllar önce eksik beyanda bulundum, düzelteyim” derse, ortada suç ortadan kalkarmış!..

Taçoy, Hüseyin Özgürgün'ün Başsavcılık’tan gelen dosyasının görüşülmesi için Meclis’te oluşturulacak özel komiteyle ilgili UBP'nin tavrının ne olacağına ilişkin soruya da yanıt verdi…

"Biz bir komitenin kurulmasından hiçbir şekilde kaçmayız. Sayın Özgürgün de kaçmaz, bir komite kurulmasını ister. Ancak ben suçlamaya baktığım zaman dokunulmazlığının kaldırılmasına kadar bir durum var mıdır? Maalesef böyle bir durum yok” diyen Taçoy, bu konuda UBP’nin sergileyeceği ‘inkar’ tavrını da ortaya koymuş oldu bir nevi...

“Orada gerçek anlamda mal beyanında bulunulmadığı söyleniyor. Mal beyanında bulunulmaması, eğer eksik bulunulduysa ve kişi gelir ve derse ben eksik beyanda bulundum ve bunu düzeltmek isterim, süresi hiç önemli değil, gelir ve bunun düzeltmesini yapar.

Eğer Özgürgün Meclis'e beyanında düzeltme yaparsa bu suç diye iddia edilen ortadan kalkar.  Eğer suçlama sadece buysa… Daha ithamnameyi görmedik.

Bize aktarılan eksik mal beyanında bulunduğu, eski eşi ve eşi adına mal beyanında bulunmadığı… Eğer düzeltirse ortada suç kalmaz. Muhaliflerimizin böyle bir suçlamayla gelmeleri çok büyük ayıpları olur.

Oluşturulacak komitede UBP'den Ersan Saner, Oğuzhan Hasipoğlu ve Yasemin Öztürk de yer alacak. İktidar bunu sadece ‘çamur at izi kalsın’ niyeti ile yaptıysa sorgulaması Meclis’te yapılacak. Toplumun bu konuda aydınlatılması gerekir. Komiteyse veya genel kurulsa buna yanıt verecek olan, bir yanıt vermesini talep edeceğiz biz…" diyor Taçoy…

Kısacası Taçoy, bugün Özgürgün’ün Meclis’e gidip “Eksik beyanda bulundum, düzelteyim” derse, ortada suçun da kalmayacağını savunuyor… Bununla ilgili UBP ve Özgürgün’ün kullanabileceği bir ‘yasal boşluk’ var mıdır bilemem ama buna inanmayacak kadar aklımız vardır, onu bilirim!..

Aklımızla dalga geçmeyin lütfen!..

bv-001.jpg

Usûl bilmez milletvekilleri!..

Ulusal Birlik Partisi Genel Sekreteri Hasan Taçoy, YENİDÜZEN’in bir süre önce manşetten gündeme taşıdığı ‘Milletvekillerinin Meclis’e devamsızlığı’na ilişkin soruları da yanıtladı…

Güneş Gazetesi’nin 15 Şubat tarihli sayısında yayınlanan Ersan Saner’in açıklamaları gibi Taçoy’un bu konudaki açıklamalarını da üzüntü ve hayretle karşıladım.

UBP’nin ‘tecrübeli’ iki ismi, YENİDÜZEN’in milletvekillerinin devamsızlığına ilişkin haberi ‘algı yaratma’ adına yaptığını iddia ederken, bu bilgileri ‘sızdırdığımızı’ da sanıyorlar…

Dönemlerce milletvekilliği yapmış iki ismin, bu bilgilerin periyodik olarak Cumhuriyet Meclisi resmi Web sitesinde yayınlandığını bilmemesinin yanı sıra, savunma olarak iktidarın nisabı sağlamadığı için ‘10 gün eksik’ yazıldıklarını söylemleri de çok üzücü ve hayret vericidir…

Çünkü, Meclis’in bu kadar tecrübeli bu iki ismi, nisabı sağlayarak Meclis’i açmanın sadece iktidarın değil, tüm milletvekillerinin görevi olduğunu bilecek kadar uzun yıllardır milletvekilliği görevi yapıyorlar.

Hasan Taçoy, “UBP olarak bizlerin yaklaşık bir 10 günlük nisap bulunmama zamanı vardı iktidarın, o günlerde tüm UBP’liler eksik yazıldı zaten. Bir milletvekili 15 toplantıya katılmadıysa eğer o toplamda 5 gündür, neden, çünkü 10 günü kendilerinin nisap sağlamalarından dolayı UBP’liler içeride değildi ve bu sefer de eksik yazıldı. Bunu çok abartılı bir şekilde ve gerçekten anlaşılmaz bir şekilde veriyorlar.

 Meclis İz Tüzüğü’ne göre 1 ay boyunca bir milletvekili oturumlara katılmazsa bir ikaz verilir, yaptırımları vardı. O noktaya gitmediğimize göre demek ki her şey süt limandır, bu haberi dışarıya sızdıran eksik bilgiyle sızdırmıştır, kim sızdırmışsa” derken Ersan Saner ‘1’ günün peşinde.

Ersan Saner, AKPA toplantısında olduğu bir tarihin ‘izinsiz -özürsüz katılmadı’ olarak kaydedildiğini söyleyerek bu konuda Meclis Başkanlığı’nı ve YENİDÜZEN’i suçluyor.

Oysa, kendisine devamsızlık cetvelinin gönderilmesinin ardından 1 haftalık itiraz süresinde herhangi bir itirazda bulunmayıp, düzeltme yapmayarak, görevli memurun yaptığı ‘küçük bir hatayı’, ‘büyük bir kumpas’mış gibi göstermeye çalışan aslında yine sadece kendisi…

 

 

 

 

BİR ALINTI:  Haşa biz asla ne Sn Özersay’ın, ne Sn Tatar’ın, ne de Sn Arıklı’nın çözüm ya da federasyon için ölüp bittiğini ne söyledik ne de düşündük. Ancak Cenk’in teşbihindeki gibi bu iş artık çocuk oyununa döndü. Bence çıkınız ve “çözümsüzlük çözümdür” deyiniz. (Asım AKANSOY)

 

Bu yazı toplam 2783 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar